Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1148 E. 2021/217 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1040 Esas
KARAR NO: 2021/179
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkil şirketten yaptığı alımlara karşılık TTK m.89 uyarınca taraflar arasında cari hesap tutulduğunu, ancak davalının cari hesap borcunu ödememesi sebebiyle —- üzerinden takibe geçildiğini, ——yevmiye sayılı adi ortaklık sözleşmesi ile kurulduğunu,——– ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortakların birlikte ya da temsilci sıfatıyla üçüncü kişilere karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsil sorumlu olduğunu, takibin dayanağı cari hesap ile cari hesap mutabakatlarının, adi ortaklığın münferit yetkilisi——— imzalı olduğunu, takibe gereksiz itiraz edildiğini öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- çalıştığı süre içinde aynı şirketin çalışanı——— tanıştığını, —- ayrılan müvekkilin, —– iş yapma teklifini kabul ettiğini, müvekkilinin —-adresinde —– markasının sahibi olduğunu söyleyen şüpheli ——- görüştüğünü, buranın kendisine ait olduğunu, burayı kız kardeşi ile müvekkiline, işletmeleri için verebileceğini, aylık —– yaptığını söylediğini, müvekkilin, —– yönlendirmesiyle şüphelinin muhasebecisi ile görüştüğünü, ardından notere giderek müvekkil ile— % 50 ortak olduğunu gösteren adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, Bu yerde —– yapılarak resmi açılışının yapıldığını, bu kapsamda davacı şirketin düzenli solarak müvekkilin işyerinde kullanılacak tüm —- — tedarik ettiğini ve bunların bedelini de müvekkilin ortağı olduğu—- fatura ettiğini ve fatura bedellerinin davacı şirkete ödendiğini, —– ayına kadar mevcut —- kullanılıp dükkan kazancının —-hesabına yatırıldığını, dükkanının cirosunun artmasıyla müvekkilin, — cihazına ihtiyaçları olduğunu söylediğini, —– müvekkile, boşuna masraf yapmaya gerek olmadığını, kendisine ait —yollayacağını söylediğini, bu şekilde —– terminal nolu — müvekkile ait işletmeye gönderdiğini ve çoğunlukla bu cihazların kullanılmaya başladığından — itibaren — para akışının tamamen — geçtiğini, buf cihazdan geçen —- davaya konu cari hesaba yansıtılmadığını, ekte belirtikleri car hesap ekstreslnde — görünen borcun, ödeme emri ile birlikte yollanan cari hesabında — göründüğünü, düşülmesi gereken — kaldığını, cari hesaplarda———– havale düşülmesi gerekirken icra ile birlikte gelen cari hesaplarda bu rakamın —- üzerinden bu rakamlar düşürüldüğü zaman borcun —- üzerinden düşülerek —- olarak gösterildiğini, keza cari hesapların son sayfasına bakıldığında —–olarak görünen son ödemelerin müvekkilin bilgi ve rızası dışında zorla el konulan paralar olduğunu, —- edilen tüm kazanç ve cironun da borç kaydından düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini, % 20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini, — yatırılan marka kullanım bedeli —- yoksun kalınan gelirin davacı şirketin taleplerinden takas ve mahsubuna karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava genel haciz yoluyla takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olup, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde alacak miktarının ne kadar olduğu, davalının itirazında kısmen veya tamamen haklı olup olmadığı, takas ve mahsup itirazının yerinde olup olmadığı, davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, hususlarının araştırılması gerektiği anlaşıldı.
Davalının——- esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davalı tarafından dava dışı ——- hakkında tehdit suçundan şikayete ilişkin dosya olduğu görülmüştür
İcra dosyası;
Davacı,——– alacağın, yıllık —- birlikte tahsilini istemiştir.
Borçlu —– vekili itiraz dilekçesinde, böyle bir borcun olmadığını ileri sürmesi üzerine takip durmuştur.
Dosya —– bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- havale tarihli raporda;
Kayıtlara göre davacının, —yıllarında, davalının sahibi olduğu adi ortaklık şirketine ———– alacağının olduğu tespit edildiği,
——defterleri:
Dosyaya ibraz edilen adi ortaklığa ait ticari defterler ve kayıtlara göre;——- fatura alındığının tespit edildiği, —- işletme hesabı defteri tuttuğundan, yapılan ödemelerin, ticari defterinde görülmeyeceği, herhangi bir ödeme belgesinin dosyaya sunulmadığı, bu durumda, davalının defterindeki toplam —- ödeme aynen kabul edildiğinde, adi ortaklığın, takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcu, —– olduğu sonucuna varılabileceği,
Davacının defterindeki alacak— ortaklığın defterindeki borç ——— farklılık bulunduğu, —— nereden ileri geldiği incelendiğinde; davacının defterinde kayıtlı raporda belirtilen bazı faturaların, adi ortaklığın defterinde bulunmadığının anlaşıldığı, davalı defterinde değerlendirildiği üzere —-alacağı olduğu sonucuna varılabileceği,
Davalı vekili,———- kayıtlarından tespit edilecek gelirler toplamının, müvekkilin borcundan takas ve mahsup edilmesini talep ettiği,
Davacının ticari defterleri incelendiğinde, ayrıntıları raporda belirtilen, tahsilatların, davalı ödemesi olarak kabul edildiği,
Bu kayıtlara göre davacının, —-ödemenin —–yapılan tahsilatların teşkil ettiği,
—- tarihli yazısı ekinde, davacı şirkete ait———— işlemlerini, —– dosyaya sunulduğu, — incelendiğinde; ——— bulunduğu, —-peşin alışverişler yapıldığı ve bu alışverişlerin genellikle —- çekimleri olduğu, ödemelerin, bizatihi davalının satışlarına mı yoksa davacı şirketin mal satışlarına mı ilişkin olduğu hususunda bir kayıt bulunmadığı,
