Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/100 E. 2020/252 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/100 Esas
KARAR NO: 2020/252
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Basit yargılama usulünün uygulandığı İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının———– tarihli celsesinde tahkikat yargılamasının HMK 322 gereğince sonuçlandırılması sonrası:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket —- tarih ve ———–sözleşme imzalanarak, ————— alan davalıya ait inşaat işlerinin bir kısmının müvekkili tarafından yapılması hususunda taraflar arasında anlaşma yapıldığı, müvekkil söz konusu sözleşmeden doğan bütün yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip, sorumlu olduğu inşaat işlerini tamamladığı halde davalı tarafın sözlemeye aykırı davranarak müvekkilinin hak ettiği alacakları eksik ödediğini ve müvekkilinin ———— alacağının kaldığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine ———— asıl alacak üzerinden ————- İcra Müdürlüğünün ————– Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrindeki borca itiraz ettiğini, ayrıca davalı şirket aleyhine icra takibi başlatılmasından sonra müvekkile ait banka hesabına, ——– tutarında ödeme yapıldığını ancak davalı şirketin kalan ———- tutara ilişkin hiçbir ödeme yapmadığını, müvekkilinin———— tutarındaki asıl alacağına ilişkin iş bu davayı açtıklarını, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;———– müvekkil şirketin muhtelif projelerinde———– olarak sözleşme imzalandığını, müvekkil şirketin muhtelif projelerinde ———— olarak faaliyet göstermekte olduğunu, aradaki——– ilişkisi bağlamında, müvekkil şirket tarafından işbu dosya bağlamında davacıya ait 2 ayrı hesap tutulduğunu, bunlardan birinin cari hesap diğerinin ise teminat hesabı olduğunu, hali hazırda davacının cari hesap ilişkisi gereğince herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, dosya borçlusunun teminat hesabında yer alan tutar işbu bağlamda, kesin olmamakla müvekkil şirket ile olan sözleşmesel yükümlülüklerin tamamlanması, yapılacak olan hesaplamalar yapıldıktan doğmuş/doğacak kesintiler, hak ———— primleri ve sair yasal ödeme ve yükümlülükler ve var ise müvekkil şirketin alacakları düşüldükten sonra netleşeceğini, yapılan sözleşme hükümlerine göre, teminat hesabı bağlamında da söz konusu borç alacak durumu kabul işlemleri ile belirleneceğini, davacı firma ile sözleşme konusu mermer imalatı yapılması işlemlerine ilişkin hali hazırda geçici kabul işlemleri yapılmadığını, davacının talebinin sözleşmesel şartlara göre muaccel olmayan bir hakka dayandığını davanın reddini talep ettiklerini, işbu cevap dilekçesinde belirtildiği üzere davanın dava şartlarının yokluğu sebebiyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER :
1-)———- tarihli sözleşme
2-)——–İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyası—-
3-)Taraf defter ve kayıtları,
4-)Bilirkişi Raporu.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME :Dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi gereğince bakiye alacağının(nakit ve teminat kesintisinin) tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine —–icra Müdürlüğünün —-Esas sayılı takip dosyası ile taraflar arasında akdedilen —-tarihli sözleşeme de kararlaştırılan bakiye tutar için icra takibine girişildiği, davalı borçlunun takibe karşı itirazlarını ileri sürdüğü davalının itirazı üzerine duran takipte, davacı tarafından mahkememize ——— davalıdan tahsili amacı ile mezkur davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında———— tarihli sözleşme irdelendiğinde davacının yüklenici davalının ise işsahibi bulunduğu davacının mermer imalatları yapılması malzeme ve işçilik işinin yapılmasını üstlendiği,sözleşmeye göre işin ———— tarihinde tamamlanacağı,sözleşmeye konu işler için yükleniciden nakit teminat kesintsinin yapılacağı nakit ve kati teminat kesintisinin iadesinin sözleşmenin 11.Maddesine davacıya yüklenen yükümlülüklerin iadesi sonrası gerçekleştirilecek geçici kabulden —— yıl sonraki kesin kabul sonrası yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 11. maddesi ile de yüklenicinin teminat iadesinin gerçekleşebilmesi için geçici kabulde eksiklerin tamamlanmasından sonra ———- ilgili ———– ifa edildiğini gösterir belgelerin işverene ibrazı ve bu sözleşmenin ——-.Maddelleri kapsamında —- vergilere dair yükümlülüklerin tam ve eksiksiz yerine getirilmesinin şart olduğu,bu şartın yerine getirilmesi kaydı ile geçici kabul işlemlerinin ikmali takip eden 1 yılın bitiminde kesin kabulün yapılacağı ve teminatların bu halde iade edileceği, geçici kabulünde sözleşme kapsamında işin bittiğinin işverene yüklenici tarafından yazılı olarak bildirileceği,işveren veya vekili taahhüt konusu işin sözleşme ve eklerine uygun olarak yapılmış olmadığını inceleyerek bundan sonra tutanak tanzim eyleceği taraflarca kararlaştırılmıştır.
Yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesine göre, kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “İspat Yükü” başlıklı 190. maddesinde; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
TBK 470 vd.maddeleri kapsamında yazılı eser sözleşmesinin akdedildiği çekişmesiz olduğundan, davacının davalıya sözleşme kapsamında kararlaştırılan hizmeti verdiğini, davalının ise sözleşme kapsamında eserin davacı tarafından teslim edilmiş olması halinde kararlaştırılan ücreti(yapılan kesintiler haksız ise davacıya kesintileri ödediğini) ödediğini ispat yükü altına bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının da taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğan ve teslim edilen işler için ticari defter ve kayıtlarına göre davalıya toplam ———– tutarında fatura tertip ettiği, davalı firma tarafından davacı kayıtlarına göre dava tarihi itibari ile ödeme tutarının ——- bulunduğu bakiye farkın da — bulunduğu bu farkın da ——- şantiye hizmet bedeli kesintisi ve ——————- ise nakdi teminat kesintisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yukarıda değinilen sözleşme hükümlerine göre davacının kesintilerden doğan alacağının muaccel olabilmesi için geçici kabul işleminin tekemmül etmiş olması öncelikli olarak gerekmektedir. Mahkememizce de sözleşmenin bu hükümleri üzerinde durularak, davaya konu alacak ile ilgili öncelikle geçici kabul işleminin yapılıp yapılmadığı araştırılmış bu kapsamda davacı tarafından herhangi bir delil icra takip tarihi itibariyle ibraz edilmediği gibi yargılama devamında da geçici kabulün gerçekleştiği noktasında her bir delil ibraz edilmediği dosya kapsamı ile anlaşılmış ve davacı tarafın mutabakatin yapılmadığını inkar etmeyişi aksine bu duruma davalının sebebiyet verdiği bildirilmiş olmasına rağmen davacının bu iddialarını destekler tanık dahil her hangi bir delil ibraz etmediği, dosya kapsamı ile anlaşılarak işin tamamlanmasının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.maddesi karşısında önem arz etmediği anlaşılarak alacağın muaccel hale gelmediği tespit edilerek davacı tarafından ikame edilen davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan 519,21 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 464,81 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.560,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1 gereğince tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—————- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar ana hatlarıyla anlatıldı. 18/06/2020