Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1165 E. 2022/349 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1165
KARAR NO : 2022/349
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 27.09.2018
KARAR TARİHİ: 20.04.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı —- dava dilekçesinde özetle, davacının şizofren hastası olduğunu, —— sayılı ilamı ile kısıtlandığını, kendisinin velayeti altına alındığını, davacının zihinsel yönden —– oranında engelli olduğunu, davacının bu durumundan yararlanan kötü niyetli kişilerin davacının kimlik bilgilerini çalarak adına işyerleri, şirketler açtıklarını, sahte evlilik bile yaptırdıklarını, —-tarihinde davacı adına —- işyeri açıldığının öğrenilmesi üzerine, — suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın — numaralı dosya üzerinden başlatıldığını, —- bildirimde bulunulmasına rağmen — tarihinde davacı adına açılan başka bir işyeri için —- tarihinde resen terk işlemi yapıldığını, son olarak davacının ortağı ve müdürü olarak gösterildiği —- varlığını öğrendiklerini, —-numaralı soruşturma dosyasında soruşturma başlatıldığını, davacının sahte evlililği —- iptal edildiğini, sahte fatura ile ilgili —– ile açılan ceza davasından —— beraat ettiğini, davacının akıl sağlığının yerinde olmaması nedeniyle gerçeğe aykırı ve hukuksuz şekilde ortağı ve müdürü olduğu davalı —– hiçbir ilgisinin olmadığının tespiti ile ilgili kayıtlardan ortak ve müdür sıfatının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma:
a)Davalı —- vekili cevap dilekçesinde, müvekkili kurumun ——– çerçevesinde işlem yaptığını, hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, davacı vasisinin iddiası doğru ise sahteciliği yapanların profesyonel olduğunu, kurum bünyesinde imza uzmanı olmadığını, davalının böyle bir inceleme yapma yetkisinin de bulunmadığını, bu nedenlerle davanın davalı —- yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
b)Dava dilekçesi davalı —- tarihinde tebliğ olunmasına rağmen davalı şirket tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşmasında “Davalı şirketin yetkilisi davacı olduğundan ve bu nedenle işbu davada davalı şirket temsil edilmediğinden —- işbu davanın görülmesi, sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla —– temsil kayyımı olarak atanmasına, dava dilekçesinin ve duruşma zabıtları ile delillerin davalı şirket kayyımına tebliğine” karar verilmiş, Mahkememiz ara kararı uyarında dava dilekçesi ve ekleri kayyım —- tarihinde tebliğ olunmuştur.
Kayyım—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; —- davalı şirketin— ortağı olduğunu, şirketin ilk—- olarak şirket kaşesi altında atacağı münferit imzasıyla temsil ve ilzama yetkili kılındığını, görev süresinin şirketin kuruluş tarihi olan — başlayıp —- tarihine kadar olan —– süreyi kapsadığını beyan etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
3-Davanın ve istemin tespiti: Dava, davacının, davalı limited şirketin ortağı ve müdürü olmadığının tespiti ile ilgili kayıtlardan ortak ve müdür sıfatının terkini istemlerine ilişkindir.
4-Taraflar arasında çekişmesiz olan hususlar: Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında; —–isimli bir ortağının bulunduğu, davacının hem şirketin ortağı hem de yöneticisi – temsilcisi olarak yer aldığı” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı tespit edilmiştir.
5-Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarının tespiti: Mahkememiz ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; “davacının iradesi dışında davalı şirkete ortak edilip edilmediği, iradesiyle ortak edilmişse dahi yönetici seçilmesinin kendisinin katılmadığı bir genel kurulda mümkün olup olmayacağı ve dolayısıyla genel kurula katılıp katılmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
6—–İncelenmesi: Mahkememizce davalı şirkete ait—–kayıtları celp olunmuş, ilgili — incelendiğinde, davalı —– tarihinde tescil edilen şirket ana sözleşmesi ile kurulduğu, şirketin iş konusunun —- elementlerin —- veya —-yazılı olan diğer işler olduğu, şirket ortaklarının —- oluştuğu, şirket yetkilisinin ise — olduğu, şirket yetkilisinin görev süresinin — tarihleri arasında —— olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
7-Davalı Şirketin Kuruluşundaki İmzalarının Davacı —- Davacı velisi dava dilekçesinde özetle, davacı kısıtlı—– zihinsel yönden %80 oranında engelli olmasından yararlanan kötü niyetli kişilerin kimlik bilgilerini çalarak —– işyerleri, şirketler açtıklarını, davacının şirket ortağı ve müdürü olarak gösterildiğini beyan etmiştir.
Davacı tarafın beyanı da dikkate alınarak davacıya ait ıslak imzaların bulunduğu evrak asılları celp olunmuş, yine davalı şirketin kuruluşuna ilişkin imzalı evrak kayıtların bulunduğu evrak asılları celp olunarak davalı şirketin kuruluşunda atılan imzaların davacı kısıtlının eli ürünü olup olmadığının tespiti yoluna gidilmiştir.
Mahkememiz dava dosyasına celp olunan davacının—- yakın imza ve yazı örnekleri ile şirketin kuruluşuna ilişkin evrak asılları birlikte —- gönderilerek, dosyanın davalı şirketin kuruluşundaki yazı ve imzaların davacı —- ait olup olmadığının tespiti yönünden inceleme yapılması talep olunmuş,—–tarafından düzenlenen —- raporda; —– atfen atılı imzalar —-mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların — olduğu,
İnceleme konusu taahhütname ve dilekçede ——atfen atılı imzalar —– mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla——- eli ürünü olmadığı…” yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
—– düzenlenen rapor Mahkememizce de aynen benimsenerek, davalı şirketin kuruluşuna ait imzaların davacının eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır.
8-Davacı kısıtlının, davalı şirketin kuruluşu aşamasında fiil ehliyetine sahip olup olmadığı yönünde inceleme ve değerlendirme: Davacı velisi dava dilekçesinde, davacının şizofren hastası olduğunu, zihinsel yönden %80 oranında engelli olduğunu, davacının bu durumundan yararlanan kötü niyetli kişilerin davacının kimlik bilgilerini çalarak adına işyerleri, şirketler açtıklarını, işbu davanın da davacının akıl sağlığının yerinde olmadığı tarihte kurulmuş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının, davalı şirketin kuruluş tarihi olan —– tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için davacıya ait hastane kayıtları celp olunmuş, rapor düzenlenmek üzere celp olunan hastane kayıtları ile birlikte dosyamız —– gönderilerek davacının fiili ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden rapor düzenlenmesi talep olunmuştur.
— tarafından düzenlenen —-Dosyaya celp olunan tıbbi belgeler ile adli tahkikat dosyasında belirlenen ve —- ilgilendiren hususların değerlendirilmesinden; açılan tespit davasında, — tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı” sorulan —- tarihinde yapılan muayenesinde fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinde işlem tarihinde herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bir belge ve bulguya rastlanmadığı, kişinin işlem tarihinde menfaatlerine müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre; —— tarihinde fiili ehliyetine haiz olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı —- bila tarihli dilekçesinde özetle; —– müvekkil bakımından kabul edilebilirliği bulunmadığını, raporda —-imzasının bulunmadığını, ——- yokluğu olduğunu,—- ruhsal değil, beyinsel bir hastalık olduğunu, bu nedenle— olmadığı bir raporun kabul edilebilirliğinin bulunmadığını, ayrıca kurulun düzenlemeye aykırı olarak toplanarak raporunu düzenlediğini, raporun yaklaşık —sayfasında müvekkilin tüm hastane geçmişi ve hastalıklarının sıralandığını, ardından ise bu hastane raporları yok sayılarak birkaç cümle ile müvekkilin akıl sağlığının olduğu kanaatine varıldığını, o birkaç cümle yaklaşık — yapılan tüm tedavilerin, doktor raporlarının hatalı olduğununun söylendiğini, bu halin kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, aksine bu durumun eksik — eksik muayene yaptığının kanıtı olduğunu, — muayenesi sırasında —- söylemiş ise de bu durumun gerçek olmadığının vasi —- dosyaya sunulan belgeler ile kanıtlandığını, ———- yaratıp o dünyada yaşamadığını, ayrıca gelir elde etmek için çalışmak bir tarafa sosyal hiçbir ortamda vakit geçiremediğini, kalabalığa giremediğini, ilaçları almadığı zaman saldırgan olduğunu, defalarca annesine saldırdığını, bu hususların dosyada yer aldığını, —– tüm anlatımların da detaya yer verdiği yazıldığını ancak neden kısmının hiç araştırılmadığını, şizofreni teşhisin netleştirilmesi için hastalara fiziksel muayene ve testler, psikiyatrik değerlendirme testleri, kan testleri ve tıbbi görüntüleme yöntemleri uygulanabileceğini, şizofren hastalığı kısa bir görüşme ile teşhis edilebilecek bir hastalık olmadığını, bu halde hazırlanan raporu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müvekkilinin hastalığının çeşitli tarihlerde alınan raporlar ile şizofreni olarak tespit edildiğini, müvekkilinin davaya konu şirketin kurulduğu tarihte de şizofreni tedavisi gördüğünü, hastaneden alınan rapor da %80 oranın da engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı olarak belirlendiğini, davaya konu şirketin kurulmasından önce sahte evlilik için dava açılmış ve yargılama devam ederken, bu şirket kurulduğunu beyanla, eksik kurul ile alınmış olunan raporun karara esas alınmamasını, —– hastalığı ve bu hastalığın geçmiş etkileri belirleyebilmek için geçmiş tüm raporlar ve teşhisler dikkate alınarak detaylı muayene edilmesini, hastalığı belirleyecek testlerin yapılmasını, gerekli görülmesi halinde —- annesi ile de görüşme sağlandıktan sonra rapor hazırlanmasını, — oluşması gerektiğinden eksiklik giderilerek —- yer aldığı bir kuruldan ek ya da yeni bir rapor alınmasına raporun değerlendirilmesinin duruşma gününün beklenilmeden ek karar ile karara bağlanmasına ve itirazlarımızın kabulü ile ek karar alınmasına karar verilmesi halinde dosyanın ivedi olarak —- gönderilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
