Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1175 E. 2020/507 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1175 Esas
KARAR NO : 2020/507

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun davacıya ait şirket ile ———yaptığı, bu sözleşmeden kaynaklı olarak davalının davacı şirkete borçlu olduğu, davalının toplam ——-ödemediği ve bundan dolayı hakkında icra takibi yapıldığı, yapılan bu takibe davalı-borçlu kötü niyetle itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı borçlunun vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, karar verilmesini, dava ile ilgili her türlü masraf, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu işyerini 26.10.2011 tarihinde mülkiyetin el değiştirmesi nedeniyle terk ettiğini, alacağın doğduğu iddia edilen tarihlerde ise işyerinde faaliyetlerinin olmadığını, dava ile ilgili her türlü masraf, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesin talep ettiği görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——- Kayıtları,
2-Faturalar
3-İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğü —- esas sayılı icra dosyası
4-Taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava,taraflar arasında akdedilen elektrik satış sözleşmesi gereğince verilen hizmete karşılık gelen borcun ifa edilmemesi nedeni ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından İstanbul Anadolu ——. İcra müdürlüğü ——- esas sayılı icra dosyası irdelendiğinde, davacı tarafından davalıya verilen elektrik hizmeti kapsamında üç adet tüketim faturasının ödenmediğine dayanıldığı ve fatura borcunun tahsili amacı ile 13/12/2016 tarihinde icra takibine girişildiği, davalı borçluya ödeme emrinin 01/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06/02/2017 tarihinde borca karşı itirazlarını sürdüğü bu nedenle takibin icra dairesinde durdurulduğu, davacı tarafından da mezkur davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye —- ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Doktrinde fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir. Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5).
Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (————————-Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının iddiaları ve davalının savunmaları bu esaslarda incelendiğinde takibe konu faturadaki hizmetleri borçluya bütünü ile teslim ettiğini,davacının davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtları gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından da faturaya konu hizmetlerin verildiği mahalde ——– şirketi tüzel kişiliği olarak hizmetin faturaların tanzim tarihinden evvelde alındığı faturalar tarihinde ise sözkonusu adresten de ayrılındığı belirtilerek borca itiraz edilmiştir.
Davacı vekili tarafından ise dava dosyası kapsamına 30.06.2020 tarihli beyan ekindeki davalı firmaya ait sistem görüntülerinde; davalının aboneliğine ilişkin veriler yer aldığı ve davalının aboneliğinin 20.01.2000 tarihinde başladığı, 20.04.2016 tarihinde sona erdiği görüntüsünün bulunduğu ve dilekçe ekindeki sistem görüntüleri ile dosyaya daha önce sunmuş olduğu sözleşme örnekleri ile davalı ile aralarında ayrıca yazılı olarak akdeylediği sözleşme örneği ve ———————-yetkilisinin davalı bulunuşunu gösterir ————-kaydı ile uyuşmazlık konusu mahalden ayrılındığı için hizmetin alınmadığı noktasında ispat yükünün davalı da bulunduğu ancak davalının bu savunmasını destekler belgenin ortaya konamamasına göre dosya kapsamında HMK 199. Kapsamında kalan belgelere göre, davalının dava konusu fatura tarihlerinde aboneliğinin varlığının vicdanen kabulünün Anayasal zorunluluk arz eylediği anlaşılmıştır.
Bilirkişinin de 4628 sayılı —————— Düzenleme Kurulu Kararları ile diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde yaptığı hesaplama ile faturaların mevzuat hükümlerine uygun olduğu kanaatine vardığı anlaşıldığından, dava konusu faturalar doğrultusunda davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibi dosyasına yapmış olduğu itirazda haksız olduğunun kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——————- esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 6183 Sayılı yasa gereği yıllık %16,80 ve değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
2-Asıl alacağın (5.126,58 TL ) likit olması nedeniyle %20’si (1.025,31 TL) oranında icra inkar tazminatına HÜKMEDİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 471,18 TL harçtan peşin alınan 117,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 353,38 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 117,80 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama gideri olan toplam 980,70 TLnin davalıldan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —– uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.