Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/951 E. 2019/742 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/951 Esas
KARAR NO: 2019/742
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ———tarihinde ——— Karayolunda seyir halindeyken davalılardan ——- sevk ve idaresindeki yolda sabit şekilde duran araca arkadan çarpması suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı kaza gerçekleştiğini, söz konusu davalı idaresinde bulunan ve ——— ait olduğu bilinen aracın bir süre önce başka bir araç ile kaza yapmış olması nedeniyle karayolunda durur vaziyette olduğunu, gerçekleşen kaza sonrası yola hiçbir işaret ve uyarı levhası konulmaması nedeniyle müvekkilinin bol şeritli ve işlek olan bu yolda kaçınılmaz bir şekilde kaza yaptığını, söz konusu olay ile ilgili Gebze 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde———esas numarası ile ceza yargılaması gerçekleştirildiğini ve davalılardan ——— hakkında adli para cezasına hükmedildiğini, müvekkilinin yaşanan hazin olay nedeniyle yaralandığını, sonrasında tedavi süreci başladığını, tedavi sürecinde birden fazla ameliyat geçiren müvekkilinin bugüne kadar geçirdiği ameliyatlar haricinde tekrar ameliyat olması gerektiğini, müvekkilinin gerek maddi gerek manevi olarak sarsıntıya uğradığım, tazminat talebine sebebiyet veren haksız fiilde araç sürücüsü konumunda olan ——- sorumluluğunun yanından aracın şirkete kayıtlı olması ve adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında davalılardan ——— da maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğunu, diğer bir davalı olan ve kazaya sebebiyet verea-^araç ile “Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası kapsamında sorumluluğu bulunan sigorta şirketinin, Karayolları Trafik Kanunu Madde 97: “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı dava da açabilir.” Hükmü kapsamında maddi tazminat talebi yönünden diğer davalılar ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ile, oluşan maddi zararların tazmini amacıyla 10.000 TL maddi tazminatın, müvekkilinde oluşan acı ve elem nedeniyle de 100.000 TL manevi tazminat talebinin mevcut olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşuluyla 10.000 TL maddi tazminat talebinin kaza tarihinden itibaren işleyen mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ———– poliçe bedeli ile sınırlı olmak kaydıyla) tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, 100.000 TL manevi tazminat talebinin kaza tarihinden itibaren işleyen mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılar ————müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.
DAVALI ————– SAVUNMASINDA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde, davacının kullandığı aracın müvekkili adına kayıtlı olan ağır vasıta araca arkadan çarpması neticesinde, davacmm bedensel zarara uğradığından bahisle, müvekkili şirketten de Karayolları Trafik Kanunun ilgili maddeleri gereği maddi-manevi tazminat isteminde bulunulduğunu, diğer davalı ———— hangi aracın sigortacısı olduğu belli olmadığı gibi, müvekkili şirketin hangi plakalı aracının kazaya karıştığı da dava dilekçesinde ifade edilmediğini, müvekkili şirketin araç plakasının belirlenmesiyle bu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortacısının hangi şirket olduğu tespit edilerek, bu şirketin davacı tarafa ödeme yapıp yapmadığının sorulması isteneceğini, davacı taraf 10.293 TL ödeme aldığını ifade etmişse de bu ödemeyi hangi sigorta şirketinden, hangi tarihte aldığını belirtmediğini, şayet müvekkili şirket aracını sigortalayan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı şirketten almış ise bu kere gerekli tüm evraklar sigorta şirketinden istenmeli ve ibraname verilmiş ise Hak Düşürücü Süre yönünden davanın müvekkili bakımından maddi tazminat yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya karışan müvekkilinin aracının plakasının belirlenip sigorta şirketinin tespitiyle bu sigorta şirketine davanın ihbar edilmesinin talep edileceğini, yine davacının ne iş yaptığı ve aylık maaşının ne miktarda olduğu da açıklanmadığım, bu hususun da olası bir tazminat