Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/622
KARAR NO : 2018/339
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile,Davacı ile davalı arasında 07.09 2015 başlangıç tarihli “Tedarikçi Hazır Yemek Hizmetleri Hizmet Satış Sözleşmesi” imzalandığı sözleşme kapsamında davalıya yemek hizmeti verildiği, verilen hizmet kapsamında davalının 5.538,24 TL. cari hesap borcu bulunduğu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından yasal süresi için itiraz edilerek takibin durduğu ve akabihde huzurdaki davanın açıldığı beyan edilerek,Yukarıda açıklanan nedenlerle: davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 oranında İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten Sayın Mahkemeden arz ve talep edilmiştir.
Davalı vekili 16/06/2017 tarihli dilekçesi ile süre uzatım talebinde bulunmuş, süre uzatım kararı verildikten sonra süresinde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi — 16/02/2018 tarihli raporunda sonuç olarak, Davacı ve davalının tacir oldukları, Davacı ile davalı arasında imzalanmış 07.09.2015 başlangıç tarihli “Tedarikçi Hazır Yemek Hizmetleri Hizmet Satış Sözleşmesi” bulunduğu, Davacı, davalı ile arasındaki sözleşme kapsamında davalıya vermiş olduğu yemek hizmetine ilişkin olarak her bir teslimat için Sevk İrsaliyesi düzenlediği, tüm sevk irsaliyelerinde davalı adına malın teslim alınarak imza edildiği, teslim alan hanesinde “—-” ismi ve imzalarının bulunduğu, başka bir anlatımla tüm mal/hizmetin davalıya teslim ve tesellüm edildiği, karşılığında açık fatura (veresiye) düzenlendiği ve davalıya teslim edildiği, Davacının yukarıdaki usulüne uygun olarak açılış tasdiklerini yapıldığı, elektronik ortamda tutulan defterlerinin yasal süre içinde G.Î.B. gönderilerek oluşturulduğu ve V.U.K.’nun ilgili hükümlerine göre tutulan ve birbirine teyit eten ticari defter kayıt arına göre; davalıdan 007.10.216 icra takip tarihi itibariyle 5.538,24 TL. alacağı bulunduğu, Davalı veki i Av. … davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyecekle rini beyan ettiği, Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.2. Ödeme Koşulları başlıklı hükmü uyarınca ödenin 60 vade ile yapılacağı kararlaştırıldığı, Sayın Mahkemece davalı sözleşme kapsamında 30.06.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edilmesi halinde davacının 30.06.2016 tarihinde 07.10.2016 icra takip tarihine kadar 157,73 TL. işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, davacı tarafından icra takibinde 161,53 TL. işlemiş faiz talebinde bulunduğu yönünde raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu hazır yemek tedarik etme hizmetine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı ve davalının tacir oldukları, davacı ile davalı arasında imzalanmış 07.09.2015 başlangıç tarihli “Tedarikçi Hazır Yemek Hizmetleri Hizmet Satış Sözleşmesi” bulunduğu, davacı, davalı ile arasındaki sözleşme kapsamında davalıya vermiş olduğu yemek hizmetine ilişkin olarak her bir teslimat için sevk irsaliyesi düzenlediği, tüm sevk irsaliyelerinde davalı adına malın teslim alınarak imza edildiği, başka bir anlatımla tüm mal/hizmetin davalıya teslim ve tesellüm edildiği, davalının davacıdan takip tarihi itibariyle 5538,24 TL asıl ve 157,73 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 5.538,24 TL asıl alacak, 157,73 TL işlemiş faiz bakımından DEVAMINA,
– Asıl alacak 5.538,24 TLnin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz UYGULANMASINA,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 389,35 TL harçtan peşin alınan 68,84 TL sinin mahsubu ile bakiye 320,51 TL’nin HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 68,84 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL, 4,60 TL vekalet pulu, 687,50 TL posta gideri olmak üzere toplam: 723,50 TL den kabul edilen kısma isabet eden 668,02 TL sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 161,53 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 10/04/2018