Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/940 E. 2022/421 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO : 2017/940
KARAR NO : 2022/421

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18.08.2017
KARAR TARİHİ : 18.05.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,—- tarihinde sürücüsü davalı … olan —- plakalı minibüs ile yolculuk yapan müvekkilinin tam ineceği sırada minibüsün hareket etmesi neticesinde dengesini kaybederek yere düşmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, tedavisinin halen devam ettiğini, meydana gelen olayda davalı şoförün asli kusurlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sürücüden olay tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden ise sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müvekkilinde oluşan elem ve ızdırabı bir nebze olsun dindirebilmek için zenginleşme aracı olarak değerlendirilemeyecek olan 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazaya sebep olan aracın ticari minibüs olması nedeniyle Poliçe Genel Şartlar A.6. Maddesine ve Yönetmeliğin 11. ve 64. maddelerine göre —gereken taşıtlar arasında olduğunu, 4925 sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunu’nun 19. maddesinin son fıkrası gereği yolcuların zararlarının öncelikle —- sorumluluk sigortası ile karşılanamayacak zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre yapılması—- başvurulacağını, dolayısıyla somut olayda davacının sakatlık tazminatına ilişkin taleplerinden öncelikle —– sigortacısının sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun —- karşılanamayan zararlarla sınırlı olduğunu, bu sebeple meydana gelen zarar bakımından öncelikle—– başvuru yapılması gerekirken müvekkili şirket aleyhine huzurdaki haksız davanın açıldığını, bu davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı —-sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, araç ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının dava tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu nedenle faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı definde bulunarak davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının kendi iradesi ve kusuruyla minibüsten atlayarak yaralandığını, müvekkilinin hiçbir şekilde kusurunun bulunmadığını, davacının hastanede yattığı sürece müvekkilinin her gün öğlen ve akşam ziyaretlerine giderek yardımcı olduğunu, hastanede iken kendisinin atladığını ve müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını beyan ettiğini, kendi kusurlu eylemi sebebiyle yaralandığı için müvekkilinden şikayetçi dahi olmadığını, müvekkili hakkında takipsizlik kararı verildiğini beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Islah: Davacı vekili —– üzerinden açtıkları tazminat davasının —- göremezlik nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin taleplerini 24.959,74 TL arttırmış, 700 TL’lik sürekli maluliyete ilişkin uğranılan zararın tazminine ilişkin taleplerini —–yükseltmiş, peşin nispi harcı tamamlamıştır.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
4-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat ve 6098 sayılı TBK’nin 56. Maddesine göre manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan ve davalı … şirketi nezdinde —–sigortalı —-sonucunda araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin düşerek yaralandığını beyanla sürekli sakatlık tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat talep etmektedir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a- Dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı,
b-Trafik kazasında davalı sürücü …— kusur oranının ne kadar olduğu,
c-Davacının kaza nedeniyle kalıcı iş gücü kaybı ve geçici iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, maddi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazandıysa miktarının ne kadar olması gerektiği,
ç-Dava konusu taleplerin Karayolları —-apsamında mı olduğu, davalı … şirketinin bu tazminatlardan sorumlu olup olmadığı, sorumluysa ne miktarda sorumlu olduğu,
d-6098 sayılı TBK m. 56. Maddesine göre davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa miktarının ne kadar olması gerektiği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
5-Zamanaşımı defi ile ilgili inceleme ve değerlendirme: Davalılar vekilleri ayrı ayrı —– defiinde bulunmuşlardır.
Müsnet —–meydana gelmiş olup, yüksek Yargıtay uygulamasına göre bu tür davalarda ceza zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, buna göre TBK’nin 72/1 f.-2.cümle maddesi gereğince zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresi olduğu, buna göre olaydaki eylemin en az 5237 s. TCK’nin 89/1, 89/2. Maddesindeki taksirle yaralama suçunun oluşturduğu, bu suçun cezasının üst sınırının 2 yıl hapis veya adli para cezası olduğu, buna göre suçun ceza zamanaşımının 5237 s. TCK.’nin 66/1-e. Maddesi uyarınca 8 yıl olduğu, kaza tarihine göre ceza zamanaşımı süresinin 30.07.2022 tarihinde dolacağı, buna göre dava tarihinde ve kısmi dava olarak açılan işbu davanın ıslah tarihi itibariyle ıslahla arttırılan kısım yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalılar vekillerinin ayrı ayrı yaptıkları zamanaşımı defiinin reddine karar vermek gerekmiştir.
