Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/750 E. 2018/13 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/750 Esas
KARAR NO : 2018/13

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibi durduğunu, davalının borca ve fer’ilerine itirazları mevcut olduğunu, bu itirazların tamamı yasal dayanaktan yoksun ve gerçek dışı itirazlar olduğunu, davalı ile davacı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan iki ortak müteahhit olduğunu, 2013-2014 yılları arasında yapmış olduklar işlere karşılık; —- tarafından düzenlenen ve imzalanan 04.06.2013 tarihli, 10.235-TL bedelli protokol, — ve —- tarafından keşide edilen 21.03.2013 tarihli, 10.000-TL bedelli senet ve yine 21.03.2013 tarihli, 40.000-TL bedelli senet, —- ve —- tarafından keşide edilen 03.07.2014 tarihli 15.000-TL bedelli senet alındığını, işbu senetlere ve protokole ilişkin ödemeler gününde yapılmayınca davalı …, müvekkil davacıya Avukat —- isimli tanıdığı bir avukat olduğundan bahsettiğini, kendisine vekalet verirsek kısa sürede söz konusu bedelleri tahsil edebileceği taahhüdünde bulunduğunu, bunun üzerine taraflar birlikte Kadıköy —-Noterliği’ne giderek 31.07.2015 Tarihli, —- Yevmiye No.lu vekalet ile Av. —-‘a vekalet verdiklerini, dava dışı Av. —-vekaletname, senetler ve protokolü teslim aldıktan sonra, —- ve —- tarafından keşide edilen 21.03.2013 tarihli, 10.000-TL bedelli senet ve yine 21.03.2013 tarihli, 40.000-TL bedelli senetlere ilişkin Kocaeli —-. İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı dosyası üzerinde keşideciler aleyhine icra takibi başlattığını, —- tarafından düzenlenen ve imzalanan 04.06.2013 tarihli, 10.235-TL bedelli protokole ilişkin İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı dosyası üzerinden —- aleyhine icra takibi başlattığını, —- ve —- tarafından keşide edilen 03.07.2014 tarihli 15.000-TL bedelli senede ilişkin İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı dosyası üzerinden keşideciler aleyhine icra takibi başlattığını, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün—–E. Sayılı dosyası üzerinden —- aleyhine icra takibi başlattığını, — ve —- tarafından keşide edilen 03.07.2014 tarihli 15.000-TL bedelli senede ilişkin İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı dosyası üzerinden keşideciler aleyhine icra takibi başlattığını, başlatılan işbu icra takipleri neticesinde takibe konu tutarlar Av.—- tarafından tahsil edildiğini, bir kısmının Av. —-‘un (T.C.No: —-) — Bankasın’da yer alan hesabından davalı …’ın eşi —-‘ın —-i Bankası’nda yer alan —–İban No’lu hesabına aktarıldığını, Av.—-‘un —- Bankasın’da yer alan hesabından davalı …’ın eşi —-‘ın —- Bankası’nda yer alan hesabına 31.08.2015 tarihinde 18.500-TL, 11.12.2015 tarihinde 25.000-TL olmak üzere gönderildiğini, gönderilen bu bedeller yukarıda dosya numaralarını verdiğimiz icra dosyaları üzerinden gerçekleştirilen tahsilatlara ilişkin olduğunu, hesaplara ait 01.08.2015 ile 30.06.2017 tarihleri arasındaki hesap hareketlerinin celbini talep ettiklerini, tüm bunların yanı sıra dava dışı Av. — ile birlikte çalışan Av. —- Kocaeli —- İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı dosyası üzerinden başlattığı icra takibi neticesinden 20.11.2015 tarihinde —-‘den 30.000-TL haricen tahsilat yaptığını, bu hususta makbuz düzenlendiğini, müvekkilinin davacının hamili olduğu senetlere ve protokole ilişkin yapılan tahsilatların kendisine ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibinde, ödeme emri ve dayanak belgeleri ihtiva eden tebligatın yapılması üzerine davalı haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, haksız ve suiniyetli olarak icra takibine itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz sebebiyle %20 inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasındaki ortaklığa göre tarafların tapunun —-ili —-ilçesi, —- parselde bulunan 650 m2 arazi üzerinde inşaat yapmak üzere anlaşmaya vardıklarını, anlaşma kapsamında davacı ve müvekkile ait arazi üzerinde yapı yapılmış ve tamamlandığını, yapının yapılması sırasında, müvekkilim tarafından davacı yana bir takım ödemeler gerçekleştirilmiş ve işin tamamlanması sağlandığını, ortaklaşa girişilen işi müvekkilim tek başına finanse etmek durumunda kaldığını, bu kapsamda toplam 164.240 TL davacıya ödendiğini, ancak davacı tarafından bu bedellerin iade edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığını, Borçlar Kanunu ‘nun 139. maddesi kapsamında karşılıklı olarak borçlu ve alacaklı durumunda olan kişiler, her ikisinin alacağı da muaccel ise takas hakkının kullanabileceğini, alacağın çekişmeli olması dahi takas hakkının kullanılmasına engel olmadığını, bu kapsamda müvekkilime icra tahsilatı sonrasında yapılan ödemeler, borçlunun yukarıda belirtilen borcuna istinaden takas-mahsup edildiğini, davacı bu durumu bilmektedir. bu nedenle vekil aracılığı ile tahsil edilen bedellerin yarısı üzerinde hak sahibi olduğu yönündeki işbu davanın kötü niyetli olduğunun aşikar olduğunu, bir kişinin kendisine ait olan senetleri kendisinin takip etmesi ve tahsil etmesi bekleneceğini, söz konusu senetlerin ve protokolün müvekkilimin bulduğu vekil aracılığı ile takip ve tahsil edilmesi dahi müvekkilimin gerçekte alacaklı olduğuna karine teşkil ettiğini, alacağın tahsili için gereken masrafları ve ödemeleri de müvekkilim yaptığını, bu durumun müvekkilime ait bir alacak olduğunu gösterdiğini, davacının talepleri haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından toplamda 65.235 TL ‘lik alacağın tamamının müvekkil tarafından tahsil edildiği iddia olunduğunu, —- ve —- ‘in borçlusu olduğu toplam 50.000 TL ‘lik iki adet senetten 30.000 TL tahsilat elden yapıldığını, kalan kısım için dosya borçluları ibraz edildiğini, borçlulardan —- ve —- tarafından ödenmesi gereken 15.000 TL ‘lik senet takip sonrasında ödendiğini, — tarafından protokole istinaden ödenmesi gereken 10.235 TL henüz tahsil edilemediğini, davacı da bu durumun farkında olmasına rağmen kötü niyetli olarak bu bedeli müvekkilimden tahsil etmek istediğini, kötü niyetli olarak açılan itirazın iptali davasının reddine, davacının % 20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki taraf yönünden ticari sayılan hususlardan doğması veya 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir.
Somut olayda, alınan beyanlar ve dosyaya sunulan bilgiler itibariyle, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesine istinaden alınan kambiyo senetlerinin tahsili neticesinde ortaklığın tasfiyesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir.
Her ne kadar ortaklık ilişkisine dayalı alacak kambiyo senedi ile tahsil edilmişse de, taraflar arasındaki davaya konu esas ilişkinin ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın bu kapsamda mutlak ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, tarafların tacir olmamaları sebebiyle de davanın nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmekle açılan davanın usulden reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereığince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmememesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinni ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2018