Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1121 E. 2022/50 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1121 Esas
KARAR NO : 2022/50

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murislerinin tüp patlaması sonucu ölümleri nedeni ile desteklerinden yoksun kaldıklarından dolayı bu davanın ve bu dava ile birleşen —-karar sayılı davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden (—- için : 69.051,47 TL, Oğul — için 13.579,74 TL, Anne —-için 26.737,76 TL, — mirasçıları —-için 27.155,23 TL, anne —— Mirasçıları Baba — Anne —- için 25.567,94 TL), tazminat ile bu davanın ve bu dava ilee birleşen — karar sayılı davanın manevi tazminat yönünden–mirasçısı — için : 20.000 TL, Oğul —, Anne — için 10.000 TL– mirasçıları Baba—, anne — için 10.000 T—- Mirasçıları Baba —-için 10.000 TL, Anne — için 10.000 TL) Davalı —yönünden olay tarihi 21.05.2006 tarihinden itibaren — — tarihinden itibaren, işleyen yasal faizi ile — ürün ve 3. Şahıslara karşı mali mesuliyet poliçesindeki madde1/ son hükmüne göre manevi tazminattan sorumlu olacaklarından her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiş bu talebini tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
SAVUNMA
Davalı vekilleri mahkememize verdiği cevap dilekçelerinde ayrı ayrı özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkillerine atfedilebilecek her hangi bir kusur bulunmadığını, davacıların murislerinin ihmalinden dava konusu olayın kaynaklandığını, talep edilen destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, müvekkilleri ile dava konusu olay arasında illiyet bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve iddia etmişlerdir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Asıl ve birleşen davalar, davacıların murislerinin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, teknik bilirkişilerin raporlarında müterafık kusurun bulunmadığı, — davalı — firmasına ait -veya — kaynaklandığını belirttiği, dava konusu olayda zamanaşımı olmadığından, dava zamanında açıldığından davalı vekillerinin zamanaşımı define taleplerine itibar edilmediği, davacıların murislerinin tüp patlaması sonucu vefat etmeleri nedeni ile murislerinin desteklerinden yoksun kaldıklarından teknik bilirkişi raporlarında belirtildiği şekilde tazminatın kabulüne karar vermek gerektiği, davacılar murislerinin ölümü nedeniyle acı ve elem yaşadıkları gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile bu davanın ve bu dava ile birleşen– karar sayılı davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden –mirasçısı — için: 69.051,47 TL, oğul — için 13.579,74 TL, anne — için 26.737,76 TL, — mirasçıları baba–27.155,23 TL, anne– 34.760,36 TL, — mirasçıları baba –anne –için 25.567,94 TL’nin kabulüne, bu davanın ve bu dava ile birleşen — karar sayılı davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile– mirasçısı — için 18.000 TL, oğul –için 8.500 TL, anne — için 8.500 TL, —mirasçıları baba—için 8.500 TL, anne– için 8.500 TL, –mirasçıları baba — 8.500 TL, anne — için 8.500 TL’nin davalı — yönünden olay tarihi 21.05.2006 tarihinden itibaren, — tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile — ürün ve 3. şahıslara karşı mali mesuliyet poliçesindeki madde 1/son hükmüne göre manevi tazminattan sorumlu olacağından her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
— tarihli ilamı ile ;
mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmeden, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden, son bilirkişi raporu kendi içinde dahi ihtimalli görüş bildirmesine rağmen hangi rapora niçin itibar edildiği açıklanmadan, somut olayda— olayı mevcut olmadığı halde “…teknik bilirkişilerin raporu usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alındığı, teknik bilirkişilerin raporlarında müterafık kusurun bulunmadığı, davacıların murislerinin — sonucu vefat etmeleri nedeni ile davacılar murislerinin desteklerinden yoksun kaldıklarından teknik bilirkişi raporlarında belirtildiği şekilde tazminatın kabulüne karar vermek gerektiği kabul edilerek yazılı şekilde tazminata hükmedilmiştir….” denilmek suretiyle somut olaya ve dosya kapsamına uygun düşmeyen, Yargıtay temyiz denetimine uygun olmayan bir karar verildiği, bu durum karşısında, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, tarafların hukuki durumlarına göre kusurları bulunup bulunmadığı konusunda ve kusurları bulunması halinde buna uygun tazminat raporu alınarak, maddi olaya uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa, mülga HUMK 388 ile 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, maddi olaya uygun düşmeyen ve denetime elverişli bulunmayan bir karar verildiği gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esası almış ve bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce yaşanan ölüm olayında kimlerin kusurlu olduğunun tespiti ve tazminat hesaplaması için dosyanın “1” — bilirkişisi, Kimya Mühendisi, Makine Mühendisi ve Aktüer Bilirkişisinden oluşan bilirkişiden oluşan bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Tanzim edilen rapor ile ;
— odada—olduğu, — marka büyük—– — kapalı ve boş olduğu,— marka büyük —-kafasında bir emniyet —- olmadığı, boş ve açık olduğu, –baş kısmı koklandığında hafif bir gaz kokusunun geldiği, — bağlı —- marka dolu —— –olduğu, —konumda olduğu, ——–vanasının kapalı olduğu, içinde—— belirtildiği,
—- tarihli özel raporda, ölüm olayının —- diğer boğucu gazlar nedeniyle meydana geldisi açıkça belirtilmesine rağmen ölüm olayının — sızması nedeniyle meydana geldiği belirtildiğinden bu rapordaki değerlendirmeye itibar edilemediği,
—yazılan raporda, ölümlerin — yayılması ve ortamın öksijensiz kalması nedeniyle meydana geldiği, ortamın öksijensiz kalmasının —- nedeniyle ve/veya — — nedeniyle meydana gelmiş olabileceği, olay yeri incelemesinin nitelik olarak yetersiz olmakla–nedeniyle —- marka — koku geldiği ve diğer — koku alınmadığı dikkate alındığında, ölümlerden davalı — ürettiği ve —sigortaladığı — dolayısıyda bu şirketlerin sorumlu olduğu, ölenlerin kapalı bir ortamda —kullanmaları ve evde çok sayıda — nedeniyle asli kusurlu oldukları,—-nedeniyle tali kusurlu olabilecekleri belirtildiği, anılan raporda, — ortamdaki —seviyeye inmesine rağmen yanmayı kesmediği yeterince dikkate alınmamış. dolayısıyla ölüm olayının esas nedeninin — olduğu belirilmediği, oysa ki — ortamdaki — indiğinde —- ile bunu algılayıp —ve boğucu —- önlemesi gerektiği, ayrıca ———– halinde, —–aleviyle tutuşarak patlamaya neden olması gerektiği, ancak — patlaması sonucu değil, boğucu ve zehirleyici gazlardan dolayı meydana gelmiştir. Buradan — sızmasının söz konusu olamayacağı, Dolayısıyla bu hususu yeterince dikkate almayan ve yetersiz şekilde — dayalı olarak kusur değerlendirilmesi yapılan bu rapora itibar edilemeyeceği, dava konusu ölüm olayının,—anlaşılan— oluşu nedeniyle meydana geldiği, — ortamdaki öksijen seviyesi kritik seviyenin altına inmesine rağmen alevi kapatma düzeneğine sahip olmaması— artamda bulunan kişilerde öncee uvuklama sonru felç
oluşumu sonucu meydana geldiğinin anlaşıldığı, bu nedenle ölüm olayında—– kuruluş %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, olayda ölen davacıların murisleri ise, sıradan — olmadığını anlamaları ve buna karşı önlem geliştirmeleri kendilerinden beklenmeyeceğinden kendi ölümlerinde kusursuz oldukları, olay — sızması sonucu meydana gelmediğinden davalılardan –, olayda kusursuz olduğu, dava konusu olay—– geldiğinden ve — kapsamında olduğundan, davalılardan—- Davacıların oluşan zararından sorumlu olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporunda Davalı —imalattan kaynaklanan bir kusuru bulunmadığından sorumluluğuna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak kusur sadece imalat hatası ile sınırlı değildir.
