Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/725 E. 2019/1245 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/725
KARAR NO : 2019/1245
DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ: 21/06/2017
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ——– tarihli dava dilekçesinde; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında,——- adlı yazılımın geliştirilmesi, özelleştirilmesi ve tamamlanarak teslimi konusunda—- tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkil şirket üzerine düşen tüm ödemeleri ifa etmesine rağmen davalı şirketçe üstlenilen edimin yerine getirilmediğini, bu hususta davalı şirkete yeni bir şans verildiğini, ancak davalı şirketin, müvekkilinin beklentilerini karşılayamadığını ve üstlendiği ifayı yerine getiremediğini, bu kapsamda davalının, müvekkil şirketi sürekli sistem değişikliğine zorladığını, ancak taahhüt edilen yazılımı da kuramadığını, davalının, süreyi aştıklarını ve müvekkilinin sisteme ilişkin isteklerinin ekstre olduğunu ileri sürerek, ileride yapacağını söylediği işler için —- tarih —– TL bedelli bir fatura düzenlediğini ve bu faturayı e-maille gönderdiğini, müvekkilinin ekstra bir iş istememiş olmasına rağmen sürüncemede bırakılarak bitirmediğini, buna rağmen fatura bedeli ödenmemesi halinde işe devam etmeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinin —– yevmiye sayılı ihtarname çekerek işin tamamlanmasının ihtar edildiğini, ancak davalının söz konusu ifayı yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin, davalının gönderdiği faturayı,—–.noterliğinden —— yevmiye sayılı ihtarnameyle davalıya iade ettiğini, davalı ise —- tarihli faturaya dayanarak —–icra müdürlüğünün ——– E sayılı dosyası üzerinden müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını,takibe itiraz edildiğini, sorunların çözümsüz bırakılmasıyla müvekkil şirkete—– olarak adlandırılan ve —– özelliklerinde olduğu iddiasıyla satılmış bulunan sistemin gerçekte bu özellikleri taşımadığı için çözüme ulaşılamadığının anlaşıldığını, bu kapsamda —-Sulh Hukuk Mahkemesinin —–D:iş sayılı dosyası üzerinden delil tespitinde bulunulduğunu ve müvekkilinin haklı çıktığını öne sürerek, sözleşme ile taahhüt edilen sürede ifanın tamamlanamadığı açık olan sözleşmeye ilişkin olarak müvekkil şirketçe davalıya ödenmiş bulunan —— TL nin sözleşmenin feshedildiği ——- tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı cevabında; taraflar arasında —— tarihli ——– isimli ürününün müvekkil şirket tarafından davacı şirkete teslimi konusunda sözleşme imzalandığı ve davacının müvekkil şirkete —–TL ödediği hususunda bir uyuşmazlığın bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmedeki edimlerini ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bir an için sözleşme kurallarına uyulmadığı veya yazılımın ——-programı olmadığı kabul edilse bile süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, bu hususta zamanaşımı itirazlarının olduğunu, diğer yandan düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlere de itirazların olduğunu, sözleşmenin tüm edimlerini yerine getirmesi nedeniyle müvekkiline Ödenen —–TL nin tahsili isteminin dayanaksız bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
——-İcra Müdürlüğü’nün———- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı tarafından davacı hakkında yazılım ve danışmanlık hizmet bedeli açıklamalı 4 adet faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup, davacı tarafından takibe süresinde itiraz edilerek icra takibi durmuştur.
——–Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —– Değişik sayılı dosyasına ibraz edilen ——- tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafından davacıya kurulan yazılımın sağlık bir şekilde çalışmadığı, incelemenin yapıltığı tarih itibariyle kullanılamadığını, yapılan işin % 70 seviyesinde olduğunu, kalan işin — kişi ile — günde tamamlanabileceği, bu programının tam anlamıyla —— programı olmadığını belirtmiştir.
Bilirkişiler ———- tarafından düzenlenen — teslim tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle, —–TL bedel iadesi alacağı olduğu; bu alacağın, talep gibi —— tarihli ihtarnamenin tebliği tarihinden — gün sonraki tarihten itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği; Davacının davalıdan ayrıca—– TL zarar alacağının bulunduğu, bu alacağın, talep gibi dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi iie birlikte tahsili gerektiği, davacının takip konusu faturalardan dolayı dolayısıyla menfi tespit talebinin yerinde olduğu yönündeki kanaat ve düşüncelerimizi bildirmişlerdir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda ise aynı görüşler tekrar edilmiştir.
