Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1075 E. 2020/309 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1075 Esas
KARAR NO : 2020/309

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;————- akıllı telefon satın aldıklarını, akıllı telefonda kullanılmaya başlandıktan bir süre sonra ısınma sorunu ortaya çıktığını ——– yetkili servisine götürüldüğünü ancak yetkili servis tarafından kendilerine servis çıktısı verilmediği ve ellerinde bulunan ———-okuması yapılarak dijital kayıt oluşturulduğu, akabinde —— toplama merkezi olan ———————– göndererek cihazın onarım işleminin yapılmasının sağlandığı ancak cihazda bulunan sorunların giderilmediği, ——- tarihli servis çıktısında da görüleceği üzere cihazın —– servise gittiğini, telefonun satın alındığı——- cihazlarının para iadesini Mahkeme kararına istinaden yaptığını belirttiği ve bu yönde bir karar alınması halinde ücret iadesinin yapılacağını bildirdiğini, telefon bedelinin iade edilmesi için davalı şirketle yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanması sebebiyle işbu davanın açılması zorunluluğun doğduğuu, satın alınan telefonun Türk Borçlar Kanunu 219.maddesi ve Tüketicinin Korunması Hakkrnda Kanunu’nun 8.maddesine göre ayıplı mal olarak kabul edildiği, satın alınan telefonda meydana gelen aşırı ısınma sorununun teknik bir neden olduğunun —– elemanları tarafından belirtildiği, telefondaki sorunun 3 kere servise gitmesine rağmen çözülmemiş olmasının telefonun ayıplı olduğunu açık bir şekilde gösterdiğini, bunun da davalı şirketin telefonun satımında ağır kusurlu olduğunu gösterdiğini, telefondaki kusur fark edildiği anda teknik servise götürüldüğü ve hasarın tespit edildiği belirtilmiş ve sözleşmenin feshedilerek ürün bedelinin satış tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyfe birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı——–dilekçesinde özetle; davacının dava konusu telefonu diğer davalı … İletişimden satın almış olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında alıcının maldan kaynaklanan seçimlik haklarını yalnızca satıcıya karşı sunabileceği dolayısıyla davacının satıcı konumunda bulunmayan ve borç ilişkisinin tarafı olmayan —– bedeli talep etmesinin hukuken kabul edilebilecek bir durum olmadığını, satış sözleşmesinin tarafı olmadıklarını bu nedenle müteselsil sorumluluklarının bulunmadığı belirtilmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … tarafından davaya cevap verilmemiş davalı ilk celsede
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1-Bilirkişi raporu
2-Davalı … ikrarı,
3———-Taahhütnamesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava;—– bedelle satın alınan ———- akıllı telefonun ayıplı bulunması nedeni ile sözleşmenin feshi ile satış bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Dava basit yargılama usulüne tabi bulunmakta olduğundan gerçekleştirilen ön inceleme duruşmasında HMK 320 gereğince uyuşmazlık noktalarının belirlenmesi vihetine gidilerek dava konusu olayda uyuşmazlık noktalarının,
-Telefonda herhangi bir ayıp bulunup bulunmadığı,
-Üründe ayıp tespit edilmesi durumunda alacının seçimlik haklarını satıcıya, ithalatçıya yada üreticiye karşı kullanıp kullanmayacağı,
-Türk Borçlar Kanunu’nun 219. Ve devamı maddeleri gereği, alıcının, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakki; satılanı alıkoyup, ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını isteme hakkı; aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, tüm masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı, imkanı varsa, satılanın ayıp bir benzeri ile değiştirilmesi haklarını kullanabilmesi için, ayıbın tespit edildikten sonra uygun bir süre içinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Türk borçlar Kanunu m. 219 a göre “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik yapıların bulunmamasından da sorumlu olur.” Bir başka ifade ile satıcı satış sözleşmesini yaparken alıcının göz önünde tuttuğu tahsis ve kullanma yönü bakımından onun değerini ve elverişliliğini ortadan kaldıran ya da azaltan bir eksikliğin bulunmamasını sağlama borcu altındadır. Satıcının mu borcunun söz konusu olabilmesi için satılanda bu çeşit eksikliklerin var olduğunu bilmesi gerekmediği gibi atılanda bulunması gereken nitelikleri ayrıca bildirmiş bulunmasına gerek yoktur. Burada satıcının satılanın yapılarından yasal sorumluluğu söz konusudur.
Davada taraf sıfatlarının yukarıda değinilen hükümler dahilinde irdelenmesinde ise —– satıcı, davacının alıcı bulunduğu, davalı ————– ithalatçı olduğu——– ile davacı ile davalı ——- arasında satım akdi ilişkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Fakat davalı———-yasa ve yönetmelik hükümlerinin gereği olarak davacı/alıcıya garanti belgesi düzenleyip vermiş bulunduğu dosya kapsamı ile anlaşıldığından —– içtihatlarında belirtildiği üzere, davacı/alıcıya garanti belgesi düzenleyip vermiş olan davalı/ithalatçı da, aracın ayıplı olmasından dolayı, davacı/alıcıya karşı ayıp sorumluluğu altına girmektedir Bu nedenle, davacı/alıcı ile arasında satım akdi ilişkisi bulunmayan ve fakat dava konusu aracın ithalatçısı durumunda olan 1 nolu davalının da bu davada taraf sıfatının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dolayısıyla her iki davalı da, davacının talebinden dolayı, davacıya karşı müteselsilen sorumlu (TBK.md.61) olduğu anlaşılmış ve davada davalılar yönünden tahkikat icrasına karar verilmiştir.
