Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/774 E. 2018/160 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/774 Esas
KARAR NO : 2018/160

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı site yönetimi arasında çeşitli endüstri malzemeleri alımı ve hizmet alımı konusunda mutabakata varılmıştır.
2- Bu mal ve hizmet bedeli ve borç konusunda taraflar arasında taraflar mutabakata varmış cari hesap pusulasını imzaladıklarını, ancak bu mutabakata rağmen borcun ödenmediğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün —-E. No.lu Dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın borcun likit ve mutabakata bağlanmış olmasına rağmen borca kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve takibin durduğunu, haksız olarak durdurulan takibin devamı ve alacağımızın mahkeme ilamı ile hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili site yönetimi ile davacı arasında akdedilmiş olan 01/01/2016 tarihli periyodik bakım sözleşmesi çerçevesinde davacı tarafın müvekkilİ tarafından site yönetimi faaliyeti yürütülmekte olan —- yer alan pompa, elektrik motorları, elektrik kontrol panolarının periyodik bakım ve onarımını yapma müvekkil site yönetiminin ise sözleşme çerçevesinde davacı tarafından düzenlenen fatura bedelini ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki taraf yönünden ticari sayılan hususlardan doğması veya 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davalı site yönetimi tacir olmayıp, hizmet alan tüketici konumunda bulunup, hizmet alımı kapsamında eser sözleşmesi taraflar arasında düzenlenmiş ise de ücret kat malikleri tarafından ayrı ayrı ödeneceğinden işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu değerlendirilmekle açılan davanın usulden reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (benzer mahiyette 20 HD2016/4709 – 2016/8929 E-K sayılı ilamı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğini ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018