hesabı için gerekli olduğunu, tüm bunlarla birlikte davanın reddi gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin de zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın da dilekçesinde belirttiği gibi davacı tarafın müvekkilin aracına arkadan çarptığım, davacının, müvekkili şirketin aracına çarpmadan önce diğer davalı ———– kullandığı müvekkile ait araca, dava dışı başka bir araç ön kısımdan sürtme yoluyla çarptığını ve her iki araç emniyet şeridine çekilerek tutanak işlemlerine başlandığını, yine davacmm iddiasının aksine gerekli uyan levhaları da bu süre zarfında yola koyulduğunu, gerekirse müvekkilinin ilk kazaya karıştığı aracın kullanıcısının da tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, diğer davalı ——- tarafından trafik kazası tespit tutanakları düzenlendiği sırada davacımn kullandığı araç olması gereken yasal hız limitinden daha yüksek süratle seyir ederken müvekkilinin aracını fark edemeyerek yahut geç fark edip duramayarak davaya konu kazaya sebep olduğunu, davacının her şeyden önce müvekkili şirket adına kayıt araca arkadan çarptığının sabit olduğunu, bu durumda da davacmm asli kusurlu olduğunu, bununla birlikte müvekkili şirkete ait aracın emniyet şeridinde olduğu da dikkate alındığında müvekkiline kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacımn kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacımn kaza tarihinden çok kısa bir zaman önce kalp rahatsızlığına bağlı ameliyat geçirip geçirmediği hususunun araştırılarak kısa bir süre önce kalp ameliyatı geçiren kimsenin trafiğe çıkmasının uygun olmayacağının açık olduğunu, yine davacmm kullandığı aracın süratinin de limitle^rifl^stünde olması da aynı kapsamda müterafık kusur sebebiyle olası bir tazminat hesabında indirim yapılmasını gerektirdiğini, maddi tazminat talepleri hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılacak ise, yaşam sürelerinin hesabında, ülkemizde genel olarak tazminat hesaplarında kullanılan,— kurumunun dahi kullandığı ——–Tablosunun kullanılması gerektiğini, maddi tazminat hesabında bedensel zarar gören davacının, aylık maaşı belirtilmediğinden, asgari ücretli çalıştığı da göz önüne alınarak, kaza tarihindeki asgari ücretin tespit edilerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılmasını ve bilinmeyen devreler için %10 artış ve %10 iskonto hesabının uygulanması gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre ve dahi kazanın meydana gelmesinde kusurları bulunmadığına dair itirazları tekrar etmekle birlikte, kusurlu olduğu bilirkişi marifetiyle ilk derece mahkemesinde tespit edilir ise bu kere hesap edilecek tazminat miktarından kusur oranına göre indirim yapıldıktan sonra müterafık kusur da göz önüne alınarak tekrar bir indirim yapılması gerektiğini, yine daha önce ödenmiş olan tazminat miktarı olan 10.293 TL de belirlenecek tazminattan indirilmesini, dava konusu olayda elim bir kaza sonucu davacının yaralandığını, davacının kazanın meydana gelmesinde kusur anlamında asli kusurlu olduğunu düşündüklerini, manevi tazminat anlamında ——– TL nin çok afaki ve gerçekçi olmayan bir miktar olduğunu, kayıtların tetkikinde müvekkili şirket adına kayıtlı olan ———– Plakalı aracın kazaya karışan araç olduğunu, dava konusu kazaya karışan müvekkili şirkete ait ——- Plakalı aracın kaza tarihindeki Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ———tarafından ——— Poliçe numaralı poliçe ile yapıldığını, davanın ———– ihbar edilmesini beyan ile, öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, saym mahkeme aksi kanaatte ise davanın esasma girilerek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
