Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/855 E. 2020/156 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/855 Esas
KARAR NO: 2020/156
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/07/2017
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan asansör imalatı yapım işi nedeni ile ana ve ek eser sözleşmesine dayalı bakiye hak ediş bedelinin ve haksız kesintilerin ödenmesi talebine ilişkin (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirketin taahhüdünde bulunan —— kapsamında inşa edilen ——– ait asansör işlerinin imalatı, yapım ve montajı hususunda ——- tarihli ve sonrasında ——– tarihli ek sözleşme imzalandığını, sözleşme konusu —- her türlü ayar ve kontrollerinin yapılarak sorunsuz vaziyette teslim edildiğini,ancak bakiye alacağın ve kesintilerin ödenmediğini ileri sürerek, bu tutarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı arasında imzalanan—– tarihli ek sözleşme ile değiştirilen ———– tarihli sözleşmede yapılacak olan asansörlerin malzeme ve özelliklerinin belirtildiğini, buna göre davacı tarafça ——–duraklı insan asansörü ve yine 5.1-9.addesinde ise ———- duraklı yemek asansörü yapılacağının kabul edildiğini, ancak sözleşmede nitelikleri belirtilen asansörlerin davacı tarafça yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1—-Asliye Ticaret Mahkemesinin —- D.iş sayılı dosyası,
2——— tarihli sözleşmeler
3—Noterliğinin ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi,
4—-Noterliğinin ——— yevmiye sayılı ihtarnamesi,
4-E mail Kayıtları,
5-Bilirkişi raporları,
6-Taraflarca tanzim edilerek imza altına alınan tutanaklar,
7-Dava dışı asıl İşveren Kayıtları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, taraflar arasında akdedilen asansör imalatı yapım işi nedeni ile ana ve ek eser sözleşmesine dayalı bakiye hak ediş bedelinin ve haksız kesintilerin ödenmesi talebine ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların—- tarihinde ———– şantiyesinde inşa edilecek bir kısım asansor işlerinin imalatı,yapımı ve montajları konusunda — tarihli sözleşmeyi akdeylediği sözleşmenin ——– tarihinde ek sözleşme ile tadil edildiği anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesine göre, kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “İspat Yükü” başlıklı 190. maddesinde; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler tetkik edildiğinde, davacının taraflar arsında akdedilen sözleşme kapsamında taşeron , davalının ise yüklenici olduğu anlaşılmıştır.
Yazılı eser sözleşmesinin akdedildiği çekişmesiz olduğundan, taşeron davacının davalıya sözleşme kapsamında kararlaştırılan hizmeti verdiğini, davalının ise sözleşme kapsamındaki hizmetin davacı tarafından verilmiş olması halinde kararlaştırılan ücreti ve yapılan kesintiler haksız ise davacıya kesintileri ödediğini ispat yükü altına bulunduğu anlaşılmıştır.
İspat yüklerinin belirlendiği dava da; davacının davalıya sözleşme kapsamında vermiş olduğu hizmet bulunup bulunmadığı ve hizmetten doğan alacağının tahsili şartlarının oluşup oluşmadığının ayrıca yapılan çeşitli kesintilerin iadesi şartlarının ne olduğu yine davacının sözleşme kapsamında davalıdan tahsilini talep ettiği tutarın tahkikat icra edilerek belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme irdelendiğinde tarafların sözleşme bedeli olarak — dahil ——— ücret kararlaştırdığı, ücretin sözleşme kapsamında götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın işin davalıya teslim edildiği noktasında ispat yükünün üzerinde bulunmasına göre, ——Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– D.iş sayılı tespit dosyasında tanzim edilen bilirkişi raporuna davalı tarafından itiraz edildiğinden bu raporun hükme esas alınamayacağı anlaşılarak mahallinde keşif icra edilerek rapor tanzimi için —–Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesine ibraz edilen bilirkişi heyeti raporunda da bildirildiği üzere tarafların akdeylediği sözleşme gereğince belirlenen marka asansörlerin davacı tarafından inşa edildiği, sözleşme şartlarının davacı tarafından yerine getirildiği rapor edilmiştir.
