Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/108 E. 2018/1001 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/108 Esas
KARAR NO : 2018/1001

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı arasında imzalanmış olan Acentelik Sözleşmesi gereği Balıkesir İli, Bandırma İlçesinde davalı —- acentesi olarak görev yaptığını, bu acentelik sözleşmesi gereği icra takibine konu olan 50.000 $ Dolar bedelli senet teminat senedi olarak davalıya verildiğini, hatta teminat senedi için memurun kefil istediğini, müvekkillerden ——’ın teminat senedine o şekilde kefil olduğunu, davalı taraftan kaynaklanan nedenlerden dolayı, diğer acenteler ile müvekkilin sahibi olduğu acente arasında eşit davranma kuralına aykırı davranılmış ve müvekkile daha fazla maddi yükümlülük yüklendiğini, son zamanlarda müvekkilin sahasında, sürekliliği olan ve miktar olarak sık ve fazla kargo gönderen bir müşteriler müvekkilden alınmış başka bir bölgenin acenteye verildiğini, akabinde davalı tarafından müvekkilden bu husus için hiçbir beyanı, talebi bulunmamasına rağmen bölgesindeki müşteri için feragat etmesi istendiğini, müvekkilininde davalıya bu durumu kabul etmediğini, bölgesinde müşteri ile kendisinin çalışmak istediğini beyan eden bir elektronik posta gönderdiğini, müvekkili, acentelik sözleşmesinden sonra davalı tarafından müvekkiline gerek büro malzemesi gerek bilgisayar ve malzemeleri ücreti karşılığında satıldığını, davalı tarafından çalıştırılmaya devam edildiğini, fakat müvekkiline ücreti mukabilinde satılan malzemeler müvekkile iade edilmemiş veya karşılığı ödenmediğini, ayrıca müvekkili, davalıya davaya konu olan teminat senedinin yanı sıra sahibi olduğu araçları da (——) teminat vermiş bu araçların üzerine davalı tarafından trafik tescile konulan şerhlerin hala durduğunu, müvekkillerden …, asıl acente sahibi …’nın eşi, müvekkillerden … ise asıl acente sahibi …’nın dayısı olup yine davalı ile hiçbir ticari bağlantısı bulunmadığını, senedin 50.000 $ bedelli olup nakden müvekkile ödenmesi, bu hususla alakalı olarak Türkiye adı duyulmuş bir kargo firmasının bu parayı banka havalesi dışında bir kanalla vermesi mümkün olmadığı gibi, 50.000 Dolarlık senede istinaden müvekkillerden 77.756,80 TL talep edilmesi hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, öncelikle icranın teminatsız olarak durdurulmasına, icra dosyasına yatan paranın alacaklı görünen davalıya veya vekiline ödenmemesine, haklı davamızın kabulü ile; müvekkillerin borçlu görüldüğü söz konusu icra takibinin iptaline, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli yetki itirazında bulunduklarını, davaya konu senet üzerinde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemesi olarak yazılmasına rağmen, icra takibinin İstanbul —–.İcra Müdürlüğünden yapılmasına rağmen ve davalı müvekkil şirketin Genel Müdürlüğü’nün Maslak-İstanbul adresinde bulunmasına rağmen dava İstanbul Anadolu Adliyesinde açılmış olduğundan yetkisizlik itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin beyanlarında müvekkil Şirket ile davacılardan … arasında imzalanmış olan 31.03.2014 tarihli Acentelik Sözleşmesi, Acentelik Sözleşmesi Ek Protokolü, Cari Hesap Sözleşmesi niteliğindeki Ek Protokol ve Alt Kira Sözleşmeleri ile Müvekkil Şirkete ait Bandırma Şubesi Acente olarak devredildiğini ve işletmesine bırakıldığını, davacı .—– eski Bandırma Acentesi olduğunu, davacının hak edişlerine karşılık kasa açığı ve acentelik sözleşmesi uyarınca acente yerine ödenmek zorunda kalan diğer bazı ödeme kalemleri de eklendiğinde davacı acentenin artık acenteliği sürdüremeyecek durumda olduğu anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından davacıya fesih ihbarnamesi gönderildiğini, tüm bu hususlar davacının kabulünde ve bilgisi dahilinde olduğunu, davacı …’nın acenteliği 02.05.2017 tarihinde feshedildiğini, yetkisizlik kararı verilmesini, davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız davanın külliyen reddine, davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava dilekçesine karşı davalı yasal süresinde yetki itirazında bulunulduğu, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesi 43.maddesi ile çıkacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı ve bu şekil de yapılan yetki sözleşmesi gereği oluşacak uyuşmazlıklar için yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğu , mahkememizin yetkisiz bulunduğu anlaşıldığından dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 17 gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin YETKİLİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın yetkili Nöbetçi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-)Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının, karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca yetkisizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesince hükmedilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2018