DAVALI ———. VEKİLİ SAVUNMASINDA : Dava konusu olayda ——–plaka sayılı aracın, müvekkili nezdinde ——– tarihlerini kapsayan ———– nolu Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafık) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oran ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, davacı taraf vekilinin müvekkil şirkete başvurduğunu, yapılan başvuru neticesinde ———–No’lu hasar dosyası açıldığım, başvuruya süresi içerisinde cevap verildiğini ve davacı tarafa, kusur oranlan dikkate alınarak, 04/02/2014 tarihinde 10.293 TL ödeme yapıldığını, işbu davanın 22/08/2017 tarihinde açıldığını, davanın kanunen belirlenen sürede açılmadığından reddini talep ettiklerini, iş bu davaya konu olay sonucu açılan, 11/10/2012 tarihli Kaza Tutanağından anlaşılacağı üzere sigortalı aracm sürücüsü ————-bir önceki yapmış olduğu kaza sebebiyle yolda durmaktayken, —- plakalı araç sürücüsü ———- Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. Maddesinin ihlaline bağlı olarak müvekkili şirket tarafından sigortalı araca arkadan çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, kazanın gerçekleşmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusur tespitine ilişkin uzman bilirkişilerce heyet oluşturularak yargılamaya ve Yargıtay denetimine elverişli kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacı taraf müvekkili sigorta şirketinden maddi tazminat talep etmiş olup, maddi tazminat taleplerini somutlaştırmadığını, davacınm müvekkili şirketten maddi tazminat talep etmiş olup, işbu talebi müvekkili sigorta şirketi taraf kusurlarım dikkate alarak yerine getirildiğini, ayrıca, davacının kendi can güvenliği nedeniyle gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığı ve müterafık kusur durumunun tespiti bakımından Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasını, müvekkili şirketin poliçe dahilinde davacının tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri dönemine ait olduğu Yargıtay’ca da kabul edilen geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, ayrıca tazminat hesabı yapılması halinde davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, maddi tazminat tutarının hesaplanmasında asıl dikkat edilmesi ve esas alınması gereken hususim, zarar gördüğünü iddia edenin fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti ve bunun somut belgelerle ispatı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sayın mahkemece faize hükmedilecek olması halinde, faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla Müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde davacının iddiasının aksine dava tarihinden başlamak üzere yasal faize hükmedilmesini, müvekkili kurumun sorumluluğunun hem asıl alacak ve hem de avukatlık ücreti, yargılama giderleri ve harç açısından bu limitle oranlı olarak sınırlandırılması gerektiğini, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağım, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığım beyan ile, öncelikle davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı, husumet yönünden reddini, aksi taktirde, tüm delillerin toplanması ve bunu takiben kusur tespitinin yapılamasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatın hesaplanmasını, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğunun azami limit ile sınırlı olacağını, Müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazası nedeniyle meydene gelen cismani zararın tazminine ilişkindir.
Dava dayanağını, TBK’nun 49.v.d. Maddeleri ile 2918 Sayılı KTK 85. v.d maddelerinde bulmaktadır.
T.B.K.’nun 49. maddesi ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür’ hükmünü getirmiştir.
T.B.K ‘nun 50. maddesi “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zarar miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” hükmü ile bu ve benzer durumları düzenlenmiştir.
T.B.K.nun 54.maddesinde bedensel zararlar dört bent halinde sayılmıştır.
Buna göre bedensel zararlar, tedavi giderleri çalışma kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
KTK’nun 85. Maddesine göre, Bir motorlu aracın işletil-mesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarar-dan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Yine, KTK m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda değerlendirilir. Ancak ZMMS’de zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
Dosyada mevcut ZMMS poliçesine göre, sürücü davalı ———– adına kayıtlı bulunan ——– plakalı traktörün ——–vadeli ZMSS poliçesi ile davalı -.——– tarafından sigortalanmıştır. Poliçenin teminat limiti, sakatlık için ———TL dir.
