Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/649 E. 2019/597 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/649 Esas
KARAR NO : 2019/597
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/06/2017
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ———hamili bulunduğu——-tarafından basılan ve keşidecinin Müvekkili Şirket ——– olduğu——- No’lu çeklerin müvekkili Şirket———- rızası halefine zilyetliğinden çıktığını bu sebeple İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde söz konusu çeklerin iptali için dava açılmış olduğunu aynı zamanda söz konusu çeklerin müvekkilin elinden rızası hilafına çıktığı için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dolandırıcılık suçlamasıyla ———- soruşturma numarasıyla yürütülen bir soruşturma da mevcut olduğunu, İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nde —————- E. sayılı takip dolayısıyla müvekkilimiz şirketlerin borçlu olmadıklarının tespitine, iİcra İflas Kanunu çerçevesinde yatırılacak teminat ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların haksız ve kötü niyetli davaya itiraz ediyor ve hiç bir şekilde içeriğini kabul etmediklerini,bu yönü ile taleplerinin reddine ve tüm olarak beyanlarının dikkate alınarak haksız ve kötü niyetli iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davacıların İAA 9.İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı takip dosyasından ve takibe konu 36.500,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine yöneliktir.
Mahkememizce öncelikli olarak davaya konu takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış ve icra takip dosyasının celp ve incelenmesi ile davalı alacaklının uyuşmazlık konusu 36.500,00 TL bedelli çeke istinaden icra takibine giriştiği görülmüş ve çekin tetkiki ile davacılardan Kaptan yayıncılığın keşideci,———- lehtar olduğu———– cirantalar olduğu ve ciro silsilesi ile davalının hamil bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından uyuşmazlık konusu çek ile ilgili olarak İAA CBS ye şikayette bulunulduğu ve şikayet üzerine ———- Esas sayısı ile soruşturmaya başlanıldığı, soruşturma dosyasının celp ve tetkiki ile ; dosyada davacı ——– yetkilisi———tarafından uyuşmazlık konusu 36.500,00 TL bedelli çek için dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğu ve çekin Maltepe plaza da Miktat Hacımustafaoğlu tarafından dolandırılarak alındığının iddia edildiği soruşturma devamında Miktat’ın ifadesine başvurulduğu ve suçlamaları Miktat’ın inkar ettiği, buna karşın ciro silsilesi yolu çeki elinde bulunduran hamil davalıya karşı soruşturma devamında somut isnadın bulunmadığı ve ceza dava dosyasının bu nedenle bekletici mesele yapılmasının esasa katkı sağlamayacağı anlaşılmıştır.
Nitekim çek bir ödeme vasıtası olup sebepten mücerrettir, ciro yoluyla hamil konumundaki davalıya geçen çekin kötüniyetle iktisap edildiği yönünde davacılar tarafından her hangi bir delil sunulamadığı, soruşturma dosyasında da uyuşmazlık konusu çekle ilgili bu kapsamda her hangi bir saptamanın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının kendi hakkını birbirine bağlı cirolardan aldığından TTK 790 gereğince yetkili hamil sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
Yasal düzenlemeye göre de davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü olmayıp, davalının davacıların elinden çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması ve çekin rıza dışı elden çıkması halinde, davalının iyi niyetli olmadığını ispat yükü yine TMK 3. maddesindeki iyi niyet karinesi gereği çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya aittir ve davacının bu iddialarını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olayda davacı taraf yargılama boyunca çekin rızası dışında elinden çıktığını kanıtlama gayretinde olmuş ise de davalının kanunda tanımlandığı haliyle iyi niyetli olmadığını veya ağır kusurlu olduğunu kanıtlama çabası göstermediği, davalının dava konusu çekin davacılara yönelik dolandırıcılık eyleminden sonra iktisap edilmiş olsa dahi bu durum hamilin cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermeyeceği yasal düzenleme karşısında açıktır. Nitekim üç yıldır devam eden soruşturma dosyasında hamilin iyi niyetli olmadığını gösterecek her hangi bir delilde bulunmamakta olduğundan tüm bu hususlar bir arada değerlendirilerek davacılar tarafından ikame edilen davanın reddine karar verilmiştir.
Nihai olarak davacılar vekilinin talebi üzerine mahkememizce 05/06/2017 tarihinde takibin devamında icra veznesine giren tutarın davalı alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbirin kabulüne karar verilmiş olduğundan İİK 72/4.maddesi gereğince alacaklı ihtiyati tedbir yolu ile alacağına geç almış olmaktan doğan zarara karşılık daha fazla takdirine ilişkin neden bulunmadığından takip konusu alacağın %20 si inkar tazminatının davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 623,33 TL harçtan mahsubu ile kalan 578,93 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.365,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2019