Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/716 E. 2019/1054 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/688 Esas
KARAR NO:2019/1023
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/05/2016
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ——davalı …’nın — ile — tarihinde —- TL bedelinde Ticari Kredi Sözleşmesi imzaladığını, müvekkil şirketin mali durumunun aksaması sebebiyle ödemelerde gecikme olduğunu, bu nedenle kalan ——–TL borç muaccel hale geldiğini, bunun üzerine davalı banka tarafından müvekkile —. Noterliği’nin — yevmiye no.lu —- tarihli ihtarnamesi çekildiğini, müvekkil şirket ihtarname eline ulaşır ulaşmaz — ——- TL ödeyerek dosya borcunu tamamen kapattığını, davalı banka müvekkil şirketten dayanağı açıkça belirtilmeyen ve fahiş miktarlarda masraflar aldığını, müvekkil şirket, haciz tehditi altında talep edilen bu bedeli ödemek zorunda kaldığını, işbu nedenle TBK 20 gereği bu masrafların müvekkil şirketten tahsil edilen -adet ihtarname bedeli —TL, Kredi kapama ve operasyon masrafı —- TL, – Adet ipotek fek ücreti —- TL, msraf — TL ( Müvekkil şirketten masraf adı altında —– TL ödeme alınmış olup, ne masrafı olduğu belirtilmediğini), Temerrüt faizi —-TL, BSMV —- TL , Tahakkuk Etmeyen —— TL,BSMV —- TL bedel altında haksız olarak müvekkili şirketten tahsil ettiğini, thkikat sonucunda müvekkil şirketden 6100 sayılı yasa’nın 107.maddesi uyarınca kredi kapama sırasında haksız alınan bedellerin kesin olarak tespit edildiğinde talebimizi o anda arttırılmak üzere şimdilik —- TL bedelin yasal faizi ile birlikte müvekkile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zabtı – tarihinde tebliğ edilmiş davalı tarafından —- tarihinde süre uzatım talebinde bulunulmuş mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davalı vekilinin süre uzatım talebinin kabulüne karar verilmiş ve buna dair ara karar davalı vekiline — tarihinde tebliğ edilmiş davalı vekili tarafındanda —– tarihinde davaya karşı cevap dilekçesi ibraz edilmiştir.
Davalı vekili —tarihli cevap dilekçesinde özetle; tahakkuk etmeyen adı altında —— TL herhangi bir masraf bedeli vb adı altında tahsil edilmediğini, geri ödeme işlemleri ile ilgili bir tutar olduğunu, teerrüt faizi adı altında tahsil edilen —–TL ise herhangi bir masraf bedeli olmayıp, davacı tarafın kredi taksit ödemelerini zamanında ödememesi sonucu kredi taksit ödemeleri gecikmeye düştüğünü, buebeple belirtilen tutar gecikmeye düşen borcuna işleyen temerrüt faizi olduğunu, taraflarca imzalanan sözleşme gereğince gerekse yasal düzenlemelerce davacı müşterinin temerrüte düşmesi halinde temerrüt faizi tahsil edilmesi usul ve yasaya uygun olduğunu, BSMV bedelleri ise yasal zorunluluk kapsamında tahsil edilmekte olup devlete ödenen vergi miktarları olduğunu, bu tutarlara ödeme planında yer verip, davacı tarafın bilgisi ve onayı dahilinde tahsil edilmediğini, müvekkil banka tarafından, ticari kredi müşterisi davacıdan tahsil edilen masraflar, yasal düzenlemeler kapsamında talep edildiğini, kredi evraklarından açıkça görüleceği üzere davacı tarafından herhangi bir itiraz/ihtirazi kayıt konulmadan ödendiğini, hakısz ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava,davalı bankanın bankacılık faaliyetlerinden doğan zararın tahsili amacı ile ikame edilmiş alacak davasıdır.