Dava, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi, maddi zararın giderilmesi ve bakiye bedelden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında —–yazılımının geliştirilmesi, özelleştirilmesi ve tamamlanarak teslimi konusunda ——— tarihinde sözleşme imzalandığı, davacının davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini iddia ederek;
-Davalıya ödediği ——- TL.nin sözleşmenin feshedildiği —— tarihinden itibaren faiziyle iadesini,
-Davalı tarafından —— tarihli —— TL bedelli fatura alacağına istinaden başlatılan ——— İcra Müdürlüğü’nün —— nolu dosyasından borçlu olmadığının tespitini,
-Bilgilerin kullanılabilir hale getirilmesi için üçüncü kişilere ödemek zorunda kalınan ——TL.nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı sözleşmeden kaynaklanan ediminin yerine getirildiğini, davacı tarafından kendisine ödenen —— TL.nin iadesi koşullarının oluşmadğını, ayrıca davacının —— TL bedelli faturayı da ödemediği, yazılımın davacı tarafından canlı olarak kullanıma geçildiği, sözleşmeye uygun olarak kurulduğu, kaldı ki davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında, davacı ile davalı arasında ——-tarihinde——- adlı yazılımının geliştirilmesi, özelleştirilmesi ve tamamlanarak teslimi konusunda —— — sözleşmesi yapıldığı, davacının sözleşme kapsamında davalıya ——– TL ödeme yaptığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının edimini sözleşmeye uygun bir şekilde ifa edip etmediği, ifa etmiş olması halinde —— TL.nin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıya ——–TL bedelli faturadan dolayı borcunun bulunup bulunmadığı, davacı tarafça sistemdeki bilgilerin kullanılabilir hale gelmesi için masraf yapıp yapması gerekmediği, gerekmesi halinde bunun bedelinin serbest piyasa koşullarına göre ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme davalı tarafından bilgisayar yazılımı kurulmasını konu edinen eser sözleşmesidir. Davacı, bu davadaki talepleri ile, davalının eser sözleşmesi ile yüklenmiş olduğu borcu ifade gecikmesi nedeniyle sözleşmeden dönme iradesini ortaya koymuştur. Ayrıca satım bedelinin iadesi ile zararının giderilmesini, davalı tarafından sözleşme kapsamında düzenlenen faturalardan dolayı da borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Gerek değişik dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporuna, gerekse mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporundaki teknik tespitlere göre, davalı yüklenicinin sözleşmeyle üstlenmiş olduğu işi süresinde tamamlayamadığı, bunun üzerine davacı iş sahibi tarafından ihtar çekilerek işin tamamlanması için süre verildiği, fakat bu süre içerisinde de işin tamamlanmaması nedeniyle davacının dava ile sözleşmeden haklı olarak dönme iradesini ortaya koyduğu, davacının sözleşmeden dönmekte haklı olması nedeniyle ödemiş olduğu ———– TL bedelin iadesine hak kazandığı, ayrıca yazılımdaki bilgilerinin yeniden kullanılabilmesi için yapmak zorunda kaldığı ———- TL harcamadan dolayı zarara uğradığı, bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporda bu harcamanın yapılmasının gerektiği ve serbest piyasa koşullarına uygun olduğunun belirtilmesi karşısında davacının maddi zararı olan —– TL.yi de davalının karşılaması gerektiği,
Bunun dışında, sözleşmeden kaynaklanan asli borcunu ifa etmeyen davalının sözleşme kapsamında davacıdan tahsili için düzenlendiği fatura bedellerini davacıdan talep edemeceği, davacının bu faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığı, bu bakımdan davacının menfi tespit talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile ——. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak olarak gösterilen — tarihli —–TL bedelli fatura konusu işten dolayı davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞNIN TESPİTİNE,
2—– TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3——- TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 11.050,78 TL harçtan peşin alınan 2.762,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.288,08 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 2.762,70 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet pulu, 3.365,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.401,00 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 15656,44 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.26/12/2019