Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1056 E. 2020/384 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1056 Esas
KARAR NO: 2020/384
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/09/2018
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ————-elindeki——- malzemelerine binaen piyasanın bu yöndeki ihtiyacını karşılayan ayrıca endüstriyel kalıp imalatı yapan yaptıran bir firma olduğunu, davalı———— davacı şirketin sahip olduğu olumlu iş referanslardan mütevellit olarak davacı şirket ile iletişime geçerek kendisine itirazın iptalini talep ettiğimiz icra dosyasında mübrez faturalar içeriğindeki dört adet plastik kutu ———- endüstriyel kalıp yapılmasını talep ettiğini, bu talep davacı şirket tarafından kabul edilmiş ———- tarihinde davalı şirkete talep edilen kalıplara ilişkin içinde kalıp bedellerinin —- dahil ——- olarak talep edildiği teklif sözleşmesi——- gönderildiğini, bu sözleşme ve fiyat teklifi davalı firma tarafından kabul edilmiş davalı şirket tarafından ıslak imzalı olarak imzalanarak davacı şirkete teslim edildiğini, taraflar arasında bu sözleşmenin imzalanması akabinde davalı şirket tarafından davacı toplam —- kalıp bedellerinin ———— davacı şirket hesabına aktarıldığını, davacı şirketçe kalıp imalatına başlandığını, montajın yapılmasından sonra davalı şirketten taraflar arasındaki sözleşme ile kararlaştırılmış olan bakiye ———bedel talep edilmiş ancak bu bedel bir türlü davalı şirket tarafından davacıya ödenmediğini, davacının ısrarlı ödeme talepleri üzerine kalıpların teslimi ve montajından yaklaşık — ay sonra sonra yani ——– tarihinde davacıya gönderilen ————- yevmiye nolu ihtarı ile sözde kalıpların talep edilen şekilde olmadığı ayıplı olduğu kalıpların değiştirilmesi gerektiği aksi takdirde ödeme yapılmayacağı ihtar edildiğini, ——— tutarındaki alacağa ilişkin olarak ——————-sayılı dosyasından genel haciz yoluyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile haksız ve kötü niyetli davalının asıl alacağın en az %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu malların kalıplardan birinin makineye ölçü yönünden uymamış olması, kalıplarda, davalı tarafça daha önce kullanılmamış hava bağlantılarının olduğunun tespit edilmesi ve bu hususlara davacı şirket personelince de şahit olunmuş olması karşısında, davacı şirketçe, aralarındaki sözleşme konusu kalıpların ayıplı olmadığı yönündeki beyanların gerçeği yansıtmadığı ve haksız bir iddia olduğunu, davalı şirket ile davacı arasında da teyit olunan —— tarihli Teklif Formunun “Ödeme Şekli” başlıklı maddesinde; kalıp siparişinin davalı şirket tarafından onaylanması halinde ödemelerin gerçekleşeceği hüküm altına alındığını, bu sebeple, davalı tarafından, söz konusu kalıpların montajı sırasında ve sonrasında belirtmiş oldukları eksiklik ve hataların giderilmemiş olmasından dolayı, davalı taraf ödemede temerrüde düşmüş olduğu yönündeki beyanların herhangi bir gerçekliği bulunmadığını, davalı tarafından, davacı şirket tarafından sağlanan malların ayıplı olduğu, söz konusu eksiklik ve hataların giderilmesi; aksi takdirde ödeme yapılmayacağı hususu davacı şirkete defaatle bildirilmiş olmasına rağmen; davacı tarafından davalıya, ödeme yapılması hususunda ihtar gönderilmesi ve akabinde davalı taraf aleyhine işbu davaya konu itirazın gerçekleştirildiği icra takibinin başlatılması, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari alım-satım konusu malların ayıplı olduğunu bilen davacının iyi niyet kuralına aykırı davrandığını, arz ve izah edilen ve Mahkemece resen nazara alınacak nedenlerle, davalı şirket aleyhine, ——– İcra Müdürlüğü’nün ———– sayılı dosyasıyla başlatılmış olan icra takibine itirazlarının reddine dair huzurda ikame olunan işbu davanın reddine, söz konusu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1- —– İcra Dairesinin ———- sayılı Takip dosyası,
2-Taraflar arasında akdedilen ——– tarihli sözleşme ,
3———Noterliğinin ————-yevmiye nolu ihtarnamesi
4-Taraf ticari defter ve kayıtları ile uzantısı Bilanço alım formları,
5-Uyuşmazlık konusu faturalar
