Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/745 E. 2021/215 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/745 Esas
KARAR NO : 2021/215
DAVA : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı şirketin —- markalı ürün satışının yanında çeşitli tanınmış markaların distribütörlüğünü yaptığını, davalı şirkete ait — markası altındaki ürünlerini — fazla bir süredir ——– satıcılığını yaptığını, hal böyle iken davalının, hiçbir ihtar ve ihbarda bulunmadan ——- başında, aniden ve makul bir süre tanımadan ticari ilişkiye haksız bir şekilde son verdiğini, davalının müvekkil şirketle ticari ilişkisi devam ederken başka firmalarla — görüştüğü ve anlaştığı hususunun tespit edildiğini, davalının bu haksız feshi yüzünden kazanç kaybından ve TTK m.122/5 uyarınca markanın tanınmışlığına sağlanan katkı tazminatından mahrum kaldığını, ayrıca yatırım giderlerinden dolayı zarara uğradığını öne sürerek, haksız fesih nedeniyle şimdilik —- maddi tazminat ve ticari İtibar kaybı nedeniyle ——– manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davacı şirketle çalışmasına ———– distribütörlük faaliyeti yürüttüğünü, —– yılı sonlarına gelindiğinde davacı şirket ile ilişkileri sonlandırma kararı alındığını, kararın kendilerine bildirilebilmesi —- itibaren kendilerinden randevu alınmaya çalışıldığını, çok yoğun oldukları gerekçesiyle toplantı talebini erteleyen davacı şirket ile ancak —– tarihindeki toplantıda bir araya gelinebildiğini işbu toplantıda taraflar arasında sağlanan mutabakat neticesinde ticari ilişkileri sonlandırma kararı alındığını, davacıyı zor durumda bırakmamak için bu sonlandırmanın aşama aşama yapılması hususu tavsiye edilmiş ise de davacının—- içinde bu sonlandırılmanın tamamlanmasını talep ettiğini, davacı vekili, sözleşmenin haksız feshedildiğini iddia etmiş ise de kurulmuş olan distribütörlük sözleşmesinin belirsiz süreli bir sözleşme niteliğinde olduğunu, TBK’da yer alan düzenlemelere göre belirsiz süreli bir sözleşmenin taraflardan herhangi biri tarafından ihbar öneline uyulmak suretiyle her zaman feshedilebileceğini, bu nedenle tazminat talebinin yerinde olmadığını, davacının ticari ilişkiye binaen yatırım yaptığını, depo kiraladığını, çalışanı istihdam ettiğini iddia etmiş ise de davacının yalnızca müvekkil şirketin değil, farklı firmaların da distribütörlüğünü yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesinden dolayı, davacının maddi ve manevi zararının bulunup bulunmadığı, olması halinde miktarının ne kadar olduğu hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Davacı sözleşmenin haksız feshediği iddiası ile kar mahrumiyeti, —— markasının tanıtılması ve müşteri potföyü oluşturulması sebebine bağlı potföy tazminatı,——-markası ürünlerin satışı için yaptığı depo kirası, personel istihdamı gibi yatırım giderleri ve ticari itibarın zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir.
Dosya tarafların ticaret defter ve belgelerininde incelenmesi için muhasebe bilirkişisi ile sözleşme uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda neticeten;
Davacının davalıdan, —- mahrumiyeti zararı alacağının olduğu; bu alacağın talep gibi haksız fesih tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği; haksız fesih tarihinin, akdi ilişkinin davalı tarafından fiilen sonlandırıldığı —- tarihi olarak kabul edilebileceği hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Kök raporlarının sonuç kısmında —– olarak tespit etmiş oldukları kar mahrumiyeti zararı tutarı, davacı itirazı doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde —-olarak tespit edildiğini bildirmişlerdir.