6-Kazanın oluşumu ve davalı sürücünün kusur oranı: Dosya kapsamına—–minibüsü ile yerleşim yerinde gece vakti orta —– halinde iken olay mahalline geldiğinde duraklayıp hareket edeceği sırada minibüsteki davacı yolcu —- minibüsten düşerek yaralanması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kolluk görevlileri tarafından hazırlanan Ölümlü-Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında; olay mahalli yerleşim yeri, hava açık, —– cadde, ——- güzergah eğimsiz, —– sürücünün kural ihlali olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 110/b-2 maddesini ihlal ettiğinin işaretlendiği anlaşılmıştır.
Kazanın özetinde; minibüsün yolun sağında yolcu indirmek için durduğu, yolcuları indirdikten sonra kapıları açık şekilde hareket etmek istediği sırada araç içerisinde bulunan ——- beyanına göre inmek istediğini söylemeden tansiyon ve şekerinin düştüğünü fark etmesi üzerine aniden yerinden kalkarak araçtan inmeye çalıştığı sırada dengesini kaybederek yere düşmesi sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğinin tarafların beyanlarından anlaşıldığı, kazanın oluşumunda minibüs sürücüsünün 2918 sayılı KTK’na bağlı yönetmeliğin 110/b-2 maddesini ihlal ettiği nin kaza yeri incelemesi ve taraf beyanlarından anlaşıldığı belirtilmiştir.
Davacı yolcu .—— hazırlık dosyasındaki beyanında özetle; bulunduğu minibüsten ineceğini söyleyip durmasını istediğini, minibüsün durduğunu, kapısını açtığını, kendisinin bir ayağını yere koyduğunu, diğerini yere koyamadan minibüsün hareket ettiğini, dengesini kaybedip düştüğünü,—– olmadığını, —- şoföründen davacı ve şikayetçi olmadığını, kendisine gerekli yardımın yapıldığını belirttiği anlaşılmıştır.
Tanık …—— duruşmasındaki ifadesinde özetle; “—–giderken —— minibüsten indiğini ve düştüğünü gördüm, şoföre inmek için herhangi bir çağrıda bulunmadığı, zaten minibüs yolcu alıp kalmak üzereydi, minibüs hareket halinde değildi, o sırada bu hanımefendinin indiği gördüm, şoför bayanın yanına gitti, hanımefendi bende bir hastalık var daraldım ve aniden inmek istedim senin hatan yok ama kolum ağrıdı dedi ve şoför ambulans çağırdı, hastalığın ne olduğunu hatırlamıyorum, ambulans geldi ve hanımefendiyi aldı, biz şoföre senin hatan yok dedik, biz sizin numaranızı alabilir miyiz daha sonra dava açılırsa bana şahitlik yapar mısınız dedi, biz de biz olaya tanık olduk, şahitlik yaparız dedik çünkü kendisinin üzüldüğünü gördük, numaralarımızı istedi biz de verdik ardından şoför minibüsü başkasına devrederek kendisi de kısa süre sonra hastaneye gideceğini söyledi, ——-hatırlamıyorum, durağa gelmeden önce bir yerde durdu, minibüsten bayanın aniden kalkarak minibüsten düştüğünü gördüm, şoför gaza bastı ancak araç hareket etmedi, ettiyse de çok az bir hareket olmuştur, o anda bayanın düştüğünü gördük, yolcu ayakta minibüsteki korkuluklara tutunarak yolculuk ediyordu, kapıya yakındı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların kusur oranının belirlenmesi için Mahkememizce resen seçilen bilirkişi —– raporda; “Davalı sürücü … yönetimindeki —- plaka sayılı yolcu minibüsü ile yerleşim yerinde gece vakti orta ayırıcı — bölünmüş —— seyir halinde iken yolcular nedeniyle durakladığı ve yeterli ve gerekli kontrolü yapmadan, aracının kapısını kapatmadan kontrolsüz şekilde harekete geçtiği, davacı yolcunun konumunu dikkate almadığı ve davacının dengesini kaybederek açık olan kapıdan düşmesine sebebiyet verdiği kanaatine varılmış olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 58. Maddesi (İndirme Ve Bindirme Kuralları) ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 110/b-2 (Araç sürücülerinin aracının kapılarının kapanmasını beklemeden hareket etmesi) dikkatsiz ve özensiz daranışlarından dolayı olayda, 100 oranında kusurlu olduğu,
Davacı yolcu ..—–minibüste yolcu konumunda bulunduğu ve açık olan kapıdan inmek istediği sırada kapısı açık şekilde harekete geçen minibüsten dengesini kaybederek düştüğü anlaşılmakla, tanık ..—– beyanına göre sürücünün kapısı açık şekilde harekete geçtiği dikkate alındığında, olayın oluşumunda kusursuz olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, davalının kusurlu olup olmadığına karar vermek yetkisi Mahkememize aittir.
