Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/981 E. 2019/85 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/981
KARAR NO : 2019/85
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 06/09/2017
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; istanbul Anadolu 6.İcra Daircsi’nİn———- Esas sayılı dosyası ile davacı alacağının tahsili amacıyla takibe geçilmiş olduğunu, davalının borca itiraz ettiğini, davacı şirketin davalıya 08.08.2016 tarihli fatura ile döküm ürünleri satışı yaptığını, faturaya itiraz etmemiş olmasına rağmen ödeme de yapmadığını, davalının itirazlarının iptali ile icra takibinin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takipten itibaren işleyecek avans faizinin davalıdan tahsiline, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davacı şirket tarafından—– tarihinde, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 6.İcra Dairesi’nin ——Esas sayılı dosyasından başlatılan haciz talepli ilamsız icra takibinde; ——- Asıl Alacak ve —– işlemiş faizi ile birlikle toplam —– talep edilmiştir. Takip edilen alacağa dayanak olarak.—– tarihli fatura gösterilmiştir. Davalı-borçlu vekili aracılığı ile—- tarihinde —- tüm borca, icra takibine, faiz ve ferilerinin tümüne itiraz etmiştir.
Bilirkişi ——– tarihli raporunda; davanın —– tarihinde, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu 6.İcra Dairesi’nin ——— Esas sayılı icra takip dosyasına, davalının itirazı üzerine, —— fatura alacağı sebebiyle başlatılmış olan itirazın iptali davası olduğu, yapılan defter incelemesinde; davacı tarafa ait 2016 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, söz konusu defterlerin, HMK. 222.maddesi gcreğince kesin delil olma özelliğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının defter ve hesap dökümleri incelendiğinde, dava konusu 8.861.94-TL tutarındaki mal bedeli faturasının davacı taraf defterlerinde mevcut olduğu, ancak davalı tarafın incelemeye katılmaması sebebiyle davalı defterlerinde inceleme yapılmadığı, davacı taralından dava dosyasına sunulan fatura ve imzalı sevk irsaliyesi mevcut olduğu, sevk irsaliyesinde teslim alınan kısımda ——- şahsın imzasının bulunduğu, bu şahsın davalı ile ilgisinin bilinmediği, ———kayıtlarına göre, —– —– işyeri unvanı ile —- tarihli bordrosunda —– adlı l çalışan bulunmakta olduğu, davacı tarafından sunulan —– tarihli BA formunda da KDV hariç 7.510,00-TL tutarında BS bildirimi yapılmış olduğu, Mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde, yapılan hesaplama sonucu, asıl alacak üzerinden, icra takibi başlangıcı olan 14.12.2016 tarihinden, dava tarihi olan 06.09.2017 tarihine kadar; Asıl Alaeak 8.861,94-TL, Faiz Tutarı 589,32-TL 9.451.26-TL Toplam Alacak Tutarına ulaşıldığı, sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacak iddiasını——- tarihli faturada belirtilen mal teslimine dayandırmaktadır. Malın teslimine ilişkin olarak ibraz etmiş olduğu sevk irsaliyesinde teslim alan sıfatıyla ———-isimli kişinin ismi bulunmakta ise de, ——–yazılan müzekkere cevabına göre de bu kişinin davalı ile ilgisi tespit edilememiştir. Ne var ki davalı, davaya dayan olan fatura konusu malın alındığına dair Vergi dairesine beyanda bulunmuştur. Bu durumda davacı mal teslim olgusunu ispat ettiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının asıl alacak bakımından iptali ile takibin 8861,94 TL asıl alacak bakımından devamına,
– Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
2-Alınması gerekli 605,36 TL harçtan peşin alınan 105,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 499,96 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 105,40 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL, 4,60 TL vekalet pulu, 600 TL bilirkişi ücreti, 78,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 714,40 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 31/01/2019