6-Bilirkişi Raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, faturalara dayalı girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle eldeki davanın niteliği gereği girişilen icra takibine sıkı sıkıya bağlı bulunması nedeni ile icra dosyası mahkememiz dava dosyası içersine alınmış ve icra dosyasının incelenmesinde, taraflar arasında ——— tarihinde davacının teklif formunun davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanması ile teklif formunda yazılı şartlar dahilinde kalıp satım sözleşmesinin akdedildiği, davalı tarafından davacıya sözleşme kapsamında —– peşin olarak ödendiği, davacı tarafından yapılan ödemenin davalıya teslim edile kısa kutu kapak ve kısa kutu gövde bedeli olan — mahsup edilerek icra takibine ——– fatura bakiye alacağı ve ————- fatura bedelinin toplam bedelinin tahsili amacı ile icra tabikine girişildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dosyası taraf iddia ve savunmalarında montaj yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı çekişme arz eylediğinden ve montaj yükümlülüğünün bulunup bulunmamasına göre akdi ilişkinin nevisinin belirlenmesi lazım geldiğinden bu noktada taraf delillerin tamamının toplanılması cihetine gidilmiş ve yapılan yargılama hitamında davacı şirket ile davalı taraf arasında icra dosyasında mübrez faturalar içeriğindeki dört adet plastik kutu ——- endüstriyel kalıp yapılmasına ilişkin olarak davalı teklifine dayalı sözleşme tanzim edildiği,toplam kalıp bedellerinin —– belirlendiği ——– kalıp bedellerinin ——— davacı şirket hesabına aktarıldığı akabinde davacı şirket tarafından kalıp imalatına başlandığı anlaşılmıştır.
Sözleşme kapsamında İlk üretilen ürünlerin teslim tarihi ise ——— tarihi bulunduğu ve davacının bu ürünleri davalı şirket çalışanın imzasına havi —– tarihli sevk irsaliyesini irdelenmesi ile ayrıca anlaşılmıştır.
Bilahare davalı tarafından —- numaralı fatura konusu mallar için – tarihli ————— yevmiye numaralı ihtarnamesi de keşide edilerek davacı şirkete tebliğ edilmiş olduğu bu tarihten önce başkaca ayıp ihbarının yapıldığı hususu davalı tarafından ispat edilememiştir.
Davacı ile davalı arasında — tarihinde davalının talebi ile ———– ve kapak, Kısa kutu gövde ve kapak olmak üzere dört parçadan oluşan davalının onayladığı sözleşmede sipariş edilen kalıpların hangi makinelerde kullanılacağı, teknik özelliklerinin ne olacağı ve boyutlarının belirtilmemiş olduğu, Zira taraflar arasında davalının imzasını ieren teklif formunun tetkiki ile davalıya satılan malların özel olarak imal edileceğine dair bir hüküm bulunmadığı gibi montaj yükümlülüğü de bulunmadığı, davalı tarafından sözleşme kapsamında montaj yükümlülüğünün bulunduğu hususunu akdi ilişkinin varlığının HMK 200 vd maddeleri gereğince yazılı delille ispatı gerektiği davacının toparlanan delillerine göre bu noktada ispat vasıtası ortaya koyamadığı anlaşılmış ve yapılan yargılama sonucunda davacının montaj yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılarak taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ticari satış sözleşmesi olduğu anlaşıldığından ve davacının, davalı adına tanzim ettiği, —– tarih —– nolu —– tutarındaki faturayı, ——- tarih——–nolu yevmiye maddesi ile davalının —– nolu cari hesabına borç vererek yevmiye defterine kaydettiği, mahkememizce ——– celp edilen tarafların — formlarına göre davacının — tarih ———-nolu ——– tutarındaki faturayı ve ——tarih,—- nolu ——– tutarındaki faturayı İlgili vergi dairesine ——– formlarında beyan ettiği “Tacirler arasında satışa konu malın ayıplı çıkması halinde, alıcının yasal haklarını kullanabilmesi için 6102 sayılı TTK’nın 18/1-c maddesindeki süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunması zorunlu bulunuşu, satılan malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise iki gün, açıkça belli değilse sekiz gün olduğundan davacının teslim aldığı bu fatura konusu mallar için ayıp ihbarıda süresi içersinde de bulunmadığı anlaşılarak davacı tarafından söz konusu fatura bedeli için ikame edilen davada — peşin yapılan ödemenin mahsubu sonrası ———- isabet ettiği anlaşılmış ve davacı tarafından ikame edilen davanın bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Dava dosyası münderecatında mübrez —— formlarının incelenmesi sonucu, Davalının davacının ——- tarih—— nolu ——-Toplam—- tutarındaki faturayı —– formunda beyan ederek yasal ticari defterlerine kaydettiği, —– tarih — ——Toplam ———– tutarındaki faturayı ————– formunda beyan etmeyerek yasal ticari defterlerine kaydetmediği anlaşılmıştır.
