Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/858 E. 2020/144 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/858 Esas
KARAR NO : 2020/144

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— sektöründe yıllardır faaliyet gösteren sektörün oncu tedarikçi fırmalarından olduğunu, borçlu ve müvekkili firma arasında bu faaliyet alanlarında süregelen bir ticari ilişki mevcut olup taraflar arasında muhasebe kayıtlarında oluşturulan carı hesap üzerinden borç ilişkisi takip edildiğini, borçlu firmanın mal talebi üzerine müvekkili tedariki yapmış, malı süresinde faturasıyla birlikte borçlu firmaya teslim ettiğini, ancak eksiksiz mal ve hizmet teslimine rağmen borçlu firma tüm iyi niyetli çabaları karşılıksız bıraktığını ve borcunu ödemekten kaçındığını—– firması aleyhine taraflarınca İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğümün ——. Sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, bu takibe borçlu tarafından 20.06.2017 tarihli dilekçe ile asıl alacak ve tüm ferileri dahil olmak üzere itiraz edildiğini, Borçlu itirazında haksız olup kotu niyetli olduğunu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, borçlunun asıl ve ferileri dahil olmak üzere borca yapılan itirazın iptalini, İstanbul Anadolu —, İcra Dairesi —-. Sayılı icra dosyası üzerinden takibin tüm ferileri ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber devamını, haksız ve itiraz eden borçlu aleyhine likit olan alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili firmanın plastik ve kauçuk sektöründe yıllardır faaliyet gösteren sektörün oncu tedarikçi fırmalarından olduğunu, borçlu ve müvekkili firma arasında bu faaliyet alanlarında süregelen bir ticari ilişki mevcut olup taraflar arasında muhasebe kayıtlarında oluşturulan carı hesap üzerinden borç ilişkisi takip edildiğini, borçlu firmanın mal talebi üzerine müvekkili tedariki yapmış, malı süresinde faturasıyla birlikte borçlu firmaya teslim ettiğini, ancak eksiksiz mal ve hizmet teslimine rağmen borçlu firma tüm iyi niyetli çabaları karşılıksız bıraktığını ve borcunu ödemekten kaçındığını iddia etmekte, davalı taraf ise davacıya borcu olmadığını savunmaktadır.
İstanbul Anadolu —, İcra Dairesi —— incelenmesinde, davacı vekilinin, 18.937,50 TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için 12/06/2017 tarihinde, davalı borçlu aleyhine takip talebinde bulunduğu, ödeme emrinin 19/06/2017 tarihinde davalı borçlu tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin 20/06/2017 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı alacaklı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce öncelikle davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış ancak davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle , herhangi bir inceleme yapılmadan , talimet mahkemesince dosya işlemsiz olarak mahkememize iade edilmiştir.
Dosyanın mahkememize iadesi üzerine, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor mahkememizce denetime açık, hüküm kurmaya elverişli görülerek, hükme esas alınmıştır.
Buna göre, davacı tarafın ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, ————–yerinde incelenen yasal defter kayıtlarının ve belgelerinin 213 sayılı vergi ut ul kanunu ve Türk Ticaret kanununa uygun oldukları söz konusu faturanın yevmiyi defterinde kayıt gördüğü, cari hesap muavin defter kayıtlarında 18.937,50 TL alacaklı olduğu / davalının aynı tutarda borçlu olduğu, celp edilen BA formları üzerinde yapılan incelemede, faturanın vergi dairesine bildirildiği, dolayısı ile mal ve hizmetin teslim edildiği , dosya kapsamı itibarı ile de fatura bedelinin ödendiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü — esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 oranında avans faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likid olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.294,00 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 228,62 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.065,38 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 228,62 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere ve bilirkişi ücreti gideri olarak sarf edilen 2.459,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden —-göre davacı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı.