Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/916 E. 2018/31 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/916
KARAR NO : 2018/31

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, 20.03.2013 tarihinde davalı-borçlu … ile 20.03.2013 başlangıç ve 20.03.2014 bitiş tarihli ve — numaralı “Trafik Sigorta Poliçesi” akdetmiş,11.03.2013 tarihinde davalı-borçlu …’a ait ve …’ın idaresindeki araçla —plakalı aracı ile dava dışı —-’nun idaresindeki ve —-’a ait — plakalı araca çarpılmış, kazanın ardından tanzim edilen “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nda tespit edildiği üzere davalı-borçlu karşı yönden gelen trafiğin kullandığı yola girerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/1-c maddesini ihlal etmiş, daha sonra dava dışı —-’ın sigortacısına 14.000,00 TL ödeme yapılmış, bunun üzerine müvekkil şirket, hasara sebebiyet veren davalı-borçlulara gönderdiği 06.06.2014 tarihli ihtarname ile 14.000,00 TL’nin en geç 7 gün içerisinde kendisine ödenmesini talep etmişse de davalı-borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış, davalı-borçlu aleyhine İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosya ile takip başlatılmış olup davalı-borçlu bu kez takibe itiraz etmiş ve icra takibi durdurulmuş, davalı-borçlunun ters yöne girmesi nedeniyle %100 kusuruyla sebebiyet verdiği zarar hasar raporu ile sabit olmasına ve müvekkil şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 4. maddesince hüküm altına alınmış bulunan rücu hakkına dayanmasına rağmen icra takibine itiraz eden davalı-borçlunun haksız olması sebebi ile davalı-borçlunun icra takibine yaptığı itiraz haksız olup itirazın iptali ile takibin devamına ve takibe konu alacak miktarı likit bir alacak olduğundan haksız itiraz eden davalı-borçlunun alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak süresinde cevap vermemişlerdir.
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi gereği, zarar gören 3. Kişiye ödeme yapan davacı sigortacının, kendi sigortalısı olan davalıdan ödediği bedelin poliçe gereği rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Yasa’nın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda, davacıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunan davalı …’a ait aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişiye ödenen hasar bedelinin hakkında dava husumet yönünden inceleme yapılmak üzere tefrik edilen diğer davalı sürücü Selami’nin kusuru sebebi ile rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Dava sözü edilen Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davacı … şirketi ile davalı sigortalı arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemi olduğu, o halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği (Yarg. 17. H.D. 02/05/2017 T. 2016/11459 E. 20174884 K.; Yarg. 17. H.D. 03/05/2017 T. 2016/11204 E. 2017/4948 K.), anlaşıldığından davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018