Davalı … tarafından —— tarihli celse de problemin bilindiği davacının mağdur olduğu,3 kere telefonun servise geldiği davacının haklı olduğu kendisinin son satıcı olduğu faturanın kendisi tarafından tanzim edildiği diğer davalının telefonu neden değiştirmediğinin bilinmediği kabul ve ikrar edilmiştir.
Bu kapsamda taraf iddia ve savunmalarına göre rapor tanzimi talep edilen ilk bilirkişi kök ve ek raporunun dava dosyası kapsamı, mahkememiz duruşma zabıtları irdelenmeden taraflar arasında çekişmeli bulunan teknik vakıların irdelenmeden tertip edildiği anlaşıldığından, rapor içeriğinde benimsenen teknik ve özel vakılara mevcut hali ile itibar edilemeyeceği anlaşıldığından ve uyuşmazlık davanın nispi ticari dava bulunması nedeni ile TBK hükümlerine tabi bulunmasına rağmen bilir kişi tarafından hukuki değerlendirmeye girildiği ve değerlendirmenin de yanılgılı olarak yapıldığı anlaşıldığından dava dosyasının bir başka bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafındanda; ————— seri numaralı fatura ile davalı …—– bedelle ——- satın alındığı, davacı tarafından “Cihazın arka kısım ve ekran olarak çok ısınıyor, ısındığında gelen arama açılmıyor” şikayeti ile ile 18/06/2018 tarihinde onarım amacıyla —————- servisi tarafından ürün üzerinde yapılan inceleme sonucu, “Cihaz onarılmak üzere —- merkezine gönderildiği, garanti kapsamında ekran değişimi yapıldığı”, cihazın —— testlerinden başarı ile geçtiği, dava konusu cihaz hakkında bir çok inceleme yapıldığı ve telefonda birçok uygulama açıkken telefonda aşırı ısınmaya rastlandığı belirtilmiş ve dava konusu telefon üzerinde yapılan inceleme neticesinde dava konusu telefonda tespit edilen aşırı ısınmanın satılanın kullanım amacı bakımından değerini ve alacının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan hatta ortadan kaldıran ayıpların olduğu rapor edilmiş yine dava konusu telefonda yapılan incelemelerde, davacı alıcının satılanın ayıplı olmasında kusuru bulunduğunu gösterir herhangi bir bulguya rastlanmadığı, dava konusu telefonda tespit edilen aşırı ısınmanın, satılanın kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan hatta ortadan kaldıran gizli ayıp niteliğinde ayıbın mevcut olduğu,dava konusu telefonda yapılan incelemelerde davacı alıcının, satılanın ayıplı olmasında kusuru bulunduğunu gösterir herhangi bir bulguya rastlanmadığı, davacının cihazda meydana gelen arızayı tespit eder etmez ———————– başvurduğu belirtilmiştir.
Davacının satılandaki ayıbı hemen bildirme yükümlülüğünü yerine getirdiği, Türk Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesinde ayıp halinde alıcının seçimlik haklarının ne olacağını düzenleyen 227’inci maddesinde, satıcı haricinde kalan kişilere ayıptan doğan haklar bakımından bir sorumluluk yüklenmediği fakat davalı ——–tarafından ayrıca verilmiş bir garanti taahhüdü mevcut bulunduğundan garanti belgesinde taahhüt edilen hususlardan ithalatçı veya üreticinin de sözleşmesel olarak sorumluluk altına girdiği anlaşılarak davacı tarafından ikame edilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak davacı tarafından sözleşmenin feshi tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de satım sözleşmesinden dönme de TBK 97 gereği birlikte ifa kuralı gereğince telefonun davalıya teslim tarihinden itibaren davacının faiz talep edebileceği anlaşılmış ve hali hazırda telefonun davalılara teslim edilmediği anlaşıldığından telefonun davalılara iadesi ile taleple bağlılık gereğince telefon bedeline iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE :
A1-Davacı ile davalı … arasında —– tarihinde akdedilen satış sözleşmesinin FESHİ’ne ,
A2-Davacı tarafından davalı …’—- nin davalı satıcı ———– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
A3-Davacı tarafından satın alınan ————seri numaralı —— telefonun davalı …’a İADESİNE,
A4-Birlikte ifa kuralı doğrultusunda telefonun davalıya teslim tarihinden tahsil tarihine kadar hesaplanacak yasal temerrüt faizinin davalılardan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
B1-Alınması gerekli 430,35 TL harçtan peşin alınan 107,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 322,76 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 107,59 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B2-Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen toplam 1.721,00 TLnin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
B3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —— uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
B4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.