Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/841 E. 2019/748 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/841 Esas
KARAR NO: 2019/748
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——- davalı bankanın ——— müşterisi olduğu, aynı şubede —– no.lu hesabı bulunduğunu, davaya konu işlem de bu şube tarafından yapıldığını, müvekkilinin aynı ilçede ———– isminde şahıs şirketi bulunan güvenilir ve dürüst bir tacir olduğunu, davalı bankada bulunan söz konusu hesap müvekkilinin ———isimli şahıs firmasının işlemleri için kullanıldığını, müvekkilinin 05/04/2017 tarihinde internet bankacılığı üzerinden hesabına girdiğinde 4.661,00 USD’nin bilgisi rızası ve onayı dışında TL’na çevrilerek karşılığı olan 17.008,00 TL’nin tamamının davalı bankanın ———- şubesi ——– hesap no.lu ————hesabına gönderilmiş olduğunu gördüğünü, müvekkilinin derhal müşteri hizmetlerini aradığını ve davalı banka ——- Şubesine giderek işlemin kendisi tarafından yapılmadığını belirterek durumu anlattığını, bu sırada ——– no.lu alıcı hesap sahibi davalı bankanın ——- şubesi ATM’sinden 1.500,00 TL para çekmiş olduğunu, bakiye kalan 15.508,00 TL çekilememiş olduğunu alıcı hesap üzerinde bu tutara bloke konulduğunu, davalı banka tüm bu işlemler yapılırken hiçbir şekilde müvekkiline bilgilendirme mesajı göndermediğini, birçok bankanın hesaptan yüksek miktar para çekildiğinde yada olağan dışı işlemler yapıldığında müşterilerini derhal arayarak, sms mesajı atarak vb. surette bilgilendirdiğini, davalı banka üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini ve mağduriyete sebep olduğunu, aynı gün İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının ——— Sor. Sayılı dosyası ile hesabından bilgisi ve rızası dışında para çeken şahıslardan şikayetçi olduğunu, öte yandan müvekkilinin en azından blokeli olan 15.508,00 TL parasını geri alabilmek adına davalı bankayla iletişime geçtiğini, davalı banka 20/04/2017 tarihli e-posta cevabında “söz konusu tutarın hesap sahibinin onayı haricinde hesaptan çıkışının gerçekleştiği anlaşılmış…” ifadesinde bulunarak söz konusu işlemin müvekkilinin onayı ve bilgisi dışında yapıldığını kabul etmiş ise de, müvekkilinin zararını gidermediğini, bankanın müvekkilinin hesabındaki paranın müvekkilinin bilgisi, onayı ve talimatı dışında çıkışının gerçekleştiğini, güvenlik zafiyetini ikrar ederek kusurlu olduğunu kabul ettiğini, dava dilekçesi ekinde sundukları emsal Yargıtay ilamından da anlaşılacağı üzere, dava konusu olayda kusurlu olan davalı banka müvekkilinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin hesabından bilgisi, rızası ve talimatı dışında Türk Lirasına çevrilen ve çevrildikten sonra hesaptan çekilen 4.661,00 USD’nin ABD Doları’na uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ——-kişisel bilgilerini üçüncü kişilere verdiğinin sabit olduğu müvekkili bankanın kusuru bulunmadığını, davacı ——— İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ——– no.lu soruşturma dosyasındaki ifade tutanağında ———– tarihinde hesabındaki 4.661,00 USD’nin Türk Lirası’na çevrildiğini ve karşılığı olan 17.008,00 TL’nin de ———–hesap no.lu ———- müvekkil banka nezdindeki hesabına gönderilmiş olduğunu gördüğünü beyan ettiğini, aynı ifade tutanağında davacı ——– internet bankacılığına girmeye çalıştığı sırada internet sayfasının kendisini başka bir internet tarayıcısı olan Yandex’e yönlendirdiğini, burada banka hesabına giriş yaptığını ve giriş yaptıktan sonra oluşan şüphe üzerine hesabından çıkış yaptığını beyan ettiğini, internet bankacılığı hesabına bankanın resmi internet sitesinden yahut yine bankanın geliştirdiği mobil bankacılık uygulamasından giriş yapabilmekte olduğunu, bu yollarla kullanılan internet bankacılığı ve mobil bankacılık konusunda müvekkil banka güvenli bir şekilde işlem yapılması ve kişisel verilerin saklanıp korunması konusunda gerekli her türlü önlemi almak zorunda olduğunu, müvekkili banka da ilgili sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, müvekkil bankanın güvenlik sistemlerinde herhangi bir zafiyet söz konusu olmadığını, davacı ———-hesabına giriş yaparken Yandex’e yönlendirilmesi ve buradaki resmi olmayan sahte bir sayfaya tüm bilgilerini girdiğini ve maalesef giriş