Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/937 E. 2019/403 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/937 Esas
KARAR NO : 2019/403
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2017
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun itirazında hiçbir hukuki dayanak sunmadığı, kötü niyetli bir şekilde icra takibine itiraz edip takibi durdurduğu, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, bu kapsamda faturaya konu malların müvekkili tarafından davalı borçluya teslim edildiğini ancak davalı borçlu tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını bu nedenle icra takibi başlattıklarını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ve cari hesap kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davalı borçludan alacaklı olduğunun anlaşılacağını belirtip, davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı herhangi bir savunma dilekçesi sunmamamıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, satım bedelinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece icra dosyası, irsaliyeli fatura ve bildirilip toplanması gereken diğer deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün——— sayılı dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 26/12/2014 tarihli ve 3.274,00 TL miktarlı faturaya dayalı olarak 15/03/2017 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ayrıca 724,50 TL de işlemiş faiz talep edildiği, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K.’nun 67.maddesinde yazılı 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalı tarafa mal satıp teslim ettiğini iddia etmekte, davalı taraf ise davacı taraf ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını ve davacı tarafa borçlu olmadıklarını savunmaktadır.
Bu aşamada TMK m.6 gereği ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa düşmektedir. Davacı delil olarak taraflara ait defter ve kayıtlara dayanmıştır. Mahkememizce mali müşavir bilirkişi marifetiyle yapılan inceleme sonucunda; davacının ibraz ettiği 2014-2015 yıllarına ait defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin HMK, TTK ve VUK’na uygun olarak yaptırıldığı, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, bu kayıtlara göre davacının davalıdan 26.12.2014 tarihli faturadan kaynaklı olarak 3.274,58 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile ilgili olarak ise davalı sadece 2014 yılına ait yevmiye defterini sunmuş olduğu diğer defterleri ibraz etmediği, ibraz edilen 2014 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, bu kayıtlara göre davacının 1.777,73 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı ile davalının kayıtlarının birbirlerine uygun olmadığı tespit edilmiştir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların da nazara alınması gerekir. Diğer tarafın (davalı) usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ticari defterlerindeki kayıtlar, defterlerine dayanan davacı defterlerindeki kayıtlara aykırı ise defterlerine dayanan davacının defterlerindeki kayıtların sahibi lehine ispat kuvveti kalmaz. Bu nedenle davacının defter kayıtlarında kayıtlı olan alacağı davalının usulüne uygun olduğu ölçüde delil niteliği taşıdığını kabul etmek gerekmiş, davacı tarafından davalıyı takip tarihinden önce temerrüte düşürdüğüne dair dosyaya herhangi bir vesaik ibraz edilmemiş olduğundan davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış olup, alacağın likit olması nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun İAA 19.İcra Müd.———– Esas sayılı icra dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.777,73 TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulunmasına,
3-Davacı lehine asıl alacağın (1.777,73 TL) %20 si oranında (355,546 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 121,43 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 68,30 TL peşin harç ile 19,99 TL icraya yatırılan harç olmak üzere toplam 88,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 33,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan sarf edilen 800,00 TL bilirkişi ücreti ile 166,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 966,50 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan (kabul %44,45) 429,60 TL’sinin ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 68,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 497,90 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 1.777,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.221,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak karar verildi, usulen anlatıldı. 09/04/2019