Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/876 E. 2023/29 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/876 Esas
KARAR NO: 2023/29
DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/08/2017
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- müvekkili ve davalı diğer ortak —— tarafından kurulduğunu,—– üretimi alanlarında faaliyet gösterdiğini, dava dışı —- hizmet verdiğini, —– kurulduktan sonra üretim ve faturalandırma görevinin —– tarafından yapıldığını,—– taraflar arasında ihtilaf başladığını ve müvekkilinin şirket yönetiminden uzaklaştırılmaya çalışıldığını, müvekkili tarafından işten çıkartılan yöneticinin —- tarafından işten çıkış işlemlerinin yapılmadığını yine müvekkili tarafından işe alınan bir kısım kişilerinde işe başlamalarının sağlanmadığını, müvekkilinin şirketi denetleyemediğini,—— verilen siparişlerin azaltıldığını ve—- ait bir kısım mühendislik tasarımları, ihracat müşterileri portföyü ve siparişlerinin— devredildiğini,—– şirketinin zamanla küçültüldüğünü ve iş yapamaz hale getirildiğini, ortaya çıkan zararın davalılardan tazmin ve tahsilinin gerektiğini, —- ait arsa ve kapalı alanın —- bedel üzerinden kiralandığını bu bedelinde emsallerine göre düşük kaldığını, —- müvekkilinin yönetimden ayrılmasından sonra —–hizmet alımını azalttığı ve davalılardan—- kayınpederinin kurucusu olduğu—– hizmet alımı yaptığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —— davaya konu hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı uygulamalar sebebiyle uğradığı zararların tazmini kapsamında HMK 107/2 uyarınca talep tutarını sonradan artırmak üzere belirsiz alacak kapsamında şimdilik —– davalılardan TTK’nın ilgili hükümleri uyarınca zararın meydana geliş tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline ve tazminat tutarının ——– ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, müdürlerin verdiği iddia olunan zararla ilgili olarak isnat edilen fiillerde içlerinden hangi ikisinin, hangi tarihteki hangi fiillerinden sorumlu oldukları ve sorumluluklarından ne gibi zarar görülmüş olduğunun ayrı ayrı kuruşlandırılarak beyan ve talep edilmesi gerektiğini, —– yılında davalı —— davacı tarafından kurulduğunu, tarafların % 50 oranında hissedar olduklarını, 2004 yılında ise —— yine aynı taraflarca kurulduğunu, kuruluştan bir müddet sermaye artırımı ve hisse devirleri yapıldığını, tarafların—– hissedar olduklarını, ariyet sözleşmesi ve kira kontratında davacının da imzasının bulunduğu, şirketlerce kâr payı dağıtıldığını, —— tarihinde ortaklar kurulu kararıyla 10 yıl için yürürlüğe konulan şirketin temsil ve ilzamı süresi dolduğundan yeni karar almak için yapılan davete davacının katılmadığı, şirketin başıboş bırakıldığını bu suretle şirkete en büyük zararı davacının verdiğini, ortaklar kurulunun toplanamaması üzerine davalı —— başvurusu üzerine mahkemece şirkette özel yetkili kayyum atandığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —- ve hukukçu bilirkişi —- tarafından sunulan ——— tarihli raporda özetle; uzman bilirkişilerce sağlanacak bilgiler ışığında zarar hesaplamasının yapılabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi—-, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı —-ve Makine Mühendisi ——- tarihli raporda özetle; —— sonu itibariyle davaya konu —- yılları arası kâr kaybının —– olduğu, yine fabrika binası ve arsasının kiralanması nedeniyle uğradığı / uğrayacağı zararın —–olduğu ve bu iki kalem dolayısıyla uğrayacağı zararında toplam —- olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişiler —-tarafından sunulan —– tarihli raporda özetle; —–. tarafından maruz kalınan toplam ciro kaybı, vergi sonrası olarak —- olduğu, —-yapmış olduğu kira ödemelerinin, —– bedellere oranla —- eksik olduğu, dava dışı —- ortağı olan davalılar —– aynı zamanda dava dışı ——- yönetici olarak görev yaptıkları ve—– gurubu imza yetkilerinin olduğu, dava dışı ——- arası satışlarının yıllar itibariyle düştüğü, —- itibarı ile —- satışının olmadığı, dava dışı —— yılları arası artış gösterdiği, davacının dava dışı —- ettiği kârdan menfaat sahibi olduğu, dava dışı —– ciro kaybına karşılık dava dışı ——- kârlı hale geldiği ve davalılardan kâr mahrumiyeti talebinde bulunmasının makul olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler ——– tarafından sunulan —- tarihli ek raporda özetle; davacının —- hissedarı olduğu ve ——- yetkisine