Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/891 E. 2019/71 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2017/891 Esas
KARAR NO : 2019/71
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/08/2017
KARAR TARİHİ: 25/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, hali hazırda mobilya üretim ve mobilya montaj işleri yapmak suretiyle iştigal etmekte ve ayrıca bu mobilya üretim işleri kapsamında yapılmakta olan inşaat projelerinden demirbaş montajlamak şeklinde proje taahhüt işleri de yaptığını, Bu kapsamda olmak üzere davalı şirketle —— tarihinde —— yapmış; bu sözleşme ile davalı şirketin inşaatını yürütmüş olduğu ———– olarak adlandırdığı inşaat projesinin mutfak, banyo, kapı ahşap dekorasyon işlerini imal, yapım ve teslim işlerini anahtar teslimi usulü ile yapmayı taahhüt ettiğini, Müvekkili şirketin sözleşmede belirlenen işleri ve bilahare davalı şirketin talep etmiş olduğu işleri sorunsuz bir şekilde imal ederek teslimat ve montajlarını yapmış, nihayetinde davalı firma tarafından nihai teslim formu imzalanarak işin bitiminin tescil edildiğini, İlgili teslimat ve iş bitiminden sonra müvekkili şirketin davalı şirkete —— tarihinde yapmış olduğu işlere ilişkin faturalar keserek, tebliğ ettiğini, faturaların davalı şirket tarafından itirazsız kabul edildiğini, sonuç olarak müvekkilinin alacağının kesinleştiğini, ancak davalı şirket teslimatın yapılmasına, işin bitirilmesine rağmen sözleşme ve faturalardan kaynaklanan alacağını müvekkiline tüm görüşmelere rağmen ödemediğini, bilakis müvekkili şirketi çok cüzi bir ödeme ile oyalayarak alacağın ödenmemesi yoluna gidildiğini, bu nedenle müvekkili şirket adına İstanbul Anadolu 20. İcra Müd. ——–esas sayılı icra takip dosyası ile Genel Haciz Yolu İle İcra takibine geçildiğini, davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve hukuka aykırı şekilde itirazda bulunulduğunu, iş bu nedenle haksız yapılan bu itirazın kaldırılması için dava açılması zarureti hasıl olduğunu, davalının itirazının iptaline takibin devamına, % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalıya 28/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı süresinde davaya cevap vermemiştir.
Davalı vekili, cevap süresi geçtikten sonra, ön inceleme duruşmasından önce 12/02/2018 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının, davaya konu inşaat projesinde yapmakla yükümlü olduğu mobilya üretim ve montaj işlerini bitiremediğini,. Yapılan imalat ve montajlar ayıplı olup bu nedenlerle yapılan takibe itiraz edildiğini, Davacının eksik imalat ve montajlarının tespiti amacıyla İstanbul Anadolu 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin——–.İş sayılı dosyasından yaptırdıkları tespitte düzenlenen rahorda davacının yaptığı eksik işlerin belirlendiğini, davacının yaptığı imalatlar eksik ve ayıplı olup teslim edilmeyen irsaliye ve faturalara dayanarak yaptığı takipte talep ettiği tüm taleplerinde haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin yukarıda belirtilen ayıp ve eksik imalatların çoğunu tespit talebinden önce kendi imkanlarıyla tamamlamak zorunda kaldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan taahhütleri nedeniyle süresinde daireleri bitirmek ve teslim etmek zorunda olan müvekkilinin davacıdan talep ettiği halde bitirilmeyen eksik ve ayıplı işlerin bir kısmını 3.kişilere yaptırdığını, yaptırılamayan bir kısım işlerin ise tespit dosyasında alınan raporla belgelendirildiğini, bu sebeple haksız ve mesnetsiz davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, eser sözleşmesi uyarınca davacının yaptığı işten kaynaklanan alacağının tahsili için yapılan icra takibine İİK’nin 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamış olup, süresinden sonra sunduğu ıslahla sunduğu cevap dilekçesine davacı vekilince itiraz edilmiştir. Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1093 esas, 2017/1090 karar sayılı ilamı uyarınca ıslahla cevap dilekçesi verilemeyeceğinden davalı vekilinin cevap dilekçesi kabul edilmemiş, buna göre davanın tümden reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı, süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde ve davalı vekili duruşma ile keşifteki beyanlarında, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu işin eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, eksik ve ayıplı işlerin başkasına tamamlatıldığını, bu nedenle davacıya borcu olmadığını savunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın dayanağı TBK’nin 470. Maddesidir. Bu maddeye göre “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin eksiksiz yapılıp teslim edildiğini ve ne miktar iş bedeline hak kazanıldığını ispat yükü yükleniciye, ödemeleri ispat yükü ise iş sahibine aittir.
