Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1053 E. 2019/415 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/1053 Esas
KARAR NO : 2019/415
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/09/2018
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında —- yılında işletme sözleşmesi ile ——- Mevkiinde karşılıklı yerlerdeki fırınlarda ekmek üretip satışının yapıldığını, davalı şirket ile imzalanan sözleşmeye göre kira bedelinin hasılat paylaşımı şeklinde olduğunu, davacının kira bedeli olarak davalının adına çalıştırılan tesislerin ekmek ihtiyacını verdiğini, bunun karşılığında elde edilen gelirin %12’sinin davalıya kira bedeli adı altında hasılat payı olarak ödendiğini, günlük verilen ekmek bedellerine ilişkin faturalar kesilip, davalı şirkete günlük teslim edildiğini, ay sonunda davacının kestiği tahsil fişi ile faturaların tahsil edildiğini, ancak davalı şirketin davalı şirketin bir takım uygulamalarına karşı çıkması üzerine davalının——tarihinde —— TL,—— tarihinde —— T para cezası uyguladığını, cezalara itiraz etmeleri üzerine bu defa ——- tarihlerinde kesilen faturalı alacakların ödenmediğini, davalıya ihtarname çektiklerini, karşı ihtarname ile ödeme yapılmayacağının bildirildiği, bu şekilde davalının —– tarihinde temerrüde düşürüldüğünü, davalı şirketin ödemediği 26 adet fatura nedeniyle Beykoz İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine İst. Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— esas sayılı sayılı dosyasında görülen davada —— esas sayılı ilam ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, ödenmeyen 216 adet faturanın tahsili için İstanbul 23. İcra müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, bu nedenlerle ödenmeyen 215 adet fatura alacağı olan ——– TL’nin —— tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında hasılat paylaşımına dayalı kira sözleşmesi bulunduğunu, bu nedenle davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğunu, bu cümleden olarak davalı ile davacı arasında görülen İst. Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/11314 esas, 2017/7605 karar sayılı ilamı ile onandığını, esasa ilişkin olarak da taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın ekmek bedellerinin kim tarafından fiilen tahsil edildiği noktasında toplandığını, ekmek bedellerinin davalı tarafından tahsil edilmesi halinde elde edilen cironun %88’inin davacı tarafa ödenmesi, ekmek bedellerinin davacı tarafından tahsil edilmesi halinde cironun %12’sinin davalıya ödenmesi gerektiğini, davacının beyanında geçen İst. Anadolu 3. ATM’nin ——– esas sayılı dosyasında bu hususun tartışılmadığını, bu nedenle bu karara itibar edilemeyeceğini, davacının, davalının yazarkasaları ve dolayısıyla faturalarını kullanarak ekmek sattığını, tahsilin davacı tarafından yapıldığını, gelirlerin davacının kasasında toplandığını, davacının gelirlerin %12’sini davalıya ödediğini, davalının davacıya borcu olmadığını, faize ilişkin istemi kabul etmediklerini, ilişkinin kira ilişkisine dayanması sebebiyle davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, genel olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hasılat kira sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında, isteme konu alacağın taraflar arasında yapılan 2008 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, bu sözleşmeye göre davacının kira bedelini hasılattan ödeyeceği ve taraflar arasında yine aynı sözleşmeye dayalı olarak açılan davanın İst. Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dosyası üzerinden verilen görevsizlik kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/11314 esas, 2017/7605 karar sayılı ilamı ile onandığı ve bu davanın İst. 6. Sulh hukuk mahkemesinin ——- esas sayılı dosyasında devam ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yani, yine davacının aynı sözleşmeye dayalı olarak asliye ticaret mahkemesine açtığı dava Yargıtayca onanmış olup, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmektedir.
Buna göre, yukarıda bahsi geçen yüksek Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/11314 esas, 2017/7605 karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilebilir. HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
HMK.nun 30. Maddesine göre Hakim lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.
HMK.nun 138. madde ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Davanın gerekli tüm aşamalarının görevli mahkemece yerine getirilmesi davanın tarafları için daha teminatlıdır. Görevli mahkeme nedeniyle basit ya da yazılı yargılama usulünün uygulanması gereken hallerde uzatılmış cevap süresi (HMK 127 ve 317. md.), iddia ve savunmayı genişletme yasağının sınırları (HMK 141 ve 319. md.) gibi bazı konularda farklı kurallara yer verilmiş olduğundan dilekçeler safhası ve ön inceleme aşamasının görevsiz mahkemede yapılması açılan davanın niteliğine göre uyulması gereken usul kurallarının tam olarak uygulanmamasına da yol açacağından bu sakıncalar nedeniyle dahi belirlenebildiği en erken aşamada görev hususunun incelenmesi gerekir.
Tüm bu nedenlerle, mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114 (1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.nun 115(2). md. uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.10/04/2019