sahip olduğundan zarar verici fiillerin farkında olduğunu ve TTK’nın 560 maddesi uyarınca davanın iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının ciro kaybından dolayı kâr kaybı talebinde bulunmasının makul olduğu, mahkemece davalıların sorumlu olduğu yönünde kanaat getirilmesi halinde, —– net satışlarına göre ——– ciro kârlılığı kaybının toplam —-olacağı, —— şirketinin —– oranına göre maruz kalacağı vergi sonrası ciro kârlılığı kaybının toplam —– olduğu, —— beyan ettiği kârlılık oranına göre maruz kalacağı vergi sonrası ciro kârlılığı kaybının toplam —– olduğu, her yıl gerçekleşen karşılık oranına göre yapılan hesaplamada maruz kalacağı vergi sonrası ciro kârlılığı kaybının toplam — olduğu, mahkemece davalıların sorumlu olacağı ve zaman aşımı defi yönünden davanın açılma tarihi gözetilerek —- tarihi ile davalıların ——– görevlerinin sona erdiği tarih olan —— tarihleri arası zarlardan sorumlu olacağına hükmedildiği takdirde kıst dönem olarak yapılan hesaplamalara göre; heyette öngörülen —- oranına göre —- tarihleri arası kıst dönem için —-maruz kalacağı —– toplam —– olacağı,—–tarihleri arası kıst dönem için maruz kalacağı —- olacağı, davalı vekilinin —–edilen net kar oranının —– olduğunu beyan ettiği davalının beyanı doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre —– karlılık oranına göre —- tarihleri arası kıst dönem için maruz kalacağı —— olacağı, davacının her yıl gerçekleşen karşılık oranına göre hesaplama yapılması gerektiğini beyan ettiği, davacının iddiası doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre —– tarihleri arası kıst dönem için maruz kalacağı——- olacağı, mahkemenin davacı ve veya davalıların iddiaları doğrultusunda seçenekler arasında tercih yapmaya muhtar olduğu, davacının ——-talebi ile ilgili yapılan İnceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davacının Kira farkının yıllık —- göre yapılması gerektiğini iddia ettiği, —-artış oranına göre bulunan tutardan fiilen —- ödenen tutarların düşülmesi sonucunda —– ödemesi gereken tutarın toplam: —– olduğu, davalıların, Bilirkişi Raporuna itirazları arasında HMK’ nın 4/2 maddesi gereği kira davaları için —–verildiği, bu nedenle de Asliye Ticaret Mahkemesinin, üstelikte geriye dönük bir kira tespiti yaptıramayacağı, bu tespite göre bir zarar belirleyemeyeceği yönünde, itirazları olduğu — eksik hesaplanan kira ödemelerinden (kira kaybından) dolayı borcu bulunmakta olup, bu tutarı —– ödemesi gerektiği, Mahkemenin davacı ve veya davalıların iddiaları doğrultusunda seçenekler arasında tercih yapmaya muhtar olduğu, heyetçe öngörülen—- oranına göre —- tarihleri arası kıst dönem için —-maruz kalacağı—-olacağı,—- ürün/hizmet alımını durdurma kararının stratejik bir karar olduğu, davacının, dava dışı —– azınlık hissesine sahip olduğu, alınan kararlarda etkili olmadığı, dava dosyası içeriğinde, davacının —- dava dışı —–alım yapmaması ile ilgili —— karşı açmış ve sonuçlanmış bir mahkeme kararının olmadığı, heyetçe davalıların TTK’nun ilgili 369, 396 maddeleri gereği, sorumlu olamayacakları yönünde görüş bildirildiği, Nihai Hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, taraflar arasında imzalanmış bir distribütörlük ve veya —– olmaması nedeni ile —– yönetim organlarının, ——- alımlarını durdurmasına yönelik kararını, TTK’ da ve/veya TBK’da engelleyecek bir hükmün bulunmadığı sonuç ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Hesap bilirkişisi —– tarafından sunulan —– tarihli raporda özetle; kira kaybından kaynaklanan zararın —– olarak hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişisi —– tarafından sunulan—– tarihli raporda özetle; ——- göre kâr kaybı hesabı: ——– elde etmesi gerekirken —- olarak gerçekleşmiş, aynı süredeki ciro kaybı —–tutara da hesaplanan net kârlılık oranı —- kâr kaybı —-olarak hesaplandığını, —- kâr kaybı hesabı: Aynı zamanda davacı ——- birlikte sırasıyla —- oranında ortağı bulundukları ——yıllarda fiilen kaydedilen ortalama —- oranının yine iki gerçek kişi davacı ve davalının —– oranında ortağı bulundukları diğer grup şirketi —- ciro kaybı tutarına göre —– net kar marjı karşılığının çarpımı ile kâr kaybı tutarı —— olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Hesap bilirkişisi —–bilirkişisi —- tarafından sunulan —– tarihli raporda özetle; Her ne kadar verilen görev kapsamında hesaplama yapılsa da, ——-kâr kaybı için grup şirketi