Bu tespitlere göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacının üstlendiği işi eksiksiz yaparak teslim edip etmediği, ne miktar iş bedeline hak kazandığı, davalının iş bedelini ödeyip ödemediği, ödememişse davacının ne kadar alacağı olduğu” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller: Mahkememizce davacı tarafın delilleri toplanarak mahallinde keşif yaparak ve konusunda uzman bilirkişilerden raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
a-Taşeronluk sözleşmesi: ————- arasında akdedilen taşeronluk sözleşmesi ile ————- projesi olarak adlandırılan inşaatının mutfak banyo,kapı ahşap dekorasyon işlerinin KDV hariç 280.000 TL bedelle yapımının üstlenildiği anlaşılmıştır.
b-Sipariş formları: ———. tarafından onaylanan 16.1.2017 tarihli sipariş formunda yapılacak işler tutarının 54.980.00 TL % 18 KDV 9.896,40 TL = 64.876,40 TL olduğu belirtilmiştir.
————–. tarafından onaylanan 30.1.2017 tarihli sipariş formunda yapılacak işler tutarının 281.707 TL % 18 KDV 50.707.26 TL = 332.414.26 TL olduğu belirtilmiştir.
————. tarafından onaylanan 16.2.2017 tarihli sipariş formunda yapılacak işler tutarının 28.534.75 TL % 18 KDV 5.136,26 TL = 33.671.01 TL olduğu belirtilmiştir.
c-İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —— D.iş sayılı dosyası: Tespit isteyen ———tarafından Istanbul Anadolu 5.Sulh Hukuk mahkemesinin —- D.İş sayılı dosyası ile —-tarihinde —-tarafından düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporunda; yapıda özellikle dubleks kattaki 2 adet dairenin mutfak bölümlerinde ciddi eksikliklerin bulunduğu, salonla bitişik olacağı anlaşılan mutfakların alt dolaplarının duvara dayalı olduğu ancak bunda da eksik işlerin var olduğu anlaşılmıştır. duvarın kendi içinde taşıyıcı perde barındırması dolayısıyla oluşan ve kamuoyunda diş veya niş olarak adlandırılan 10-15 cm.lik kademeli yerlerde dolapların ve tezgâhın duvara bitiştirilemediği, tezgâhın ayarlanmadığı, üst dolapların yapılmamış olduğu ve tezgah arası seramiklerin de hazır olmadığı görülmüştür. bütün bu eksikliklerin giderilmesi, dolap ve tezgahların ayarlanması, seramik ve kaplamaların yapılması ve ankastre sisteminin yerleri de dahil olmak üzere mutfakların (23 ve 24 no.lu dairelerde) kullanılabilir hale getirilmeleri için gerekecek olan bedel günümüz serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme, yatay ve düşey nakliye ve işçilik dahil maktuen 16.000,00 tl. olarak takdir olunduğu,
Binada eksik olan 3 adet mdf esaslı şaft kapağının tamamlanması için gerekli bedel 1.200,00 TL. olarak takdir olunduğu,
Yapı üzerinde eksik olan süpürgelikler, bakım ve rötuş gerektiren mobilya ve kapılar, kırık ayna ve camların değiştirilmesi ve tamamlanması için gerekli bedel 2.000,00 TL. olarak takdir olunduğu,
Kapanmayan veya kapanmakta zorlanan kapıların eteklerinde kısaltılmaları bağlamında sökülüp atölyeye nakliyeleri, kesilip keşi yerlerinin bakımlarının yapılıp kasalarına monte edilmeleri için gerekecek olan bedel (24 kapı) —-TL. olarak takdir olunduğu,
Bina girişine 24 adet kutusu olan vasat yapıda mdf esaslı bir posta kutusu tamamlanması için gerekecek olan bedel —– TL. olarak takdir olunduğu anlaşılmaktadır.