Dosya bu defa raporlara yapılan itirazların ve dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi için muhasebe bilirkişisi ile nitelikli hesaplama uzmanına tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —-tarihli raporunda neticeten;
Dosyaya sunulan e-posta yazışmalarına göre taraflar arasındaki belirsiz süreli tek satıcılık sözleşmesinin mutabakatla sona erip ermediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,
Taraflar arasındaki sözleşmesi ilişkisinin mutabakatla sona ermediğinin kabulü halinde, davalı yanın fesih beyanında bulunurken ihbar öreli vermediğinden, davalının kar kaybı talep edilebileceği, ihbar önelinin süresine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu, mali inceleme ve değerlendirmeler bölümünde 1,3,6 aylık dönemlere ilişkin kar kaybı hesabının yapıldığı,
Davacının sırf davalının mallarını satmak için yatırım yaptığı yönündeki iddialarının ispata muhtaç olduğu,
Manevi tazminat talebinin takdirinin yerleşik yargı kararları gereği mahkemenin takdirinde olduğu hususlarında görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafından ıslah dilekçesi sunularak bedel arttırımında bulunulmuş, harç yatırılmış, dilekçe davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta; Taraflar arasında yazılı olarak tesis edilmiş bir TEK SATICILIK SÖZLEŞMESİ bulunmamakla birlikte, tarafların karşılıklı beyanlarından Davacı Şirket ile Davalı Şirket arasında —– süredir devam eden —— olduğu ve bu akdi ilişki çerçevesinde tarafların karşılıklı mutabakatıyla belirlenen bölgelerde davacı şirketin davalı şirkete ait ürünlerin tek satıcısı olarak faaliyet gösterdiği ve taraflar arasında sözlü olarak akdedilmiş belirsiz süreli bir tek satıcılık ilişkisinin var olduğu,
Taraflar arasındaki Distribütörlük ilişkisinin feshine ilişkin olarak davalının yazılı bir ihtar ve ihbarının olmadığı, akdi ilişkinin sözlü uyarı ile—— ayında sonlandırıldığının anlaşıldığı,
Taraflar arasında davalı tarafın sözleşmeyi sona erdirme iradesinin davacıya ulaştığı (fesih) konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın sözleşmeyi feshinde haklı bir sebep ileri sürmediğinden sözleşme ilişkisini olağan fesih yoluyla sona erdirdiği, davalı taraf fesih bildiriminde süre vermediğinden 6 aylık fesih önelinin mahkememizce uyuşmazlık konusu olayda uygulanmasının uygun olacağının değerlendirildiği,
Sözleşmenin tarafların karşılıklı mutabakatı ile sona ermediğinin değerlendirildiği, davalı tarafın fesih beyanında bulunurken ihbar öneli vermediğinden, davacının kar kaybı talep edebileceği, mali yönden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde bilirkişi raporlarında da değerlendirildiği üzere taraflar arasında —- yılında başlayan ticari ilişkide hangi müşterilerin — yılı öncesinden gelmekte olduğu, hangi müşterilerin ise —— yılı sonrasında davacı potföyüne girdikleri tespitinin yapılamadığı davacının bu hususu ispat edemediği, davacının sırf davalının mallarını satmak için yatırım yaptığı iddialarını ispat edemediği, davacı Şirketin dava konusu uyuşmazlıktan kaynaklı ticari itibar kaybına uğradığının ispat edilemediği, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı, mahkememizce değerlendirilerek, davacının kar mahrumiyeti alacağına haksız fesih tarihi olan akdi ilişkinin davalı tarafından fiilen sonlandırıldığı —- tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği, bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1—– kar mahrumiyetinin —– tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.383,79 TL harçtan davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 179,32 TL harç ile dava esnasında yatırılan 1.370,00 TL ıslah harcının toplamından mahsubu ile arta kalan 3.834,47 TL harcın davalı taraftan mahsubu ile Hazineye gelir kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 179,32 TL harç ile dava esnasında yatırılan 1.370,00 TL ıslah harcının toplamı olan 1.549,32 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 11.045,83 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 4.238,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 3.760,82 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 400,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 45,03 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine ödenmesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021