Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/684 E. 2018/342 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/708
KARAR NO : 2018/341

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu— İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış olup davalı borçlu sadece borçlan olmadığını bahisle itiraz etmiştir. Müvekkil tarafından davalı borçlu tarafından platform hizmeti verilmiş, davalı taraf hizmeti almış ancak icra dosyasına konu borcu ödememiş olup, yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere inkâr tazminatı hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap delikçesi ile, Davacı itirazın iptali istemli dava dilekçesini müvekkil şirkete ikame etmiş ve tensip tutanağı 28.06.2017 tarihinde davalı müvekkil şirkete tebliğ edilmiş, tarafımızca icra dosyasına vekalet sunulmak suretiyle takibe itiraz edildiği gözetilerek vekile tebligat yapılması gerekirken davalı müvekkil asile tebligat yapılması usule ve yasaya aykırı olduğu, davalı müvekkil şirket ile davacı arsında bulunan Ticari ilişkiye dayandığı iddia ettiği mevzubahis takip talebine konu olan cari hesap bilgilerine ait bir sözleşme veyahut bu iddiasını ispatlar bir delil sunmamış takip talebine esas alınan cari hesap bilgileri Davalı müvekkil şirkette bulunan hesap bilgileri ile de uyuşmamakla beraber bu hesaplara dayandırılmış borcu davalının kabul etmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi — 01/02/2018 tarihli raporunda sonuç olarak, Davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, davacı, davalıya düzenlediği faturaları işletme defterine işlemiş, defterler usulüne uygun tutulmuş, davalı defter ve belge ibraz etmemiştir. Ancak bazı faturaları ticari defterlerine kaydetmiş, davacının davalıdan 2016 yılı sonu itibari ile 50.180,29-TL alacağından 35.810,01-TL tahsilat ve indirim yaptığı ve bakiye 14.370,28-TL bakiye alacağının olduğu tespit edilmiştir, İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğü — E. Numaralı dosyasında İcra takibi bu alacak tutan olan 14.370,28-TL asıl alacak üzerinden talep edildiği ve uygun olduğu, ödeme gününe kadar da %9 oranında faiz hesaplanması gerektiği yönünde raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu platform hizmetine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden getirtilen BA formlarının incelenmesinde; davalı şirketin davacı şirketten 2015 yılında KDV hariç 15925,00 TL (KDV dahil 18791,50 TL), 2016 yılında KDV hariç 14600,00 TL (KDV dahil 17228,00 TL) alış yaptığına dair beyanda bulunduğu, bu beyanın davalı açısından bağlayıcı nitelikte olduğu, bu durumda davacının, davalı şirkete toplamda 18791,50+17228,00=36019,50 TL tutarında hizmet verdiğini kabul etmek gerektiği, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde ise, davacı tarafından yapılan indirimlerle birlikte 35810,01 TL davalı ödemesinin kayıtlı olduğu, bu ödeme kaydının ise davacı bakımından bağlayıcı nitelikte olduğu, bu durumda davacının davalıdan 36019,50-35810,01=209,49 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile İst. And.—-İCra Müd. — Esas sayılı takip dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 209,49 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacak 209,49 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Asıl alacak 209,49 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi UYGULANMASINA,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 967,32 TL harçtan peşin alınan 325,27 TL sinin mahsubu ile bakiye 642,05 TL’nin HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 325,27 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL, 4,60 TL vekalet pulu, 716,00 TL posta gideri olmak üzere toplam: 752,00 TL den kabul edilen kısma isabet eden 11,12 TL sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-209,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,

Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.10/04/2018