Mahkememizce, açılan tespit davasında davacının fiil ehliyetine haiz olduğuna dair —- tarihli raporu davacının fiil ehliyetine haiz olduğu hususunda yeterince kanaat oluşturmadığından, davacı vekilinin itirazının kabulü ile — tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda —- tarafından rapor düzenlenmesi istemiyle Mahkememiz dava dosyası — gönderilmiş, —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; “rapor düzenlenmesi istenen —-hakkında düzenlenmiş tıbbi belgeler ile dava dosyasının ve —— ilgilendiren hususların tüm olarak —– değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; dosyada mevcut tıbbi belgelere göre kişinin—– tarihinden itibaren —- müşahede notları ve sağlık kurulu raporları mevcut olsa da, yine —- tarihinde işlemiş olduğu suça yönelik ceza sorumluluğunun tam olduğu” şeklinde belirtilmiş olduğu, kişinin —— tarihinde yapılan muayenesi sonucunda da fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinde işlem tarihinde herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bir belge ve bulguya rastlanmadığı, kişinin işlem tarihinde menfaatlerine müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre;——- tarihinde fiili ehliyetine haiz olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
—- rapor ile —– tarafından düzenlenen raporlar birbirini doğrular nitelikte olduğundan ve her iki rapora göre de davacı —– fiili ehliyetine haiz olduğu beyan edildiğinden ilgili raporlar Mahkememizce de aynen benimsenmiş ve davacı — davalı şirketin kuruluş tarihi olan —– tarihinde fiili ehliyetine haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
8-Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Dava yukarıda belirtildiği üzere davacının, davalı —— olmadığının tespiti ile ilgili kayıtlardan ortak ve müdür sıfatının terkini istemlerine ilişkindir.
Davacı—– açtığı davada, davacı—– şirketin kuruluşunda fiil ehliyetine sahip olmadığı ve/veya şirketin kuruluş evraklarının sahte olduğu, evraklardaki imza ve yazıların davacıya ait olmaması nedeniyle davalı ——-ortağı ve müdürünün olmadığının tespiti ile —— tescili talep edilmektedir.
Mahkememizce yapılan tahkikat neticesinde her ne kadar davalı —- ticari ikâmetgahı olarak gösterilen, —– böyle bir şirkete rastlanılmadığı gibi karar tarihinden geriye doğru yaklaşık altı yıldır aynı adreste bulunduğunu ifade eden —– davalı şirketin kayyımı tarafından yapılan görüşmede bu kişilerin davalı şirketin varlığından haberdar olmadıkları ve davalı şirketin bu adreste şimdiye kadar faaliyet göstermediği tespit edilmiş yine davacı adına davalı —— sunulan taahhütname ve dilekçedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de davalı şirketin kuruluşu için gerekli olan evrakları —-yevmiye numaralı imza beyannamesinin davacı —-ait olduğu, —– davacının da bu soruya olumlu cevap vermeden Noter tarafından işlem yapılamayacağı, şirketin—— davacı ve dava dışı ortak tarafından imzalanıp—— tarafından tasdik edilmesi ile kurulduğu, — sunulan beyanname vs. evrakların kuruluşa esas evrak niteliğinde olmadığı, sahte imza ile —– — sunulan evrakların şirketin kuruluşu ile ilgisi bulunmadığı, davacının akli baliğ iken —– ana sözleşmede şirketin münferit imzasıyla şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, davacı tarafça başka bir hukuka aykırılık ileri sürülmediği, buna göre davacı —– davalı şirketi akli baliğ iken —-imzaladığı evrakla kurduğu, şirketin kuruluşunda hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 133,40 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —–tarafından sarf edilen 14 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
5-Hazine tarafından sarf edilen 3 adet —- raporu ücreti toplamı 3.868 TL, kayyım ücreti 1.000 TL, 2019 yılı 1 kep, 3 normal müzekkere, 2020 yılı 6 kep, 2 normal müzekkere, 2021 yılı 22 kep, 8 normal müzekkere masrafı toplamı 117,65 TL, 2019 yılı 5 tebligat, 2020 yılı 9 tebligat, 2021 yılı 8 tebligat, 2022 yılı 3 tebligat masrafı toplamı 486‬ TL olmak üzere genel toplam 5.471,65‬ TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davalı ——kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı — verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı velisi —- davacı vekili — davalı —- yüzlerine karşı, davalı ——- vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———– Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2022