yaptıktan sonra oluşan şüphe üzerine hesabından çıkış yaptığını davacının savcılık ifade tutanağında yer almakta olduğunu, davacı ————– ifadesinin sonunda çelişkili bir şekilde kartını veya kart bilgilerini kimseye vermediğini ifade etmiş olsa da bilgisayarı veya cep telefonundaki kötü niyetli virüs, yazılım vs. nedenlerle yönlendirildiğini Yandex’de açılan müvekkil bankaya ait olmayan sahte bir internet sitesinde tüm bilgilerini girip hesabını açmış olduğunu kendi beyanıyla yine aynı ifadede tutanak altına aldırmış olduğunu, nitekim dava konusu olay olan havale işlemini de gerekli kişisel bilgileri yukarıda bahsedilen yollarla davacı ———– almış olan üçüncü kişiler gerçekleştirdiğini, müvekkili banka tarafından koyulan bloke Cumhuriyet Başsavcılığından gelen müzekkere ile konulduğunu, davacının rızası dışında gerçekleşen ilgili işlemler sonrasında davacı müşteri hizmetlerini aramış ve ——–Şubesine giderek durumu banka yetkililerine bildirdiğini, müvekkili banka ise bilgisi ve kontrolü dışında gerçekleşen bu olayın üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu’nun ———– Soruşturma Dosyasından gelen ——— tarihli müzekkere ile paranın gönderildiği lehdar hesaba (dava dışı ——— müvekkil banka nezdindeki hesabına) bloke koyulduğunu, müvekkili bankanın transfer işlemi yapılırken ayrıca bir bilgilendirme yükümlülüğü de bulunmadığını, maddi vakıanın tespiti için Cumhuriyet Savcığı’nca yürütülen soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini, dava konusu olayda davacının kusuru sabit olduğunu müvekkili bankanın hiçbir kusuru bulunmadığını,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin davalı banka müşterisi olduğunu, müvekkilinin banka hesabından, 4.661,00 USD’nin müvekkilinin bilgisi ve onayı olmadan TL’ye çevrilerek karşılığı olan 17.008,00 TL’nin tamamının davalı bankanın ——–şubesi —— nolu——— hesabına gönderildiğini, bu işlem ile ilgili müvekkiline bir mesaj veya bildirimin gelmediğini, davalının kendisine düşen özen sorumluluğunu yerine getirmediğini ve doğan zarardan sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı vekili ise davacının internet bankacılığına girişte kusurlu davrandığını, kendi internet bankacılığı şifresini üçüncü kişilerle paylaştığını, müvekkilinin özen sorumluluğuna aykırı davranmadığnı, meydana gelen zarardan davacının bizzat davacının kendisinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin doğan zarardan sorumlu tutulamayacağını savunmaktadır.
Dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları incelendiğinde davaya konu uyuşmazlığın; davacının bankacılık işlemleri ile meydana gelen zararda, davalı bankanın kusurunun bulunup bulunmadığı, davalı bankanın doğan zarardan tutulması halinde sorumluluk miktarının ne olduğu konularında toplanmaktadır.
Mahkememizce HMK’nun 266.maddesi gereğince hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektiren konulara ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bankacı bilirkişi tarafından teknik ve özel bilgi gerektiren hususlara ilişkin tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine, mahkememizce, 08/05/2018 tarihinde davacın tarafın itirazları dikkate alınarak, dosyanın bankacılık alanında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, ancak davacının süresinde bilirkişi ücretini yatırmamış olması ve akabinde de ücreti yatıracağına dair herhangi bir beyanda bulunmamış veya bu konuda süre istememiş olması nedeniyle davacının bilirkişi delilinden vazgeçmiş olduğu değerlendirilerek dosya kapsamında bulunan mevcut deliller doğrultusunda karar verilmiştir.
Davacı vekilinin dava dosyasına sunulu ——- tarihli dilekçesi ile ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ——— CBS soruşturma dosyasında, bilgisayarından internet bankacılığı hesabına girmeye çalıştığını, ancak internet sayfasının kendisini yandex’e yönlendirdiğini, bankanın sayfasına bağlandıktan sonra şüphelenip çıkış yaptığını, heesabını kontrol ettiğinde hesabındaki 4.661,00 USD’nin TL’ye çevrilmiş olduğunu ve karşılığı olan 17.008,00 TL’nin ———- hesap no.lu ————- hesabına gönderilmiş olduğunu, sonrasında da paranın transfer edildiği ———— Şubesinden ATM aracılığıyla 1.500,00 TL çekilmiş olduğunu, beyan etmiştir.