olsa da, başka bir tüzel kişi olan —- kendi faaliyet sonucunda elde ettiği ortalama —— şirketinin kâr kaybının hesabına referans olamayacağı, davacının ve —– davalının aynı oranda hissedarı olduğu grup şirketlerinden —– yıl aralığında—- cirosu elde etmesi gerekirken —— olarak gerçekleştiği, böylelikle aynı süredeki —- kaybına ihtilafsız dönemdeki ortalama —— kârlılık oranı uygulandığında —– kaybının —-olarak hesaplandığı, davacı tarafından,—— binanın dava dışı —- kullanımı sebebiyle ——– ayına kadar olan dönemdeki ödenen ve ödenmesi gereken arasındaki farkın —– olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili —— tarihli dava değerinin artırılması sureti ile ıslahına ilişkin dilekçe sunarak, ciro kaybından oluşan zarar tesbiti —– ve kira kaybı zarar tespiti —— olmak üzere toplam dava değerini ——– çıkartmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Davanın konusunu, limited şirket müdürü ve ortağı olan davalı —–olan diğer davalılar ———- —-şirketi zarara sokmak kastı ile dava dışı —- dava konusu ——- hizmet almadığı ve dava konusu —-dava dışı ——– kiraladığı yerde kira artışı yapmaması nedeniyle uğradıkları zararların şirkete ödenmesi istemi oluşturmaktadır.
Davanın hukuki dayanağı, 6102 sayılı TTK’nın 644/1-a maddesinin yollamasıyla TTK’nın 553.maddesine dayanan sorumluluk davasıdır.
TTK’nın 553/1 Maddesinde;”(1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ———- kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” hükmü düzenlenmiştir.
TTK’nın 555/1.maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.
Davacı —- zarara uğratıldığı iddia edilen dava konusu —– kurucu ortağı, ——– Yine davacı, dava konusu —– almayarak zarara uğrattığı iddia edilen dava dışı —— hissedarıdır.
Davacı taraf, —- yılından sonra dava konusu —– zarara uğratıldığı iddia etmiş olup ilk olarak zarara uğratılma biçiminin dava dışı —- hizmet alımını azaltması olarak görmüştür. Dava dışı —— ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup dava konusu ——- hizmet alımını azalttığı hukuken sorgulanamaz, dava dışı —– ticari kararlarının dava konusu —– yöneticilerine kusur olarak izafesi mümkün olmadığından davacı tarafın ilk iddiası dinlenilebilir değildir.
Davacı tarafın bir diğer iddiası da dava konusu ——- ait yerin önce ariyet sonra kiralanması sebebiyle zarara uğratıldığı iddiası olup, davacı taraf ariyet sözleşmesinde imzası bulunduğunu kabul etmekte ancak kira sözleşmesinde imzası bulunduğunu kabul etmemekte ancak————- tarihli kira sözleşmeleri incelendiğinde imzaların benzer olduğu görülmüştür. Tarafların bahsi geçen şirketlerin kurucu ortakları olarak işbirliği içerisinde ariyet ve kiralama işlemi yaptıkları, taraf irade ve kabullerine göre kira bedeli yabancı para olarak ödendiğinden ve davacı tarafta yönetici olarak görev yaptığı süre içerisinde bu uygulamaya herhangi bir itirazda bulunmadığı, dava, itiraz, şikayet ve benzeri yollara başvurmadığından şuanda şirketin zarar uğratıldığı iddiasında bulunmasının Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesiyle bağdaşmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, anlaşılan ve ödenen kira miktarı yabancı para üzerinden olduğundan davalılara atfedilecek bir kusur yine de yoktur.
Şirketi zarara uğrattığından bahisle yöneticinin sorumluluğuna gidilebilmesi için yöneticinin kanun ve ana sözleşme ile kendisine yüklenilen görevlerini kusuru ile ihlal etmesi, bunun sonucu olarak bir zararın doğması gerekmekte olup, kusur ve zararı bunu iddia eden davacının ispatlaması gerektiği, somut olayda davacı tarafça ileri sürülen hususlarda yöneticilerin kusurunun bulunduğu ispatlanamadığı gibi davacının da ——–olduğu göz önünde bulundurulduğunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL harç ve 76.065,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 76.235,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 76.055,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep helinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 11.803,55 gider avansı ve 253,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 12.057,35‬ TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından sarf edilen 8.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 277.281,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilleri —— davalılar —- tüm davalılar vekili —– yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023