Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/929 E. 2019/325 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/929 Esas
KARAR NO : 2019/325

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türkiye genelinde; eczane, özel ve devlet hastanelerine hizmet vermek amacıyla ilaç dağıtımı yapan bir şirket olduğunu, davalı-borçlu (———- Eczanesi) ile aralarında -ilaç alım satımdan kaynaklı- hukuki ilişki bulunduğunu, Müvekkilinin, davalı-borçluya -aralarındaki hukuki ilişki sebebiyle- 28.03.2016, tarihli fatura düzenlendiğini ve fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, davalı-borçlu, takip tarihine kadar fatura bedelinin bir kısmını ödediğini, bakiye 18.195,57TL’yi ödemediğini, İstanbul Anadolu ————.İcra Müdürlüğünün 2017/18847E sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, ödeme emri borçluya 02.08.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı-borçlu takibin konusu fatura alacağı ve faiz oranı ile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve takip bu nedenle durdurulduğunu kötü niyete müteallik olduğundan davalının -işlemiş faiz ile ilgili itiraz hariç- itirazının iptaline, haksız itiraz nedeni ile takip durduğundan davalının %20 icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin ———- Mahkemeleri olduğunu, davacıya borçlarının olmadığını, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği,
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
HUKUKİ İNCELEME VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu; Dava, ticari ilişkiden doğan alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Usule İlişkin İtirazlar;
Davalı taraf cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin müvekkili davalının yerleşim yeri olan Kocaeli mahkemeleri olduğu, davacının yetkisiz icra dairesinde takip başlatıp yetkisiz mahkemede dava açtığını ileri sürmüş olması sebebiyle öncelikli yetki hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir.
HMK.’nun 114/ç maddesi gereğince kesin yetki kuralı dava şartıdır. HMK.’nun 115. maddesi gereğince dava şartlarının mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olup, İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi, dava şartıdır.
İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.”
Somut olayda, davacı şirket tarafından, davalı hakkında İst. Anadolu ———-. İcra Müdürlüğünün———– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup takip borçlusu olan davalının kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca ve faize itiraz edilmesi sebebiyle takip durdurulmuştur.
İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda İİK’nin 50. Ve HMK’nin 89. Maddeleri uyarınca davacı şirketin merkezinin bulunduğu Kartal ilçesinin bağlı olduğu İst. Anadolu icra daireleri ve mahkemeleri yetkili bulunduğundan davalının icra dairesinin, mahkemenin yetkisine yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Esasa İlişkin;
Davacı/alacaklı ——- tarihinde 28/03/2016 tarihli,———- nolu ve — tutarlı faturadan kaynaklanan 21.808,83 TL asıl alacak ve 2.938,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.747,64 TL için icra takibi başlatmış, davalı vekili 08/08/2017 tarihli dilekçe ile müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek , takibe yaptığı itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı vekilinin İ.İ.K.’nun 67.maddesinde yazılı 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde içerisinde iş bu itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Davalı sözleşmesel ilişkiyi, ve borcu inkâr etmektedir.
Hâl böyle olunca, sözleşmesel ilişkiyi, malların alıcı olan davalıya teslim edildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükü davacı tarafa aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre, 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi (HUMK 288) uyarınca yazılı delille kanıtlamalıdır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafça sunulan irsaliyeli faturada teslim eden ve teslim alan bölümlerinde isim ve imza bulunmamaktadır.
Davacı vekili delil listesinde cari hasep ekstresini ve taraflara ait ticari defterleri delil olarak göstermiştir.
Mahkememizce SMM bilirkişisi marifetiyle dosya içerisine alınan belgeler ile birlikte tarafların defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davalı defterlerini ibraz etmemiştir. Davacı defterleri ve sunulan diğer belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davacı …’nin 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterleri, 2013 sayılı Vergi Usul Kanununa, TTK VE HMK hükümlerine uygun tutulduğu, açılış ve kapanış usullerinin kanununa uygun olduğu, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği cari hesap ekstresi ile örtüştüğü, 28/03/2016 tarihli ve 41.808,82 TL tutarlı fatura keşide edilerek davalı cari hesabının borçlandırıldığı, defter kayıtlarının cari hesap ekstresi ile örtüştüğü, 2016 sonu itibarı ile 21.808,83 TL borçlu olan davalı cari hesabındaki bakiye 31/12/2017 de 128-şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına aktarıldığı ve halen bu hesap altında tutulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen BA/BS formları üzerinde yapılan inceleme sonucunda mart 2016 döneminde her iki tarafın da 38.711,00 TL (KDV hariç) tutarındaki 1 adet faturayı beyan ettiği tespit edilmiştir. Böylelikle dava konusu icra takibinin dayanağı olan 28/03/2016 tarihli ve 41.808,82 TL (KDV dahil) tutarlı faturanın, hem davacı şirket tarafından hem de davalı şirket tarafından mart 2016 döneminde beyan edildiği, davalı şirketin, davacı şirketin kabulünde olan 20.000 TL lik ödeme dışında bir ödeme yaptığını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı , davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 21.808,83 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde 18.195,57 TL alacaklı olduğunu beyan etmiş olsa da 21.808,83 TL üzerinden harç yatırdığı görülmüş, cevaba cevap dilekçesin de bu hususun sehven olduğunu beyan etmiştir. Mahkememizce de davalının beyanları doğrultusunda harca esas değer dikkate alınarak karar vermiş olup alacağın da likit olması sebebiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
davalı borçlunun İAA ——- İcra müdürlüğü ——— esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın harca esas değer olarak gösterilen 21.808,83 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacak 21.808,83 TL’nin %20’si oranında (4.361,766 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 1.489,76 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 248,71 TL (icra müd yatırılan 123,74 TL) toplamı 372,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.114,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri olmak üzere toplam 944,20 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 248,71 TL harç toplamı 1.192,91 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———— deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı