Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1112 E. 2019/998 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/262 Esas
KARAR NO : 2019/1029

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ———-adresinde bulunan dairenin sahibi olduğunu,—– tarihinde —————-nolu acente tarafından——– poliçe numarasıyla ————sigorta ettirdiğini, müvekkilinin sigorta primlerinin tamamını ödediğini, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde müvekkilinin evi sigorta poliçesinde terör klozunda ——————kadar teminat altına alındığını, ayrıca ev eşyası, kişisel eşyalar, kira kaybı, elektronik cihaz, alternatif ikamet masrafları klozları ile toplam ——- kadar teminat altına alındığını, ————tarihinde 5442 sayılı il idaresi yasası çerçevesinde——– tarafından il merkezinde meydan gelen terör olayları nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini, bu yasağın ——- tarihine kadar devam ettiğini, —————çatışmaların bitmesinden sonra sokağa çıkma yasağının devam ettiği dönemde enkaz olmuş ve kullanılamaz hale gelmiş binaları yıkarak molozların taşınma işini hafriyat firmalarına ihale ettiğini, müvekkilinin çatışmaların mahallelere yayılmasıyla birlikte can güvenliği olmadığı için can havliyle sadece ailesini yanına alarak evlerini terk ettiğini, konuttaki eşyaların olduğu gibi bırakıldığını, sokağa çıkma yasağının kaldırılmasından sonra evini görmek amacıyla şehir merkezine ———- tarihinde gittiğini ve evinin terörle mücadeleden dolayı yok olduğuna şahit olduğunu, ortada ev eşyasından geriye kalan düz bir araziden başka bir şey göremediğini, mezkur olaydan haberdar etmek amacıyla aynı gün sigorta ettirdiği ————— müşteri hizmetleri numarasıyla aradığını ve zararın tespiti ile tazmini talebinde bulunmuşsa da sigorta şirketinin hiçbir gerekçe sunmadan zararın tazmin edilemeyeceğinin belirtildiğini, müvekkilinin talebiyle zararın tazminine yönelik taleplerinin —— tarihinde ——– Şirketine yazılı olarak iletildiğini, ancak taleplerinin cevapsız bırakıldığını, müvekkilinin teminat altına alınan ev eşyaları, kişisel eşya, kira kaybı, elektronik cihaz, alternatif ikamet klozu sigorta ile teminat altına alınan 101.000,00 TL’lik meblağın üzerinde olduğunu, ancak teminat miktarıyla sınırlı olmak üzere oluşan zararlarının tazminini talep ettiklerini belirterek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, vaki terör saldırıları nedeniyle müvekkilinin oluşan zararının ——— kısmının —– poliçe nolu—- ——————-konut paket sigorta poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketinden ——tarihinden banka reeskont faizi oranında faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak davacı tarafından açılmış olan —————–nolu dosyalar ile huzurdaki davanın birbirine benzer sebepten doğmuş olması nedeni ile HMK madde 116 gereğince, davaların birleştirilmesini talep ettiklerini, göreve ilişkin olarak davaların dilekçeleri incelendiğinde davacının birden fazla konutu bulunduğunu ve her bir konut için ayrı ayrı sigorta poliçesi düzenlendiğini, bu durumda davacının tüketici olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, malvarlığına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olup, davanın esasa girilmeksizin usul yönünden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise davacının müvekkili şirket nezdinde———-numaralı ———– vadeli Konut Sigorta Poliçesi bulunduğunu, poliçenin mevcudiyetinin sigorta tazminatının otomatik olarak ve tamamen ödeneceği manasına gelmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun genel şartlar ve poliçe hükümleri ile sınırlı olduğunu, başvuru sahibinin Türk Ticaret Kanununda yer alan yükümlülüklerine aykırı hareket ettiklerini, işbu poliçenin bölgede yasak ilan edilip operasyonlar ve çatışmalar başladıktan sonra tanzim edildiğini, zira, bahse konu bölgede 2015 yılından bu yana çatışmaların devam ettiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 1408. 1435. 1445. ve 1446. maddeleri çerçevesinde davacı tarafın ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiği ve rizikonun gerçekleşmiş olmasına rağmen bu durumun müvekkili şirkete davacı tarafından bildirilmediğinin açıkça anlaşıldığını, zira, ——- sokağa çıkma yasağının 14.03.2016 tarihinde ilan edildiğini ve işbu tarihten önce sokağa çıkma yasağının ilan edileceğinin halka duyurulduğunu, bu bağlamda, davacının meydana gelecek durumu saklayarak poliçe tanzim ettirmiş olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 1408. maddesi gereği riziko zaten gerçekleşmiş bulunduğundan ve sigorta menfaatinin yokluğundan sigorta sözleşmesinin geçersiz olduğunu, 5233 sayılı Kanun kapsamında davacı tarafın zararı ilgili valilik/kaymakamlık tarafından karşılanacağından müvekkili şirketten tazminat talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ev eşyasına verilen zararın terör eylemleri dolayısıyla meydana gelen hırsızlık ve yağmadan kaynaklandığını, işbu sebeple ev eşyasına ilişkin zararın teminat kapsamında olmadığını, poliçede rücu hakları özel şartı bulunduğunu, işbu özel şart gereği davacı tarafın öncelikle ilgili valilik/komisyona başvuruda bulunması gerektiğini, gerçek zararı ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın dosyaya zararını ispatlayacak herhangi bir belge ibraz etmediğini belirterek, belirtilen ve resen değerlendirilecek sebeplerle, öncelikle davaların birleştirilmesine ve görev nedeni ile redine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini bilvekale talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, sigortaya konu taşınmazda meydana gelen zararın sigorta sözleşmesi kapsamına göre tazmini talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —- Tüketici Mahkemesi —— Karar sayılı ilamı ile
Birleştirilen dava dosyaları ile —- esas sayılı dava dosyaları birlikte incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın 6 adet taşınmaz yönünden yaptığı sigorta poliçesinden kaynaklandığı, 6 adet bağımsız bölüm sahibi olan davacının tüketici olarak kabulünün mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin tüketici sözleşmesi mahiyetini aştığı, davalı tarafın sigorta şirketi olarak kurulmuş tüzel kişi tacir olduğu, davanın sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olduğu, dolayısıyla davacı ve davalı tarafların her ikisinin de tüketici sıfatına haiz olmadığı ve aradaki işlemin tüketici işlemi olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın HMK 20 uyarınca İstanbul Anadolu Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.
Tüm dosya kapsamı ve davacı vekilinin beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının söz konusu taşınmazları herhangi bir ticari amaçla satın almadığı, kendi ve aile üyelerinin kişisel kullanımı için satın aldığı ve söz konusu taşınmazları sigortaladığı anlaşılmıştır.
Söz konusu taşınmaz sayısının fazla olması taşınmazların ticari bir amaçla alındığı veya kullanıldığına karine olamayacağı gibi, yapılan işlemi de tüketici işlemi olmaktan çıkartmaz bu nedenle mahkememizin işbu dosya yönünden görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu ve mahkememiz ile Tüketici Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı oluştuğu anlaşıldığından dosyanın merci tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE;
2-Davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
3- Dosyanın merci tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verildi