Davacı tarafından davalı bankadan 12 adet kredinin kullanıldığı, bu kredilerinin dayanaklarının taraflar arasında akdedilen —– tarihli —- TL limitli ve —- tarihli ——- TL limitli iki ayrı genel nakdi ve gayrinakti kredi sözleşmesine dayandığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda da anlaşıldığı üzere davalı bankanın —— tarihinde davacının kredisini kat ettiği ve kredinin bu şekilde muaccel kılındığı ve davacı için —-TL borçlu olduğu rapor edilmiş ve davacı tarafından kredinin kat edilerek muaccel hal alması nedeni ile kredi borcu —- tarihinde —– TL borç bakiyesi olduğu anlaşılmasına rağmen davacıdan kredinin sanki evvelinde tasfiyeye girmiş borç değilmişcesine erken kapamanın söz konusu olmamasına rağmen erken kapama söz konusu imiş gibi davalıdan erken kapama nedeni ile komisyon alacağı üzere —– TL tahsil ettiği bu şekilde davacının bankacılık teamulleri kapsamında kalmayan ve 6502 sayılı yasa 37.madde kapsamında davacıdan erken kapama komisyon ücreti talep etmesinin yanılgılı olduğu rapor edilmiştir.
Davacı tarafından açıklanan talep sonucuna göre nihai talebin kredi Kapama ve operasyon masrafı olarak davacıdan alınan —– TL’nin davalıdan tahsilinin talep edilmiş olduğu anlaşılmış,taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında müşterinin(davacının) kendi isteği ile krediyi vadesinden önce kapaması halinde bu tutarın talep ve tahsil edilebileceği somut olayda ise kredi taksitlerinin geçikmeye girmesi ve tahsilatın sağlanamaması nedeni ile önce kredinin takip hesapları arasında atıldığı ve davacıya ihtarname gönderilerek davacı hakkında yasal takibin başlatıldığı,bu aşamada kredinin toplam bakiyesinin davacı tarafından ödendiği, bu nedenle kredi borcu ile ilgili kapama işleminin yasal takip hesapları üzerinden yürütülmesi gerekir iken takip işleminin iptal edilerek kredi borcunun tekrar aktif hale getirilmesi sureti ile erken kapama işlemine kredinin tabi tutulduğu artık kredi kapama ve operasyon masrafı altında yapılan kesintinin haksız olarak tahsil edildiği bilir kişi tarafından ibraz edilen raporun denetimi ile anlaşılmıştır.——-
Yine gecikmeli taksitlkerin vergi tutarı için masraf adı altında tahsil olunan—– TL’nin de davalıdan mükerrer tahsil edildiği dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen genel kredi mukaveleleri kapsamında davacı tarafından 12 adet kredinin kullanılmış olması, davanın da bu kredilerdeki haksız kesintilere dayanan tazminat davası olmasına göre davacının davanın başında alacağın varlık ve miktarını belirleyebilmesi olanağının bulunmamasına göre bu nedenle davayı HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası olarak ikame eylemesinde, mahkememizce her hangi bir isabetsizlik görülmemiş, bu nedenle davacı tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin yanılgı arz etmediği anlaşılarak ikame edilen dava mahkememizce dinlenilmiş, davalı vekilinin aksi yöndeki beyanlarına ve itirazlarında itibar edilmemiş, davalının temerrüdünün dava öncesi gerçekleştiği yönünde her hangi bir belge de davacı tarafından ibraz edilmediğinden faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği anlaşılmış, yine faiz oranı yönünden taleple bağlılık ilkesi gereği yasal faizi ile davalı sorumlu tutulmuştur.
Nihai olarak dava değeri itibari ile TTK 4/2 gereğince basit yargılama usulüne tabi bulunmaktadır, bu nedenle davalı vekilinin mazeretinin 05/11/2019 tarihli celse de açıklanan nedenlerle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar ittıhaz olunmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-10.955,42 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 748,36 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 208,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 540,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 817,30 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 208,20 TL harç toplamı 956,56 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2019