davacının defterinde, —- tahsil edilip de davalının hesabına alacak kaydedilen tahsilat miktarının —- olduğu,
Bu durumda davacının, bu tutarın üzerinde, kendi mal satışları için, —— tahsilat yapıldığı halde, hesabına alacak kayıt edilmediğini ispat etmesi gerekeceği, Ne var ki davacının , bu hususta bir belgeyi dosyaya sunmadığı, Açıklanan bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle —– alacağın bulunduğu, kanat ve sonucuna varıldığı,
Davacı vekili, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması sebebiyle, adi ortaklığın borcunun tahsilini —— talep ettiği,
Davalı—- arasında akdedilmiş olan —–nolu maddesi hükmüne göre, Ortaklığın dışarıya karşı temsil ve ilzamına, banka haricinde her iki ortak münferiden yetkili olduğu, bu hükme göre, adi ortaklığın ortaklarından herhangi bir birinin adi ortaklık adına yapmış olduğu, banka işlemi dışındaki İşlemlerin adi ortaklığı bağlayacağı, —- Bu işlemler nedeniyle adi ortaklığın üçüncü kişilere karşı yüklendiği borçlardan, ortakların müteselsilen sorumlu olacağı, —
Buna göre, —–davacı şirkete karşı yüklenmiş olduğu borçlardan, diğer ortak ——— müteselsilen sorumlu olduğu, Bu nedenle de adi ortaklıktan alacaklı olan davacı şirket, adi ortaklığın borcunu dilediği ortaktan talep etme hakkına sahip olduğu, — tamamını———– talep edebileceği,
Pek tabi ki ortaklardan birinin takip sonucunda adi ortaklığın işbu borcunun tamamını ödediği takdirde, ödediği kısmın kendi %50’lik payından fazlasına tekabül eden kısmının ———rücuen tahsilini diğer ortaktan talep edebileceğine ilişkin kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş tarafların itirazı sonucu dosya ek rapor tanzimi için bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan—— havale tarihli ek raporda neticeten;
Davacı delilleri arasında bulunan ve takip tarihi itibariyle düzenlenen muavin defter kayıtlarında, takip tarihi itibariyle davacının görünen alacağı —- olup, bu muavin defterin hemen altının, —— tarafından imzalandığı, bu kayıt, takip talebindeki alacak kaydını teyit ettiği, — kabul beyanı dikkate alındığında, davacının, takipteki alacağı—– olduğunun kabul edilmesi gerektiği,
Diğer taraftan —– tarihi itibariyle düzenlenen ve davalı adi ortaklığı adına — tarafından kaşeyle imzalanan mutabakat mektubunda, davacı şirkete —— bakiye borcun olduğu kabul edildiği,
Gerek muavin defter ve gerekse mutabakat mektubuna davalının sunduğu bir itirazın bulunmadığı,
——- ortaklığın dışarıya karşı temsil ve ilzama, banka haricinde her iki ortağın da münferiden yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Bu nedenle,——— tarafından imzalanan ve yukarıda açıklanmış olan belgelerin, diğer ortak —- bağlayacağı düşünülmektedir.
Davalı itirazında,——— ödemenin hesaba yansıtılmadığını ileri sürmekte ise de, mutabakat sağlanan muavin defter protokolünde her iki ödemenin de davalı lehine kayıtlarda bulunduğunun anlaşıldığı, gerek muavin defter protokol kaydı ve gerekse mutabakat mektubundaki kabul beyanı dikkate alındığı takdirde, davacının, takip tarihi itibariyle davalı şirketten ve dolayısıyla da, davalı şirket ortağı davalı—– alacağı olduğu, —- ödediğini iddia ettiği—– dava ile bir ilgisi bulunmadığı, bu ödeme iddiasının adi ortaklığın tasfiyesi halinde değerlendirilmesi gerektiği, sonucuna varıldığı kanaati belirtilmiştir.
Davacı, —– dosyası üzerinden, —-aleyhine takibe geçerek —-alacağın,—–avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Dosyaya sunulu mali bilirkişi incelemesine göre Davacı delilleri arasında bulunan ve takip tarihi itibariyle düzenlenen muavin defter kayıtlarında, takip tarihi itibariyle davacının görünen alacağının—- olduğu, bu muavin defterin hemen altının, ——– tarafından imzalandığı, bu kaydın takip talebindeki alacak kaydını teyit ettiği, ———- hükmüne göre, Ortaklığın dışarıya karşı temsil ve ilzamına, banka haricinde her iki ortak münferiden yetkili olduğu, bu hükme göre, —— ortaklarından herhangi bir birinin adi ortaklık adına yapmış olduğu, banka işlemi dışındaki İşlemlerin —- bağlayacağı, bu işlemler nedeniyle adi ortaklığın üçüncü kişilere karşı yüklendiği borçlardan, ortakların müteselsilen sorumlu olacağı, buna göre, —- şirkete karşı yüklenmiş olduğu borçlardan, diğer ortak ——- müteselsilen sorumlu olduğu, Bu nedenle de adi ortaklıktan alacaklı olan davacı şirketin, adi ortaklığın borcunu dilediği ortaktan talep etme hakkına sahip olduğu, İcra inkar tazminat talebinin şartları oluştuğu, kötüniyet tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek davanın kabulüne takip konusu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
———- icra dosyasından davalı borçlu itirazının iptali ile TAKİBİN DEVAMINA, takip konusu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmesine,
2-İcra inkar tazminat talebinin şartları oluştuğundan kabulü ile ——– davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 16.597,03 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.934,43 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 13.662,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.934,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 2.109,85 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 25.457,65 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerininin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2021