—— tarihli montaj formu:——— adına ———–adına — tarafından imzalanan —– tarihli montaj formunda 24 adet mutfak dolabı, 24 adet banyo dolabı, 22 adet vestiyer, 46 adet camlı kapı, 70 adet dolu kapı, 1 adet çift kanat kapı, 2 adet ahşap merdiven ve 44 adet şaft kapağının tamamlandığı kabul edilmiştir.
e-İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı dosyası: Alacaklı ————–tarafından borçlu———— aleyhine Istanbul Anadolu 20.İcra müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile —- tarihinde girişilen ilamsız icra takibinde fatura,ticari kayıt ve belgelere göre alacak olarak —– TL alacağın yıllık % 9,75 ticari faizi ile tahsilinin istendiği ,ödeme emri tebliğ belgesinin dosyada bulunmadığı. Ancak —– çıktısından —- tarihinde tebliğ edilmiş olduğunun anlaşıldığı,borçlu vekilinin —— tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
f-Ticari defterlerin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporu: Ekonomist bilirkişi — tarafından düzenlenen 6.4.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirkete 414.080,01 TL tutarlı (2) adet satış faturası kestiği, karşılığında 35.000 TL çek ödemesi aldığı, buna göre davacının, davalı şirketten, —– = 379.080.01 TL alacağın bulunduğunun görüldüğü, davalı şirketin ibraz ettiği 2017 yılı Yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin yaptırılmadığı görülmüş ise de, inceleme tarihi itibariye noter kapanış tasdiki yaptırma —— süresinin henüz dolmadığı, davacının incelenen ticari defterlerinde, —- TL’lik iki adet fatura kaydının olmadığı, faturaların davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olduğu, içeriğinin “çeşitli mobilya grubuna (mutfak dolabı, banyo dolabı, portmanto, giysi dolabı, kapı merdiveni, kapı vb.” ait olduğu, —–TL’lik fatura için düzenlenen ——-sayılı sevk irsaliyesinde, malları alan kişinin —– olduğu, —TL’lik fatura için düzenlenen – sayılı sevk irsaliyesinde, malları alan kişinin———– olduğunun görüldüğü, adı geçen kişilerin, davalının adamı veya yetkilisi olduğu hususunda dosyada bir belge olmadığı, ancak fatura içeriği malların gönderilmediği/teslim alınmadığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının eksik ve ayıplı imalatların üçüncü şahıslara tamamlattırıldığı iddiasında bulunmasına karşın bu yaptırımları gösteren bir masraf faturası sunmadığı, davacının hakkediş faturasını KDV dahil 414.080,01 TL olarak düzenlediği, ancak sözleşmenin 11.1 maddesinde; “..KDV hariç 280.000 TL işin bedelini kapsamaktadır. KDV miktarı 50.400 TL dir. Toplamda KDV dahil 330.400 TL miktarı tutmaktadır. Bunun dışında herhangi bir ücret talebinde bulunulmayacaktır/’hususu kararlaştırılmış olmasına karşın davacının hakkediş faturasını 414.080,01 TL olarak düzenlemiş olduğu, kararlaştırılan KDV dahil 330.400 TL iş bedelini aşan ek bir sözleşme veya davalının sözleşme dışında siparişini içeren bir belgeyi dosyaya sunmadığı hususları tespit olunmuştur.