Dosya içerisinde bulunan 16/03/2018 tarihli bilirkişi raporu üzerinde yapılar inceleme de,
Taraflar arasında Genel Hesap Ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin 16. Maddesi ile meydana gelebilecek ihtilaflarda davalı banka hesap ve kayıtlarının esas alınacağına dair delil sözleşmesi yapıldığı,
Davalı bankanın dava dışı ————-arasında 05/04/2017 tarihinde imzalanan Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi ile ilgiliye —— no.lu TL mevduat hesabı açıldığı ve — ——- kartı verildiği, banka şubesinde yapılan incelemede, Davacı ———- no.lu USD hesabından ——– tarihinde saat: 11:27’de 4.661,00 USD’nin ———–TL kuru üzerinden bozdurularak —– TL’nin ilgilinin Türk Lirası hesabına aktarıldığını, buradan da söz konusu paranın yine ilgili bankanın ——– şubesindeki ——- nolu ——— hesabına havale edildiği,
Yine aynı bankanın ——- şubesinde ——— tarihinde ——–adına açılan ——- no.lu hesaba aynı tarihte gelen ——– TL’nin ——- TL’si ise aynı bankanın ——— şubesi ATM’sinden çekildiği, bakiye ——— TL’sine ise davacının banka çağrı merkezini araması üzerine davalı banka tarafından aynı gün saat: 11:51’de bloke konulduğu, İstanbul Anadolu CBS Bilişim Suçları Bürosu’nun ——— Sor. Sayılı dosyasından gelen 06/04/2017 tarihli müzekkere ile blokenin hesaba işlendiği anlaşılmıştır.
Davacının savcılık ifadesi, banka kayıtları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde,
Davacının , bankanın internet sitesine girerken, banka internet adresi yerine arama motoruna banka ismini yazarak giriş yaptığı, ancak arama motorunda davalı bankanın internet sitesi yerine, kötü niyetli kişilerin kontrolündeki benzer sahte bir siteye girerek işlem yapmaya çalıştığı ve hesabına ilişkin özel bilgilerini sahte olarak açılan bu siteye girdiği, bu arada davacıyı dolandırmaya çalışan kişiler de eş zamanlı olarak davalı bankanın gerçek sitesine girip davacının verdiği hesap bilgilerini davalı bankanın gerçek hesabına yazdığı, bu şekilde gelen banka mesajının da kopyalanarak davalı bankanın gerçek hesabına yazıldığı, bu şekilde ——- nolu USD hesabından 4.661,00 USD’nin —— döviz kurundan bozdurularak 17.084,90 TL’nin Türk Lirası hesabına aktarıldığı ve dava dışı ——nın davalı bankanın ——– Şubesindeki——– nolu hesabına havale edildiği,
Davacının sitede işlem yapamaması üzerine siteden çıkıp tekrar girdiğinde, hesabındaki çekiliş işlemini görüp davalı bankanın çarı merkezini araması üzerine hesap üzerine bloke konulduğu, ardından banka şubesine müracaatında hesabına havale yapılan paranın 1.500,00 TL’lik miktarının çekildiğini öğrendiği,
Davacının 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 93. Maddesi ve 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmeliği 11. Maddesininin 5. Fıkrası ile 16. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca yayınlanan Tebliğinin 27/4 hükümlerine göre davacının kimlik bilgilerini güvenirliği olmayan sahte siteler aracılığıyla 3. Kişilerle paylaştığı, ayrıca yine davacının bu hususta taraflar arasında akdedilen Genel Hesap Ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin 11/1ve2 maddesine göre üzerine düşen sorumluluğa ve titizliğe uygun hareket etmediği ve gerek kimlik bilgilerini gerekse de şifre bilgilerini sahte hesap üzerinden davacıyı dolandıran 3. Kişiler ile paylaştığı, bu hususta davalı bankanın güvenlik zafiyetinin söz konusu olmadığı, söz konusu zararın meydana gelmesinde davacının bizzat kendisinin sorumlu olduğu, davalı bankaya herhangi bir sorumluluğun yüklenemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili hesapta bloke edilen paranın davalı banka tarafından müvekkiline ödendiğini, dolayısıyla davalının kendi kusurunu kabul ettiğini iddia ve bayen etmiş ise de davacı tarafa iade edilen paranın savcılığın talimatı üzerine davalı bankaca dava dışı ————- hesabından alınarak davacı tarafın hesabına ödendiği tespit edilmiştir. Davalı bankanın söz konusu parayı davacının hesabına aktarmış olmasının dolandırıcılık olayında kusurunu kabul etmiş olacağı anlamına gelemez. Dolayısıyla davacı vekilinin bu yöndeki iddiaları tarafımızca kabul görmemiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan 282,58 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 238,18 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı.. 16/07/2019