Dosya kapsamına göre davalı sürücünün kusur durumuna ilişkin bilirkişi —– tarafından düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla oybirliğiyle hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla, dava konusu kazanın oluşumunda, davalı sürücü …’nın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının davaya konu trafik kazasının oluşumunda kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
7-Davacının sürekli sakatlık tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat talepleriyle ilgili inceleme ve gerekçe:
7.1. Hesaplama Yönetimi Yönünden Değerlendirme:
Dava dosyasında mevcut Karayolları Motorlu Araçlar —- göre mülkiyeti—-adına kayıtlı,—- tarihleri arası davalı ..—- olduğu, —- tarihleri arası sakatlık klozundan teminat limit miktarının — olduğu tespit edilmiştir.
Dava dosyasında mevcut —-bilgilerine göre mülkiyeti— adına kayıtlı, — sevk ve idaresindeki —- plakalı araç davaya konu 29.07.2014 trafik kazası tarihini kapsayan —- tarihleri arası davalı …—- nezdinde Genişletilmiş —- olduğu, beni zararlar şahıs başına manevi tazminat —–, maddi zararlarda kaza başına (manevi tazminat dahil) 50.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
—- Karar sayılı kararında, —- tarihinden önceki tanzim olunan poliçelerde uygulanmasının mümkün olmadığı; 01.06.2015 tarihinden sonraki tanzim olunan poliçelerde uygulanması gerektiği belirtilmektedir.
—– genel şartlar c.11 maddesine göre, genel şartlar yürürlük tarihi olan 1.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.” şeklindedir.
Davaya konu trafik kazası —- tarihinde meydana gelmiştir.—- tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ile yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’un 3. maddesinde: — sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “—–tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu trafik kazası—– tarihli yasal değişiklikten önce olması ve davaya konu sigorta poliçesinin tanzim tarihinin, 01.06.2015 tarihindeki poliçe genel şartların değişikliğinden önce olması sebebiyle Yargıtay —— Dairelerinin bu husustaki yerleşik içtihatlarına göre —– teknik faiz indirim yapılmaksızın, davacının maddi zararı hesap ve tespit edilmiştir.
7.2. Davacının yaşı ve muhtemel bakiye ömür süresi yönünden inceleme ve değerlendirme:
—————– öncesi ise —– değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
—– doğumlu olan davacı …, iş bu raporun tanzim olunduğu —— yaşama tablosuna göre—–tespit edilmiştir.
Davacı, davaya konu trafik kazası sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen aktif olarak çalışmasını devam ettirecek yaşının da müsait olması hasebiyle kendisiyle birlikte tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ya yapmış olduğu işi yapmaya devam edecek ya bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile ya da diğer değişik işlerde aktif olarak çalışmasını devam ettirecek ve kazanç sağlayacağı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılacak ve değerlendirmelerde de 5510 sayılı ——- ——- olarak nazara alınacaktır.
———-konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın – erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (—- olarak kabul edilmektedir.
Davacının —- yaşından itibaren aktif çalışmasını (—–edilerek (—-) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi = (—– yıl, —–yaşından sonra devam edecek olan ——— olarak hesaplanmıştır.
7.3. Davacının kazanç durumu yönünden inceleme ve değerlendirme:
Yargıtay ——–belirtildiği üzere maddi tazminatlar, kazalı davacının gerek kaza tarihindeki gerekse kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir.
Dava dosyasında mevcut —– olduğu, bildirilmiştir.
——ekinde sunulan (Ek 3) sürekli sakatlık hesaplamasına esas alınması gereken kazancın vergilendirilmiş gelirin dikkate alınacağı vergilendirilmiş gelir bakımından herhangi bir belge sunulmaması durumunda yasala asgari ücrete göre kazançların tespit edilmesi hükmüne amirdir.
Davacı bu olay sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen, aktif olarak çalışmasını devam ettirecek yaşının da müsait olması hasebiyle kendisiyle birlikte tüm aile fertlerinin —–yapmış olduğu işini yapmaya devam edecek ve ya bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile ya da diğer değişik işlerde çalışmasını devam ettirerek kazanç sağlayacağı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılacak; bu şekilde çalışması karşılığı sarfetmesi gereken mesainin parasal değerleri Yasal asgari ücretlerin net tutarının altında olmayacağından; davacının ücretinin asgari ücret olduğu değerlendirilmiştir.
7.4. Geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden inceleme ve değerlendirme: Davacı vekili dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde özetle; 503.415,18 TL daimi iş göremezlik tazminatı ile ——— geçici iş görmezlik maddi zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—– sayılı kararı “..tazminat hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve ıskontoya tabi tutulmadan somut olarak rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp —- katsayısına göre her yıl % 10 oranında artırılmak ve % 10 iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır.” şeklindedir.
