Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1159 E. 2019/1079 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/198 Esas
KARAR NO: 2019/1047
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/02/2016
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde davalı sigorta şirketine trafik sigortalı — plaka nolu aracı -Davacı vekilinin—- tarihli dava dilekçesinde, özetle, — tarihinde davalı sigorta şirketine trafik sigortalı —- plaka nolu aracı kullanmakta olan sürücü —— sahil yolunu takiben —istikametine seyrederken —-dönüş trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa yaklaştığında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı müvekkili — vniin ağır bir şekilde yaralandığını, olaydan sonra Kartal Cumhuriyet Savcılığının soruşturma açtığını, müvekkilinin kaza sonrası hastaneye kaldırıldığını, tedavi altına alındığını ayrıca akciğerinde meydana gelen hasar nedeniyle – gün —— Hastanesine yatarak tedavi gördüğünü, bu nedenle müvekkilinin kazanma gücü kaybı oranının tespitini talep ettiklerini, davalı —- zarara neden olan — plaka nolu aracı trafik sigortası yaptığını, bu nedenle zarardan sorumlu olduğunu, bütün bu nedenlerle, tazminat hesabı yaptırılarak müvekkilinin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra arttırılmak üzere şimdilik tedavi ve bakım gideri için —- TL, maddi tazminat ile maluliyetten kaynaklı iş gücü kaybı nedeniyle, —-TL maddi tazminat olmak üzere toplam —-TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza yapan —— plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, öncelikle davaya ilişkin bütün delil örnekleri taraflarına tebliğ edilmediğini, bir kısmın tebliğ edildiğini ve sadece dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle poliçenin geçerliliği ve teminat kapsamı, rücu imkanları vs. yönünden davaya cevap verme imkanlarının olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın ——- sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, ayrıca maluliyet oranının tespiti için adli tıp — sevk edilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında davacının sigortalı araçta yolcu olarak bulunması halinde, söz konusu olayda hatır taşıması bulunduğunu, bütün bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
Davacı vekili — tarihli — Sisteminden ibraz ettiği dilekçesi ile; ——– poliçesi kapsamında tüm tazminatların ödendiği, davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, karşılıklı sulh olunması nedeni ile davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı — tarihli —– üzerinden gönderdiği dilekçesi ile; davacı vekilinin hesabına—— TL ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Dava; cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce bu kapsamda uyuşmazlık tespit edilmiş ve dava dosyasında tespit edilen uyuşmazlık noktasında tahkikat yargılamasına devam edilmiş ancak davacı ve davalı vekilinin karşılıklı ibraz etmiş olduğu beyan dilekçeleri ile davacıya yapılan ödeme nedeni ile sulh oldukları anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 313 uyarınca sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşmaları ile dava konusu uyuşmazlığa kısmen veya tamamen son vermeleridir. Anlaşılacağı üzere sulh, tek taraflı yapılabilen değil, davanın taraflarının katılımı ile oluşan bir müessesedir. Hüküm kesinleşinceye kadar da sulh olunması mümkündür.
Taraflar sulh olurken aynı zamanda yargılama giderleri hakkında da bir anlaşmaya varmışlarsa, mahkeme, tarafların aralarındaki anlaşmaya göre yargılama giderlerine hükmedecektir.
Taraf vekilleri Uyap sistemi üzerinden gönderdikleri dilekçeleri ile, yargılama gideri ve vekalet ücretleri taleplerinden vazgeçtiklerini, sulh olduklarını ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmakla mahkememizce taraflarca getirilme ilkesine tabi bulunan davada, usul ekonomisi ilkesi gözetilerek tahkikate devam edilmesini gerektirir bir hal kalmadığı anlaşılarak dosya üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 27,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 16,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2018