Davacının uyuşmazlık konusu yaptığı —— tarihli ——fatura konusu malzemeye konu ürünün ise sözleşme kapsamında ürünler olmadığı savunularak davalı tarafından ürünler teslim alınmamış ürünler davacıya gönderim sonrası derhal iade edilmiş ve ürünlerin davacı uhdesinde bulunduğu dosya kapsamı ile anlaşılmıştır.
TBK 97.maddesi gereğince Kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimini yerine getirmesi istenemez. Davacı tarafından her ne kadar faturaya konu ürünlerin teslim edilmesi nedeni ile edimin teklif edildiği düşünülür ise de davalı tarafından ürünün teklif formunda kararlaştırılan evsafta bulunmadığı bu nedenle teslim alınmadığı bildirildiğinden davacı tarafından artık eldeki davada davalının fatura konusu mallar yönünden alacaklı temerrütüne düştüğünü iddia eylediğinden uyuşmazlık alacaklı temerrüdüne dair hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır. TBK 106-110 maddeleri kapsamında yapılan değerlendirmede çubukları teslim alacaklısı davalının haklı sebep bulunmaksızın ifayı reddediği hususunu davacının ispat etmesi lazım geldiği halde davacının bu kapsamda her hangi bir delil ibraz etmediği ve mallarında takip tarihi itibari ile davacı uhdesinde bulunduğu anlaşılmasına göre davacı tarafından——– numaralı fatura konusu malların davalıya teslim edilmemesine göre davanın sözleşme kapsamında —— numaralı fatura konusu mallar bedeli olduğu anlaşılan —— istenilebilir bulunmadığı anlaşılarak davacının bu faturaya yönelen itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Nihai olarak davalının ticari defter ve kayıtlarının uzantısı niteliğindeki Bilanço alım formunda —— nolu ——— tutarındaki faturayı ——– formunda beyan ettiğinden davacının söz konusu faturadaki malların tesliminden doğan bakiye alacağının likit olduğu anlaşılarak kabule konu tutarın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
1a———İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının Kısmen iptali ile icra takibinin ——— asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
1b-Kabule Konu Kısım likit nitelikte bulunduğundan İİK 67/2 gereğince asıl alacak tutarının %20 si 6.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
1c-Takipte asıl alacağın reddilen kısmı için şartları oluşmadığından davalının Kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
1d-Takipte taraflar arasında ticari işin söz konusu bulunduğu anlaşıldığından 3095 sayılı yasa 4/2 maddesi gereğince avans faizi UYGULANMASINA,
2a-Davacı tarafından davada peşin olarak ödenen 1.588,20 TL’ peşin nispi harcın davada alınması gereken 2.322,54 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 734,34 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDEDİLMESİNE,
2b-Davacı tarafından davada ödenen 1.588,20 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacı tarafından davada sarf edilen 2.895,60 TL yargılama giderinin davanın kabulü oranına göre (%27,35 i kabul) 791,94 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafın davada vekil ile temsil edilmekte bulunuşu nedeni ile 2020 yılı AAUT gereğince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davalı tarafın davada vekil ile temsil edilmekte bulunuşu nedeni ile 2020 yılı AAUT gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının taraflara İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraf/vekillerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———-Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2020