Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/807 E. 2018/411 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/807
KARAR NO : 2018/411

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Sayın Mahkemeye sunulan, 22.16.2016 tarihli dilekçesinde özetle;Davalı ve davacı şirket arasında mal alım satımı yapıldığını, icra takibine konu fatura ve cari hesap ekstresinde görülen faturaların tümünün ve faturalara konu olan ürünlerin davalı tarafa teslim edildiğini, Davalının ödeme yapmadığını, ancak takibe itiraz ettiğini, Davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın takip tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte tahsilini, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Bilirkişi —- 28/02/2018 tarihli raporunda; “Taraflar arasında bir alım-satım sözleşmesinin mevcut olmadığı, ancak davacı firmanın düzenlenen faturalar ve davalı şirket tarafından yapılan ödemeler olduğundan ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, İşbu raporun 5.3. maddesinde ayrıntıları verilmiş olduğu şekilde, davacının ibraz ettiği defter, kayıt ve belgeler incelendiğinde, 2016 yılından 0,10TL fazla ödeme yapıldığı, 2017 yılında ise KDV Dahil Toplam 3.696,11-TL tutarında 4 adet fatura düzenlediği, buna karşılık 905,08-TL Ödeme yapıldığı, bakiyenin ise 2.791,03 TL olduğu ve takip miktarından 0,10-TL az olduğu, 10.04.2017 tarihinde davacı …, davalı —-‘nın kaşe ve imzasının bulunduğu hesap mutabakat mektubunda, davalı şirket borç bakiyesinin 2.791,12-TL olduğunu kabul ve beyan ettiği, sözkonusu mutabakat mektubunun işbu raporun 5.3.maddesinde görülebileceği, Davalı şirketin dava konusu işlemlerine ait defter incelemesi için, davalı vekili yerinde inceleme talebinde bulunlduğu, ancak herhangi bir iletişim bilgisi bırakılmamış, inceleme günü belirlenmesi için de tarafıma ulaşan olmamış olduğu, barodan iletişim bilgileri tarafımdan bulunmuş, davalı avukatına ulaşılmış, raporumu davalı vekilinin “davalının ticari defterlerini sunacağız” şeklindeki beyanı üzerine bekletmiş ve bugüne dek, Sayın Mahkemenize sunmamış olmama ve bugün yani 28.02.2018 tarih saat 16:00’ya kadar beklemiş olmama karşın, ticari defterler tarafıma sunulmamış olduğu, Her türlü değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtmekle beraber, arz edilen durumlara istinaden, icra takibine konu cari hesap bakiyesi olan 2.791,12-TL olarak talep edilen alacağın, 2.791,03-TL olarak davalıdan talep edebileceği,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Ne var ki davacı tarafça ibraz edilen cari hesap mutabakatnamesine göre 10/04/2017 tarihi itibariyle davalının davacıya 2791,12 TL borçlu olduğu hususunun her iki şirketin de kabulünde olduğu, mutabaknamenin her iki şirket tarafından imzalandığı ve kaşelendiği, tarafları bağladığı, davacının ticari defter ve belgeleri ile de uyum içerisinde olan mutabakatname ile davacı alacağını ispat ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; İst. And. — İcra Müd. —Esas sayılıtakip dosyasında davalının itirazının 2791,12 TL asıl alacak bakımından İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacak 2791,12 TL ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
3-Asıl alacağın%20 si oranındaicra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 190,66 TL den peşin olarak yatırılmış olan 47,67 TL’nin mahsubu ile, bakiye 142,99 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, davacı tarafça sarf edilmiş 47,67 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf edilmiş 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 87,50 TL olmak üzere toplam 723,50 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/04/2018