g-Yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu: —— hakim olarak Mahkeme Başkanı ve iç mimar bilirkişi ———- ile birlikte 07/09/2018 tarihinde davaya konu taşınmaz üzerinde keşif icra edilmiş olup, buna göre dava konusu ———–mahallesinde inşai faaliyeti biten —— adlı binada yapılan incelemede; dubleks daireler dışında diğer dairelerin kullanımda olduğu, binanın 12 katlı betonarme karkas taşıyıcı sistemle inşa edilmiş olup, her katta 2 daire bulunan en üst kattaki 23 ve 24 no’lu dairelerin dubleks olduğu, 23 ve 24 no’lu dairelerde mutfak alt dolaplarının olduğu, üstlerde 1 adet kapaklı dolap olduğu, mutfa tezgahının olmadığı, dairelerin kullanımda bulunmadığı, tespit raporunda eksik olduğu tespit edilen şaft kapaklarının ve posta kutularının takıldığı, daire oda kapılarının ayarlarının yapıldığı, 6. Kattaki sağ dairenin süpürgeliklerinin tamamlandığı, 7. Kattaki dairenin portmantosundaki çizgisel kırık cam kapağın davalı tarafından değiştirildiği, 18 no’lu dairede kimse olmadığından davalı derz boşluğunun kendileri tarafından doldurulduğunu beyan ettiği, 20 no’lu dairenin mutfak dolabının kenarındaki darbe ile iç kapının bir tanesindeki boyanın halen giderilmemiş olduğu, diğer daireler kullanımda olduğundan müsait olan 20 no’lu dairenin mutfak dolap metretül hesabı için ölçüm ve fotoğraflama yapıldığı, 1, 2, 3 ve 4 no’lu daireler hariç diğer daire mutfak ölçülerinin aynı olduğunun davalı firma tarafından beyan edildiği, delil tespitine konu olan binadaki mobilya ağırlıklı bazı kalemlerin eksik olduğu, bazılarının davalı firma tarafından 3. Şahıs firmaya tamamlatıldığı görülmüş, dosya sonrasında nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi————–tevdi edilerek iç mimar bilirkişi tarafından yapılan saptamalar doğrultusunda hesaplama yaptırılmış, sonuç olarak bilirkişiler ———tarafından düzenlenen 15.10.2018 tarihli rapordaki teknik saptamalar dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
3-Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler, gerekçe ve sonuç: Davacı vekili, davacının yaptığı işten kaynaklanan alacağın tahsili için davalı aleyhine yaptıkları icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu işin eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, yerinde yapılacak inceleme ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tespit edilerek alacak miktarının tespitini talep etmiştir.
Mahallinde yapılan keşifte, binada dubleks kattaki 23 ve 24 no’lu dairenin mutfaklarının kullanılır hale getirilmeleri için takılacak tezgahlar ve tezgah üstü dolaplar için (davalı tarafından belirtilen metretül hesabı da göz önünde bulundurularak) gerekecek olan bedel serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme bedeli yatay ve düşey nakliye ve işçilik dahil 16.000.00 TL olarak tespit ve taktir edilmiştir.
Tamamlanan şaft kapakları için gerekli bedelin 1.200.00 TL olacağı,
Tamamlanan süpürgelikler cam portmanto kapağı ve tamamlanmayan rötuş gerektiren eksikler için 2.000.00 TL tespit ve taktir edilmiştir.
Eksikleri giderilen kapı altlarının kısaltılması için sökülüp atölyeye nakliyeleri ve tekrar yerine bakımlarının yapılıp montesi yapılan kapılar için gerekecek bedel(24 kapı) 3.500.00 TL olarak takdir edilmiştir.
Bina girişinde eksik olan davalı tarafından yapılan posta kutuları için 2.200.00 TL takdir edilmiştir.