Davalı————-sigortaladığı aracın sürücüsü ve işletenini sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan, sürücü ve işletenin kusuru oranına isabet eden maddi zarar tutarından teminat limitiyle sınırlı olarak sorumludur.
Davalı Sigorta Şirketi, davacının 04.02.2014 tarihinde almış olduğu tazminat ve imzalamış olduğu ibraname sonrası 2 yıl içinde itiraz ettikleri durumda dava açabileceği, bu sebeple 22.08.2017 tarihinde açılan iş bu davanın bu nedenle reddedilmesi gerektiğini savunmasında bulunmuş ise de, mahkememizce davalı sigorta şirketinin bu yöndeki savunması kabul görmemiştir. Zira ibraname adı altında sigorta şirketine veya ödemede bulunan zarar sorumlularına verilen belge, bir ibra veya feragat belgesi olmayıp, ödenen miktarla sınırlı bir makbuz hükmündedir. Ancak tazminat hesabı yapılırken sigorta şirketinin yaptığı ödemenin tenzili sağlanacaktır.
Mahkememizce meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespiti için Kusur Bilirkişisi görevlendirilmiş olup, bilirkişi ——– tarafından tanzim edilen rapora göre; davalı sigorta şirketine sigortalı——— plakalı araç sürücüsü ——— kazanın meydana gelmesinde %30 kusurlu olduğu,
——-plakalı araç sürücüsü ——- ise kazanın oluşumunda %70 kusurlu olduğu,
Davacının geçici ve daimi iş göremezlik oranlarının tespiti için dava dosyası ——— Üniversitesi, —————— tevdi edilmiştir.
Tanzim edilen maluliyet raporuna göre; —— doğumlu———-tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen yaralamasında, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ” Çalışma Gücü Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı” Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, davacının aksini ispatlar belge sunmamış olduğundan, Grup I kabul edilerek;
—E Cetveline göre, %28,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı,
—Tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı, sonucunu vardıkları anlaşılmıştır.
Tazminat miktarının hesaplanması için davacının tedavi giderleri talebi de bulunduğu için mahkememizce Aktüer bilirkişisi ve Doktor bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından tarafından tanzim edilen rapora göre, davacının,
Hastahanedeki tedavi giderlerinin ————- tarafından karşılandığı,
———sorumlu olmadığı tedavi giderlerinin; Yapılmış olan tedaviler için 840 TL, İlerde olası tedaviler için 450 TL olmak üzere 1.290,00 TL olduğu,
11.10.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak davacı ———– Geçici İş Göremezlik Zararının 2.912,64 TL, Sürekli İş Göremezlik Zararının 106.023,97 TL olmak üzere toplam zararın 108.936,61 TL olduğu, davalı ———– tarafından ödenen miktarın tenzili sağlandığında davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 93.789,75 TL olduğu, tedavi giderleri ile birlikte toplam 95.079,75 TL olduğu,
Davalı sigortanın 04.02.2014 tarihinden itibaren temerrüte düştüğü ve bu tarihten itibaren işleyecek faizden sorumlu olacağı anlaşılmış olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE
3.016,00 TL geçici işgöremezlik, 90.774,66 TL daimi iş göremezlik ve 1.290,00 TL tedavi giderleri olmak üzere toplamda 95.079,75 TL maddi tazminatın davalı———— yönünden 11.10.2012 tarihinden itibaren ——– yönünden ise 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
1a-Karar tarihinde alınması gerekli 6.494,90 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 825,71TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.669,18 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1b-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.356,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
1c-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.750,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
1d-Davalı————– tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 11/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ———- ———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2a-Karar tarihinde alınması gerekli 1.024,65 TL harcın davalı ————- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
2b-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara ve kabul oranına göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı————- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2c-Davalı ———–. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4-Davacı tarafından yatırılan 825,71 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar davacı vekili ve davalı ——sigorta vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verildi. Usulen anlatıldı.11/07/2019