Yargıtay —bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı ayrı % 10 artış ve yine her yıl için ayrı ayrı % 10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosyadaki tüm bilgi, belgeler ile yukarıdaki ———- uyarınca aktüerya hesabının yapılması için dosya aktüer bilirkişi—– edilmiş, bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak düzenlenen raporda davacı ..— aylık geçici iş göremezlik dönemi kazancı —- olarak belirlendiği, —- geçici iş göremezlik dönemi boyunca %100 malül olarak kabul edilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararının ——- tarafından alınan ve Mahkememizce de hükme esas alınan rapora göre %64 oranında malul olduğu değerlendirildiğinde davacının sürekli iş göremezlik dönemi boyunca uğramış olduğu zararın —–olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor; geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli olmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle uğramış olduğu zararın 25.259,74 TL, geçici iş göremezlik nedeniyle uğramış olduğu zararın —-, toplam zararın —- kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili —–tarihli dilekçesinde özetle, davalı … şirketi ile düzenledikleri sulh protokolü çerçevesinde sigorta şirketi ile poliçe gereği sorumlu olunan tutar kadar maddi tazminat yönünden ve ayrıca geçici iş göremezlik tazminatı yönünden sulh olduklarını bildirmiştir. Dilekçe ekinde davacı ile davalı … —— tarihli sulh protokolü suretininin incelenmesinde; davalı … şirketi tarafından davacı vekili Av. —– dava vekalet ücreti, —–ücreti olmak üzere toplam 412.617,44 TL tutarında ödeme yapıldığı, ilgili ibraname uyarınca davacı vekilinin Mahkememiz dava dosyasında tüm maddi tazminat taleplerinden davalı .—- yönünden feragat ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 11.04.2021 tarihli dilekçesi ekinde sunulan ibraname uyarınca davacı vekilinin davalı … şirketine karşı açmış olduğu tazminat davasından feragat etmesi ve yukarıda belirlenen toplam —– tazminata ilişkin olarak davalı … şirketi tarafından davacıya— tazminat ödemesi yapıldığı göz önüne alındığında davacının diğer davalı sürücü ..— talep edebileceği bakiye tazminat bedelinin ——- olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından davalı ..—- karşı açılan maddi tazminat davasının 235.415,18 TL’lik kısmının kabulü ile 235.415,18 TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği 29/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 293.259,74 TL’lik istem yönünden feragatin sirayeti nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından davalı …—karşı açılan maddi tazminat davasında, taraflar arasında düzenlenen ibraname uyarınca davalı … şirketi tarafından davacıya ödeme yapılması ve davacının sigorta şirketine karşı tüm taleplerinden feragat etmesi nedeniyle davacı tarafından davalı ..—- karşı açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … şirketi nezdinde düzenlenen ——– manevi tazminat —- olarak belirlenmesi ve davacı vekili tarafından davalı … şirketine karşı açılan davadan feragat edilmesi nedeniyle davacı tarafından davalı ..—- karşı açılan manevi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
8-Yargılama giderleriyle ilgili açıklama: Davacı,—- manevi tazminat istemli davalar için davalı … şirketi ile sulh anlaşması kapsamında feragat etmiş olup, bu davalarla ilgili ettiğinden, feragatin davalı .—- sirayet etmesi nedeniyle bu taleplerle ilgili davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, bu talepler yönünden davalı ..———- davalı … aleyhine de yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden, yukarıda açıklanan —–maddi tazminat ve 50.000 TL manevi tazminat istemi ile ilgili yapılan yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına ve bu taleplerle ilgili taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kabulüne karar verilen 235.415,18 TL tutarındaki maddi tazminattan sadece davalı … sorumlu olduğundan bu tazminat kalemi ile ilgili yargılama giderlerinin davalı —- tahsiline ve davacı lehine karşı vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı ..——karşı açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından davalı ..—– karşı açılan manevi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından davalı ..—- karşı açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
a-235.415,18 TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği 29/07/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-293.259,74 TL’lik kısmı yönünden sirayet nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
YARGILAMA GİDERLERİ İLE İLGİLİ OLARAK;
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 16.081,21 TL harcın davalı …—— alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafın adli yardım talebi kabul edildiğinden,—— yargılama giderinin, tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 570 TL’sinin davalı .—- kalan 830 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen 149,60 TL yargılama giderinin, tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan —— davacıya verilmesine, bakiye 88,74 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacının kabul edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/1. Maddesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 24.929,06 TL vekalet ücretinin davalı …’—- alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı .—– vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.