Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/922 E. 2018/237 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/922 Esas
KARAR NO : 2018/237

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, 16.09.2014 tarihinde dava dışı — ile arasında 16.09.2014 başlangıç ve 16.09.2015 bitiş tarihli ve — numaralı “—” akdettiğini, 25.03.2015 tarihinde davalı-borçluya ait — plakalı araçla müvekkilin sigortalısının park halinde olan — plakalı aracına çarpılmış ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkil şirket, hasara sebebiyet veren davalı-borçluya gönderdiği 20.04.2015 tarihli ihtarname ile 822,00 TL’nin en geç 7 gün içerisinde kendisine ödenmesini talep etmişse de müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı-borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı-borçlunun alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeniyle alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacının, kasko sigorta poliçesine dayalı olarak, davalı şahsa ait araç ile dava dışı sigortalıya ait araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle sigortalıya yapılan hasar ödemesinin tahsili için halefiyet gereği takip başlattığı ve takibe itirazın iptalini talep ettiği görülmüştür.
Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki taraf yönünden ticari sayılan hususlardan doğması veya 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir.
Somut olayda, dava dışı sigortalı ve davalının tacir olduğuna dair herhangi bir kaydın olmadığı, davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olması sebebiyle mutlak ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilmekle işbu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu kabul edilerek açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (benzer mahiyette 17. HD 2015/5653-13012 E-K sayılı ilamı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracaat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2018