Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/615 E. 2018/824 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/615 Esas
KARAR NO : 2018/824

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin mermerci, davalının ise müteahhit olduğunu, davalının, müteahhitlik yaptığı binalarda kullanılmak üzere kullanılmak üzere müvekkilin, faturada belirtilen mermerleri sattığını, mermerler üzerinde ebatlama, cilalama, kumlama ve honlama işlemlerini tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, ancak davalının 16.05.2013 tarih 11.762.83 TL, 20.05.2013 tarih 1.727.94 TL, 30.05.2013 tarih 4.879.30 TL ve 05.06.2013 tarih 1.318.30 TL tutarlı 4 adet fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu …..İcra Müdürlüğünün 2015/10397 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibine konu ettiği faturalara TTK md.21 uyarınca yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, zira müvekkilinin fatura içeriği mal/hizmeti almadığını, bu hususu davacının sunacağı, şirket yetkilisinin veya çalışanının imzasını havi sevk irsaliyeleri ile kanıtlaması gerektiğini, davacının bunu ispat edemediğini, davacıya bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini ve % 30 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, genel haciz yolu ile takipte İİK 67 gereğince itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Bilirkişi…….28/03/2018 tarihli raporunda özetle 30/05/2013 tarih ve 18.370,07 tutarlı 1 adet faturaya ve öteden beri var olduğunu iddia ettiği cari hesaba dayalı olarak davacının alacak talebinde bulunduğunu, davacının 2013 yılı ticari defterlerinin kanuni şartları taşımadığını, davacının ticari defterlerine göre bakiye 18,370,07 TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya bir borcunun bulunmadığını, davacının defterindeki 18.370,07 TL lik farkın davalının defterinde kayıtlı bulunmadığını, davacının defterlerindeki faturalara konu malların sevk irsaliyesi ile kanıtlanması gerektiğini, ancak irsaliyenin sunulmadığını, davalının faturadaki malları almadığını savunduğunu, bu durum karşısında davacının 3 adet fatura karşısında davacının alacağının varlığının kanıtlayamadığı rapor edilmiştir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 201510397 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Satış sözleşmelerinde malın teslim edildiği, teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edilir.
Buna karşın davacı, davalı ile arasındaki ilişki kapsamında davalıya faturaya konu malları teslim ettiğini ispat edememiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun md. 23 fıkra 1 hükmündeki ifadeden de anlaşılacağı üzere faturadan söz edilebilmesi için, tarafların arasında daha evvel bir akdi ilişkinin bulunması gereklidir. Fatura sözleşmenin yapılması değil, yerine getirilmesi safhası ile ilgili ticari bir belgedir. Bu bakımdan fatura akdin şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş olan şartların bir kısmını gösteren ve bunları belirli şartlarla tevsik eden bir belgedir.
Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması ve faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir.
Faturanın sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olması nedeniyle öncelikle taraflar arasında temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Davacı tarafından öncelikle taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi olması ve bunun kanıtlanmış olması gerektiği halde davcı tarafından akdi ilişkide ispat edilememiş bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Nihai olarak davalı tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de kötü niyet tazminatına hükmolunabilmesi için davacının takibe kötüniyetle girişmiş olması gerektiği halde davacının davalı aleyhine girişmiş olduğu takibe kötü niyet addedilememiş olduğundan davalının kötüniyet tazminatının da reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 196,85 TL harçtan mahsubu ile kalan 160,95 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …… deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..