Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1157 E. 2019/995 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1157 Esas
KARAR NO: 2019/995
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nın davalı şirketin %10 hissedarı ve kurucu ortağı olduğunu, davalı şirketin —— tarihli olağan genel kurul toplantısında davacı tarafından istenen özel denetçi atanması talebi ve diğer taleplerin oy çokluğu ile reddedildiğini ve davacının bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiğini, genel kurul kararlarına muhalefet şerhlerinin konulduğunu, şirketin kuruluş amacının kâr etmek olduğunu, ancak —- tarihinden bu yana davalı şirketçe elde edilen kârların hissedarlar arasında hiç paylaştırılmadığını, tüm bu nedenlerle davalı şirketin ———–tarihlerinde elde etmiş olduğu kârların, şirket ana sözleşmesinin 19. maddesi uyarınca dağıtılması gerekirken bugüne kadar ortaklara hiç dağıtılmamasının gerekçelerinin ne olduğu ve bu durumun şirkete, hissedarlara ve bu kapsamda müvekkilime zarar verip vermediğinin tespiti, davalı şirketin, davalı şirketin diğer grup içi şirketlere ve özellikle hakim ortağı Çebi ailesine ait ——————————– yıllarında hizmet verip vermediği, hizmet vermiş ise hizmetin türünün ne olduğu, hizmet vermiş ise aynı hizmeti başka üçüncü şahıs firmalara verip vermediği, hizmetlerin türüne göre birim fiyatlarının karşılaştırılarak davalı şirketin zararının olup olmadığı ve miktarının ne olduğu, davalı şirketin adı geçen şirketlerden hizmet alıp almadığı, hizmet almış ise hizmetin türünün ne olduğu, hizmet almış ise aynı hizmeti başka üçüncü şahıs firmalardan alıp almadığı, hizmetlerin türüne göre birim fiyatlarının karşılaştırılarak davalı şirketin zararının olup olmadığı ve miktarının ne olduğu, davalı şirketin liman işletmesinin ——— yıllarında kaç adet gemiye hizmet verdiği, bu gemilerden kaçının grup içi şirketlere kaç tanesinin grup dışı üçüncü şahıslara ait gemiler oldukları ve hizmet bedellerinin birim fiyatlarının kıyaslanarak davalı şirketin ve dolayısıyla ortakların zararlarının miktarının ne olduğu hususlarında TTK’nin 437, 438, 439 vd maddeleri uyarıca bir veya birden fazla özel denetçi tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı davanın İst. Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- esas sayılı dosyasında görüldüğünü, bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, aynı konuda İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— esas sayılı dosyasının görüldüğünü, bu nedenle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, davacının denetim istediği konuların şirket sırları ve benzeri konularda suistimale sebep olacağını, özel denetçi atanması istemiyle ilgili somut ve inandırıcı belge veya delil sunulmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmeni talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, TTK’nin 438/2. Maddesi uyarınca özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Davacının “davalı şirketin ———- tarihlerinde elde etmiş olduğu kârların, şirket ana sözleşmesinin 19. Maddesi uyarınca dağıtılması gerekirken bugüne kadar ortaklara hiç dağıtılmamasının gerekçelerinin ne olduğu ve bu durumun şirkete, hissedarlara ve bu kapsamda davacıya zarar verip vermediğinin tespiti” istemi ile — yılından ————- tarihine kadar ki belirli olayların özel denetimle açıklığa kavuşturulması için özel denetçi atanması istemi ile ilgili davanın derdest dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmekte olup,
İşbu yargılama yapılacak davanın konusu —- tarihinden işbu davanın açıldığı ———— tarihine kadar ki dönemdeki belirli olayların özel denetimle açıklığa kavuşturulması için özel denetçi atanması istemini oluşturmaktadır.
Taraflar arasında, “davacının, davalı şirketin ortağı olduğu” hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacının TTK’nin 438/1. Maddesi uyarınca önceden bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıp kullanmadığı,
b-TTK’nin 439/2. Maddesi uyarınca davalı şirketin kurucuları veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğratıp uğratmadıkları,
c-Dava dilekçesinde belirtilen —- tarihinden işbu davanın açıldığı ———- tarihine kadar ki dönemdeki istemlerin özel bir denetimle açıklığa kavuşturulması için özel denetçi atanması gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
—- tarihli ön incelemenin yapıldığı duruşmada, derdestlik dava şartı ile ilgili incelemede belirtildiği üzere, davacı tarafından —- tarihine kadarki istemlere ilişkin olarak İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyasında dava açılmış, bu istemlere ilişkin Mahkememize de aynı talebe ilişkin ikinci kez dava açılmış olup, bu istemlerle ilgili olarak asıl kararla birlikte açıklanmak üzere davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte olması nedeniyle HMK’nin 114/1-ı maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilecektir.
Mahkememizdeki dava ile İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— esas sayılı dosyasındaki davanın tarafları, konusu aynı olup tek fark, her iki dava tarihi arasında davalı şirketçe yapılan işlemlere ilişkin özel bir denetimle açıklığa kavuşturulması için özel denetçi atanması gerekip gerekmediği hususudur.
İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasında, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporu işbu duruşma tarihine kadar sunulmamış, duruşma da ——– tarihine bırakılmıştır.
İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— esas sayılı dosyasındaki bilirkişi incelemesi işbu Mahkememiz dosyasının açıldığı tarihten çok sonra yapılmakta olup, tüm evraklar o dosyada olduğu gibi, doğal olarak bilirkişi tarafından Mahkememizdeki davadaki ——— tarihleri arasındaki dönem için de inceleme yapılmaktadır.
Kaldı ki, İst. Anadolu 5. ATM’deki dosyada, Mahkememizdeki istemlerin büyük bir kısmı için yargılama yapılmakta olup, Mahkememizdeki dosya, — tarihine kadar İst. Anadolu 5. ATM’nin ——–esas sayılı dosyasında karar verilmediği için açılmak zorunda kalınmıştır.
Mahkememizdeki dosyadaki davaya, tarafımızdan devam edildiği taktirde, İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyasındaki davanın kesinleşmesinin beklenmesi gerekecektir.
Tüm bu nedenlerle, her iki dava hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu, yüksek Yargıtay’ın emsal kararlarında da bu tür davaların birlikte görülmesinin zorunlu olduğunun vurgulandığı, yani sonuç olarak İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyasının Mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 166. Maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer Mahkemeyi bağlar.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu varsayılır ——— — gün, — Es. Ve—- Karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır.
Dosyaların dava tarihlerinin incelenmesinde, ilk davanın İst. Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——- esas sayılı dosyasındaki dava olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, HMK’nin 166/1. Maddesindeki amir hüküm gereğince sonraki davanın ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilmesi ve davaların ilk açılan mahkemede görülmesi gerektiğinden dosyamızın daha önce açılan İ. Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ve yargılamanın bu mahkeme tarafından yürütülmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İşbu Mahkememizin —– esas sayılı dosyasının İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Her iki dosyanın yargılamasının önce açılan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyası üzerinden sürdürülmesine,
3-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair, HMK’nın 168. maddesi gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hükümle birlikte, esasa ilişkin olarak HMK’nin 440/2-son cümle uyarınca kesin olarak, sadece birleştirme kararının yerinde olup olmadığının denetlenmesi bakımından istinaf kanun yolu açık olmak üzere, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.
18/10/2019