Gerek tespit dosyasında saptanan vakıalar,gerek mahkememizce talimat mahkemesi marifeti ile alınan rapor gerekse de dosya kapsamına davacı tarafından ibraz edilen davalıdan sadır tutanak ve mail yazışmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının sözleşme kapsamında üstlendiği asansör teslim borcunu yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Bu şekilde artık dava da ispat yükünün sözleşmenin 5.maddesinde kararlaştırıldığı üzere dava dışı işveren idare tarafından davalının hakedişlerinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davalıya yapılan ödeme tarihinin ne olduğunu ve davacıya davalı tarafından hakedişlerinden doğan toplam ödemelerinin belirlenmesine yöneldiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda ———– müzekkere yazılarak —– şantiyesi kapsamında inşaa edilen, ————— bloklarına ait asansör işlerinin imalatı, yapımı ve montajı işlerine ilişkin olarak davalının hak edişlerini alıp almadığının ve işbu hak edişlere ilişkin ödemelerin ne zaman yapıldığının, ödemelerin ilişkin onaylı örneklerinin dosya kapsamına alınmasına karar verilmiş verilen cevab-i yazıda davalıya asansör tesisatı yapım işinde hak edişlerin tamamının ödendiği bildirilmiştir.
Davacı tarafın son hakedişten alacaklı olduğu tutar bilirkişi heyeti raporunda ————bildirimiş, buna karşın davacıdan sözleşme kapsamında temizlik ve ——— konularında rapor içeriğinde her hangi bir görüşün ibraz edilmediği anlaşılmış dava dosyası bu yönlerden rapor tanzim edilmesi için mahkememizce görevlendirilen —- bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından da ibraz edilen kök rapor ve ek rapor sonucunda, davacının kayıtlarına konu ettiği dokuz hakediş faturaları karşılığında —TL teminat kesintisinin davalı tarafından yapıldığı,ayrıca —– TL değerinde tanzim edilen hak ediş faturalarına karşılık, davalı tarafından davacıya —TL ödeme yapıldığı davacının yapılan hak ediş ödemelerinden bakiye —TL alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Bu şekilde davacının davalıdan som hakedişten ——– + evvel de fatura konusu edilen hak edişlerden bakiye —- TL olmak üzere toplam ——— TL alacaklı bulunduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda temerrüt faizine hükmedilebilmesi için (6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi hükmünce) alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş olması ya da borcun kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması gerekmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan vadenin kesin vade olmadığı anlaşıldığından davacının iddia edişinin aksine davalıyı temerrüde düşürdüğü tarih olan—– tarihinden itibaren ancak faiz talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından somut olayda faizin miktarı ve oranı yönünden———————– TTK 1530’ün tatbik edilmesi talep edilmiş ise de taraflar arasında mal alım sözleşmesi devamında tertip edilen alacağın tahsiline yönelik istemlerde ancak TTK 1530.un uygulanabilmesinin mümkün olması ayrıca TTK 1530 da düzenlenen temerrüt faizine hükmedilmesi için TBK’nın 117.maddesi koşullarınında gerçekleşmesi zorunlu olduğundan bir başka deyişle TTK 1530’un TBK 117 ile birlikte düşünülmesi zorunluluğuna ve taraflar arasında yazılı eser sözleşmesinde kesin bir ödeme günü kararlaştırılmadığı anlaşıldığından ötürü davacı alacaklının TTK 1530 kapsamında faizin benimsenmesi talebinin dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Nihai olarak davalı tarafından talep artırım dilekçesinin tebliği sonrası zamanaşımı definde bulunulmuş ve ayrıca geçikme faizi alacağının mahsubu talep etmiş ise de ;
Somut olayda davacı tarafından teslimin— yılında tamamı ile gerçekleştirildiği ruhsatların ——- tarihinde alındığı, davanın ise — yıllık süre içersinde ikame edilen belirsiz alacak davası olduğunun anlaşılması nedeni ile zamanaşımının dava tarihinde tüm hüküm altına alınması lazım gelen yönlerden kesilmiş bulunduğundan davalının zamanaşımı definin dinlenilebilir bulunmamıştır.
Diğer taraftan Somut olayda, cezai şart isteme hakkının saklı tutulduğu tahkikat yargılamasında davalı tarafından iddia edilmemiş ve kanıtlanmıştır.
Taraflar arsında akdedilen sözleşmelerde de ihtirazi kayıt ileri sürülmesine gerek olmaksızın cezai şartın isteneceğine dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin de ayakta olduğu, davacı taşeron tarafından meydana getirilen eserlerin davalı tarafından ihtirazî kayıtsız teslim alındığı anlaşılmakla, davalının cezai şart isteme hakkı bulunmadığından davalının geçikme cezasının iş bedelinden mahsubu talebi yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
1-)——— TL nin —– tarihinden tahsil tarihine değin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2a-)Alınması gerekli —– TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilen ——- TL peşin harçtan(peşin harç+tamamlama harcı) mahsubu ile bakiye 1——TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2b-) Davacı tarafından yatırılan —- TL peşin harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2c-) Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen —– TL nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
2d-)-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2020 yılı AAÜT uyarınca belirlenen —– TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
2e-) Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/02/2020