Olağan sebep sorumluluğu hallerinden bazılarını düzenleyen BK.nun 55, 58 ve 100 ncü maddeleri, sorumluluğun kaynaklandığı kişi ya da şey üzerinde bir denetim ya da gözetim ödevi yüklemiştir. Sebep sorumluluğunun ikinci bir türü olan tehlike sorumluluğunda ise, sorumluluk koşulları, sorumlu aleyhine ağırlaştırılmıştır. İşletme veya faaliyet ya da nesneye özgün tipik tehlikenin gerçekleşmesiyle sorumluluk doğar.— davalıda olduğuna göre, BK.nun 58 nci maddesinden hareketle sorumluluğu özen eksikliğine bağlanmalıdır. Buna neden olan — davalının denetim ve kontrol görevini yerine getirmemesi, BK.nun 100 ncü maddesine dayalı sorumluluğunun nedenini oluşturur.
—– memurunun tuttuğu tutanakta olay yerinde bulunan— —olmadığı , boş ve açık olduğu görüldü.— kısmı koklandığında hafif —– takılı ———– kafasının — bağlı bulunduğu ve başlığın ———– konumunda olduğu görüldüğü” tutanak altına alınmıştır.
Bu kapsamda —- ibareli — —olmadığı, boş ve açık olduğu, Ayrıca —–hafif bir gaz kokusunun geldiği dikkate alındığında ——- meydana gelen ölüm olayında etkili olduğu anlaşılmaktadır. Zira —cihaza bağlamak, sızdırmazlık kontrolü yapmak, —kullanılması konusunda tüketicileri bilgilendirmek görevi davalı — Dolayısıyla Sebep sorumluluğunun ikinci bir türü olan tehlike sorumluluğu kapsamında meydana gelen ölüm nedeniyle doğan zarardan davalıların sorumlu olduğu anlaşılmış olup bilirkişi tarafından tespit edilen tazminat tutarlarının taleple bağlılık ve sigorta şirketinin teminat limitleri dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Bu davanın ve bu dava ile birleşen — davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden—- için; (Davalı sigortanın sorumluluğu 1.865,06 TL ile sınırlı olmak üzere) 2.034,22 TL, Oğul — için; 13.579,74 TL , Anne — için; 26.737,76 TL–mirasçıları Baba –için; ( Davalı sigortanın sorumluluğu 24.144,30 TL ile sınırlı olmak üzere) 27.155,23 TL, anne –için; (Davalı sigortanın sorumluluğu 33.355,70 TL ile sınırlı olmak üzere ) 34.760,36 TL, — Baba — için; 22.253,11 TL, Anne –için ; 25.567,94 TL’nin kabulüne, davalı –olay tarihi 21.05.2006 tarihinden itibaren, — tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı– limitleri dikkate alınarak davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 7.635,06TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.552,50 TL peşin harç ve 430,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 5.652,56‬ TL’nin davanın kabul ret oranına göre ; 915,18 TL’sinin — kalan 4.737,38 TL’nin — tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.982,5‬0 TL harcın davanın kabul ret oranına göre ; 320,98 TL’sinin — alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 11.415,55 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre ; 1.256,04 TL’sinin —, kalan 6.501,85 TL’nin davalı — alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 3.657,66‬ TL’nin davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden — göre davacı lehine takdir olunan 14.568,23 TL vekalet ücretinin davanın kabul ret oranına göre; 2.358,67 TL’sinin — alınmasına, kalan 12.209,56 TL’nin– tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden — göre davalılar lehine takdir olunan 9.149,80 TL vekalet ücretinin davanın kabul ret oranına göre ; 7.668,40 TL’sinin davacıdan alınarak; davalı– verilmesine, kalan 1.481,40 TL’nin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
DAVALIYA VERİLMESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Bu davanın ve bu dava ile birleşen — davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile — mirasçısı— Oğul — için 8.500,00 TL, Anne –için 8.500,00 TL, — mirasçıları Baba — 8.500,00 TL, anne –için 8.500,00 TL,– Mirasçıları Baba — için 8.500,00 TL, Anne — 8.500,00 TL) davalı –Yönünden olay tarihi 21/05/2006 tarihinden itibaren, — için 24/09/2007 tarihinden itibaren , işleyen yasal faizi ile –ürün ve 3. Şahıslara karşı mali mesuliyet poliçesindeki madde 1/ son hükmüne göre manevi tazminattan sorumlu olacağından, her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 4.713,39 TL davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Kabul edilen dava yönünden — göre davacı lehine takdir olunan 9.770,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Ret olunan dava yönünden — göre davalılar lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.