Davalı tarafından metretül hesabı istenen normal daire (1-2-3-4 no’lu daireler hariç) mutfaklarının aynı olduğu beyan edilmiş, müsait olan 20 no’lu daire mutfak dolaplarının metretül hesabı yapılıp fotoğraflanmıştır. Projede daha küçük gözüken 1-2-3-4 no’lu daireler kullanımda olduğundan ölçüm yapılamamıştır. Ölçümü yapılan mutfak dolapları kapalı dolaplar 6.61 mt, açık raflar 0.51 mt olup davacının sipariş formunda da 7.2 metretül gözükmektedir. Firmanın yaptığı fiyatlandırma ile keşfe katılan iç mimar bilirkişi tarafından yapılan ölçümlendirme birbirini tuttuğu tespit olunmuştur.
İç mimar bilirkişi tarafından yapımı üstlenilen işte eksik olup tamamlanan işler ile ayıplı ve eksik işlerin tamamlanması için gerekecek olan bedel dava tarihi itibariyle serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme yatay ve düşey nakliye ve işçilik dahil maktuen 24.900.00 TL olarak takdir olunmuştur.
İç mimar bilirkişi tarafından 1-2-3-4 no’lu daireler hariç normal kat daire mutfakları 7.2 mt olup sipariş formundaki mt ile arasında fark görülmemiştir. Keşif sırasında iç mimar bilirkişi tarafından binada tamamlanan ve eksik ayıplı işler ile fiili durumu gösteren metretül hesabı yapılan mutfak fotoğrafları rapor ekine ilave edilmiştir.
Taraflar arasında dava konusu işin yapıldığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf yapılan işin eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürmektedir.
Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2009/13-160 esas, 2009/185 karar sayılı emsal ilamı “Ayıp ihbarının kural olarak şekle tabi bulunmadığı, içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafı haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olduğu yönünde yukarıda yapılan açıklamalar, somut olay özellikleri, delil tespiti raporuyla birlikte delil tespiti istemini içeren dilekçenin de davalıya tebliğinin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi sonucunu doğuracağı dikkate alındığında süre aşımından bahsedilmesi mümkün değildir.” şeklindedir.
Yüksek Yargıtay 15.HD.5.3.2012 tarih 2012/398 Esas 2012/1295 Karar sayılı emsal ilamında “Yanlar arasında 03.07.2006 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalı birleşen dosya davacısı yüklenici şirket Tercan ilçesine bağlı 18 adet köy yolunun 1. ve 2. kat asfalt kaplama işinin yapımını üstlenmiştir. Yüklenici şirket tarafından iş yapılıp teslim edilmekle birlikte Tercan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——–D.iş sayılı tespit dosyası ve —— günlü kesin kabulü ile ilgili inceleme tutanağı başlıklı belge içeriklerinden, yapılan yollarda bozulmalar ve bir kısım ayıplı imalatların bulunduğu saptanmış, davacı iş sahibi tarafından da asıl davada bu ayıpların giderilmesi bedelinin tahsili talep edilmiştir. İş sahibi tarafından az yukarıda esas ve karar numarası belirtilen delil tespiti dosyasında ayıplı imalatlar tesbit ettirilerek tesbit dilekçe ve raporu yükleniciye tebliğ edildiğinden, BK’nın 359. Maddesi(TBK.474.mad) hükmünce süresinde ayıp ihbarı yapıldığının kabulü gerekir. Bu halde iş sahibi BK’nın 360. Maddesi (TBK.4765.mad) gereğince ayıpların giderilmesi bedelini isteyebilir.” denilmektedir.
Yine yüksek Yargıtay 23. HD.28.6.2013 Tarih. 2013/1834 Esas. 2013/4515 Karar sayılı ilamında “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yüklenici, edimlerini yerine getirdiğini, yani bağımsız bölümleri arsa sahibine zamanında ve sözleşme gereğince tam olarak teslim ettiğini kanıtlamalıdır. Mahkemece ispat yükü ters çevrilerek ve yanlış yorumla arsa sahibinin bu savunma ve karşı davasının değerlendirilmemesi hatalı olmuştur.” görüşüne yer verilmiştir.
Yine yukarıda “davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti” bölümünde açıklandığı üzere yüksek Yargıtay’ın eser sözleşmeleri ile ilgili tüm kararlarına göre işin yapılıp teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, bedelin ödendiğini ispat etmek de iş sahibine aittir.
