Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/788 E. 2020/248 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2017/788 Esas
KARAR NO: 2020/248
DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında ——— tarihli elektrik satış sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin tip mahiyetinde olduğunu, bu nedenle aynı tarihli ek bir protokolün yapılarak sözleşmenin bazı maddelerinin değiştirildiğini, sözleşme gereğince davalıya —– tarih ——- seri numaralı —— tutarlı teminat mektubunun verildiğini, vadesinin banka tarafından —– tarihine kadar uzatıldığını, sözleşmenin 8.3.4 maddesinin aynı gün imzalanana ek protokolün 14. Maddesiyle değiştirildiğini, bu kapsamda ——– tarihinde tedarikin başladığını, davalının — Noterliğinin —– tarih——— Y. Sayılı ihtarnamesiyle ——- tarihli yazısıyla kısıt kararının aldığını, —– dönemi tüketim faturasının —- tarife tablosunda belirtilen tek zamanlı birim fiyat üzerinden düzenleneceğini bildirdiğini, ——- tarafından alınan kısıt kararının —- tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığını, bu tarihten itibaren ———- tarafından belirlenen tek zamanlı birim fiyat üzerinden fatura düzenlenmesi gerekirken davalı tarafından —- tarihinde düzenlenen fark fiyat faturaları ile sanki —- tarafından —- tarihinin tamamında kısıt uygulanmış gibi —- tamamı için —- uyguladığı tek zamanlı birim fiyat üzerinden fark faturalarının düzenlendiğini, müvekkili tarafından fark faturalarının ——— tarihleri arasına isabet eden kısmının ödendiğini, kısıt kararı alınmamış dönemi kapsayan ——–dönemi tüketimine ilişkin olan ——– kısmı için itiraz edildiğini, iade faturasının kesilerek davalıya ——-Noterliğinin ————– Sayılı ihtarnamesiyle gönderildiğini, davalı tarafından kesilen iade faturasına itiraz edilerek iade edildiğini, ayrıca sözleşmenin fesh edildiğini ihtaren bildirdiğini, davalı eyleminin yerinde bulunmadığından sözleşme kapsamında müvekkili tarafından verilen ———– seri numaralı ——– tutarlı teminat mektubunun iadesinin ihtaren bildirildiğini, davalı tarafından alacakların ödenmemesi nedeniyle teminat mektubunun iade edilmeyeceğinin ihtaren bildirildiğini, —- tarafından—————- döneminde kısıt uygulanmadığını, bu tarih dışındaki dönemlerde kısıt uygulandığını, kısıt uygulanmayan döneme ait kısmın müvekkili şirket tarafından hesaplanarak davalı tarafından kesilen fark fiyat faturalarının ——— kısmı için itiraz edilerek iade faturasının düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, bu durumun ——– döneminde de devam ettiğini, ——— içerisinde —— tarafından kısıt kararının ———- tarihleri arasında sadece — günlük süre için devam ettiğini, oysaki davalı tarafından ——– döneminin tamamına ——— tablosu üzerinden düzenlediğini, şirketimiz ise kısıtın geçerli olmadığı —– dönemi tüketimine ilişkin olan———– kısmı için itiraz ederek iade faturasını düzenleyip gönderdiğini, teminat mektubunu 3 gün içerisinde iade edilmesini istediğini, fark faturalarından ayrı olarak sözleşme kapsamında kesilen ———–ayına ait elektrik tüketimine ilişkin fatura bedellerinin sözleşme fiyatı üzerinden ödendiğini, taraflar arasında fark fiyat faturalarının kısıtın olmadığı dönemler için uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunduğunu, davalının kısıt olmayan dönemlerde de fark fiyat faturası düzenlenmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, gerek sözleşmenin ve gerekse ek protokolün hiçbir yerinde kısıt olması halinde tüm aylık tüketimin farklı fiyattan uygulanacağına ilişkin bir hükmün bulunmadığını,————— tarihleri arasında—-günlük kısıt uygulanması nedeniyle tüm aylık tüketimin zamlı tarifeden fiyatlandırmasının haklı bir gerekçesi bulunmadığını, benzer olaylarda da fazla ödenen bedelin iadesi yönünde verilmiş ve kesinleşmiş Yargıtay Kararlarının bulunduğundan bahisle fazlaya ilişkin talep ve haklarının mahfuz kalması kaydıyla davalının elinde bulunan ———– Şube tarafından düzenlenen ——— seri numaralı ————- teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ve iadesine, dava sonuna kadar teminat mektubunun nakde tahvil edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesinin HMK’ya uygun olmadığını, teminat mektubunun iadesini talep eden davacının ayrıca faturaların bir kısmı yönünden de borçlu olmadığını iddia ettiğini, anılan iddianın menfi tespit niteliğinde olduğunu, davacıya bu hususta talep sonucunu açıklaması ve dava değerini göstererek harç yatırması için ihtaratlı şekilde kesin süre verilmesinin gerektiğini, taraflar arasında ———– tarihli ——— ve ek protokolün akdedildiğini, davacının fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle teminat mektubunun iade şartlarının gerçekleşmediğini, mektubun iade edilmemesin de müvekkilinin haklı olduğunu, sözleşmenin ilgili maddesiyle davacının ödenmemiş fatura borcunun bulunması halinde teminat mektubunun iade şartlarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğini, sözleşmenin 5.1.1 maddesinde teminatın sözleşme uyarınca yapılacak tüm ödemelerin ve tedarikçinin uğrayabileceği zararların teminatı olma üzere verildiğinin ifade edildiğini, aynı maddenin devamında teminat mektubunun ihtilafsız olarak sözleşmenin sona ermesi halinde iade edilebileceği hükmünün bulunduğunu, görüldüğü gibi fark faturaları yönünden ihtilaf bulunduğunu, davacının tahakkuk ettirilen faturaları ödemediğinden sözleşmenin ihtilafsız olarak sona ermediğini, bu durumun sözleşmenin 4.3 maddesinin ikinci paragrafında da belirtildiğini, davacının faturalara itiraz etmiş olmasının ödeme yapılması zorunluluğunu ortadan kaldırmadığını, ———– Maddesi ile bu hususun ortaya konulduğunu, sözleşmenin 8.3.4 maddesinde bu doğrultuda hüküm bulunduğunu, fatura ödemelerine ilişkin sözleşmenin 4.2 maddesinin protokolün 4. Maddesiyle tekrar düzenlendiğini, ——– maddesine göre ödeme bildirime esas fatura döneminin aylık veya bir yılı geçmemek üzere düzenleneceğini, davacının davasını ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğinden bahisie iade talebinin haklı ve hukuki olmadığını, faturaların sözleşmenin 8.3.4. maddesine göre düzenlendiğinden haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalının elinde bulunan teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin ———- tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğine ilişkin dilekçesi okundu.
Davadan feragat HMK’nin 307, 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Davalı vekili ———— tarihli dilekçesinde, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri olmamakla birlikte davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1- Davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2- Harçlar kanununa göre alınması gereken 54,40 TL harcın dava açılırken davacı tarafça yatırılan 497.809,13 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 497.754,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- HMK’nin 333. Maddesi uyarınca bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ————-Adliye Mahkemesi’nin ilgili —————– istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2020