Buna göre davacının İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin——– D.iş sayılı dosyasındaki delil tespiti ile ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Davacı tarafından düzenlenen hakkediş faturası KDV dahil 414.080,01 TL olarak düzenlemiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.1 maddesinde; “..KDV hariç 280.000 TL işin bedelini kapsamaktadır. KDV miktarı 50.400 TL dir. Toplamda KDV dahil 330.400 TL miktarı tutmaktadır.
—————- tarafından onaylanan 16.1.2017 tarihli sipariş formunda yapılacak işler tutarının 54.980,00 TL % 18 KDV 9.896,40 TL = 64.876,40 TL olduğu belirtilmiştir.
——-. tarafından onaylanan 30.1.2017 tarihli sipariş formunda yapılacak işler tutarının 281.707 TL+% 18 KDV 50.707.26 TL = 332.414,26 TL olduğu belirtilmiştir.
———-. tarafından onaylanan 16.2.2017 tarihli sipariş formunda yapılacak işler tutarının 28.534,75 TL+% 18 KDV 5.136,26 TL = 33.671.01 TL olduğu belirtilmiştir.
Buna göre sipariş edilen imalatın tutarı 64.876,40 TL + 332.414,26 TL + 33.671,01 TL = 430.961,67 TL olduğu anlaşılmıştır.
Bu sebeple yapılan işin bedelinin KDV dahil 414.080,01 TL olduğunun kabulü gerekmiştir.
Yapılan keşifte iç mimar bilirkişi tarafından yapılan tespitte davacı tarafından yapımı üstlenilen işte eksik ve ayıplı işler bedelinin 24.900 TL olduğu tespit ve taktir edilmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi iç mimar bilirkişi——- tarafından yapılan bu teknik tespitler dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre davacının yaptığı işten dolayı talep edebileceği bedel 414.080,01 TL -24.900.00 TL = 389.180,01 TL olacaktır.
Davalı, davacıya yaptığı işe karşılık 35.000 TL ödenmiş olduğundan, sonuç olarak davacının bakiye alacağının (389.180,01 TL – 35.000.00 TL =) 354.180,01 TL olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, davacının bakiye alacağının —TL olduğu kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun İst. Anadolu 20. İcra Dairesi’nin —— esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 354.180,01 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 ve değişen oranlarda hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 24.900,00 TL’lik asıl alacak isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
4-İcra takibinde istenen faizin cinsi ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacının icra takibinde %9,75 ticari değişen oranlarda faiz talebinde bulunduğu, her ne kadar ticari davalara bakan bir kısım Yargıtay yüksek Daireleri (örn: Yargıtay 19. HD. 1.3.2018 tarih 2016/13877 esas, 2018/1090 karar) ticari faizin karşılığının yasal faiz olduğu yönünde uygulama yapıyorlarsa da, eser sözleşmelerine bakan yüksek Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre işin ticari olması durumunda ticari faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği ———– anlaşıldığından davacının icra takibindeki talebi de göz önüne alınarak alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 ve değişen oranlarda hesaplanacak ticari faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
5-İcra inkar tazminatı ile ilgili gerekçe: Davacı taraf, davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, alacak likid olmayıp, alacak miktarı yargılama sonucunda belirlendiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
6-Kötü niyet tazminatı ile ilgili gerekçe: Her ne kadar davalı taraf, kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermediğinden ve bu nedenle davalının kötü niyet tazminatı istemi incelenmemiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı borçlunun İst. Anadolu 20. İcra Dairesi’nin ——– esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 354.180,01 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 ve değişen oranlarda hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin 24.900,00 TL’lik asıl alacak isteminin REDDİNE,
3- Davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gereken 24.194,04 TL harcın peşin alınan 4.578,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19.615,70 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 4.578,34 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.860,50 TL gider avansı ve 253,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.114,30 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 1.975,42.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 138,88.-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen 900 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 59,12 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 840,88 TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 27.200,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 2.988,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nin 333. Maddesi uyarınca bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.25/01/2019