Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/593 E. 2021/552 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2017/593
KARAR NO: 2021/552
ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
BİRLEŞEN —– DAVA DOSYASINDA:
DAVA TARİHİ: 11/11/2019
KARAR TARİHİ: 14/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili, Mahkememizin işbu —-sayılı dosyasına tevzi edilen dava dilekçesinde, özetle; müvekkili —— imzalandığını, akdedilen—– adı geçen —– kullandırıldığını, diğer davalı borçlu ——- müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı —- davalı şirketin —– olduğunu, —– olarak, müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile akdedilen sözleşmenin kefalet hükmünün —- geçerli bir kefalet olduğunu, müvekkili bankanın da aralarında bulunduğu alacaklılar ile davalı borçlular arasında —- imzalandığın——işbu sözleşme tahtında herhangi bir temerrüt halinin ortaya çıkması halinde herhangi bir ek süre verilmesine ve ihtara gerek olmaksızın veya borçlular veya müteselsil kefillere ayrıca bir bildirimde bulunulmasına gerek olmaksızın borçlulara kullandırılmış kredi borcu tutarlarının tümü ferileri ile birlikte temerrüt halinin vukuundan itibaren muaccel hale gelmekle birlikte alacaklılar, kredi tutarlarına göre, alacaklıların en az —- onayı ile kredi borcunu geri çağırabilir. Şu kadar ki, kredi borcunu geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren —- içerisinde alınmaması ve bu süre boyunca temerrüt halinin de devam ediyor olması halinde, alacaklılarından her biri borçlulara ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödenmesini talep edebilir.” şeklinde düzenlendiğini, gerek——– gerekse müvekkili banka ile borçlular arasında — tarihinde akdedilen ———— borçlularca ödenmemiş olduğundan, muacceliyet tarihinden itibaren —-sürenin geçmiş bulunduğunu, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen borçluların sözleşmesinin feshedilerek, —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu borcun ödenmesi gerektiğinin borçlulara ihtar edildiğini ancak borcun ödenmediğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında —- esas sayılı dosyası ile alacağın ferileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalı borçluların,—–tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz ederek takibin durmasına sebep olduklarını, davalıların müvekkili bankaya olan borçlarının devam etmekte olduğunu ve asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinin usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenlerle borçluların icra takibine itirazlarının haksız, kötü niyetli ve süreyi uzatmaya yönelik olduğunu beyan etmiş ve davalı borçluların icra takibine itirazlarının iptal edilerek takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinde borcun nedeni olarak,—- ihtarname ve hesap özetinin gösterildiğini, takip alacaklısı tarafından ——yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ———- oluşmadığı, —– oranlarında mutabık olmadıklarını, —maddeleri uyarınca kefile müracaat hakkının doğmadığı, kefaletin şekil şartlarının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu” gerekçeleri ile itiraz edildiğinden kat ihtarnamesinin kesinleşmediğini, borç nedeni olan— alacaklı ——- imzalanan ve değişik tarihlerde——yenilendiğini, alacaklı —- olduğu —– uyarınca, —– —— onayı ile krediyi geri çağırabileceklerini, böyle bir çağrı ve onayın mevcut olmadığını, bu nedenle kredi çağırımına ilişkin talep ve icra takibinin usulsüz ve sözleşmeye aykırı olduğunu, dava dilekçesinde —-gün içinde geri çağırma kararının alınmadığı belirtilmiş ise de, böyle bir karar için alacaklı bankalardan herhangi bir çağrının bugüne kadar yapılmadığını,— alacaklı bankaların alacaklarının tamamının rehinle temin edildiğini,—- alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse, alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir.” hükmünü taşımakta olduğunu, Sözleşmede bu hükmün aksine bir düzenleme yapılmış olsa dahi, —- eden maddeleri uyarınca genel işlem koşulu niteliğinde kabul edileceğinden geçersiz olacağını, bu nedenle alacaklının öncelikle rehinlerin paraya çevrilmesini talep etmesinin gerektiğini, kaldı ki —- Sözleşmesi uyarınca teminat temsilcisi tayin edilen ——- tarafından,— ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin başlatıldığını, bu nedenle huzurdaki davaya konu icra takibinin mükerrer nitelikte olduğunu, sözleşmelerdeki kefaletlerin borçlar Kanunu’ndaki şekil şartları taşımaması nedeniyle geçerli olmadığını, muaccel bir alacağın varlığı ve miktarının ancak yargılama yolu ile belirleneceğini, bu nedenle likit bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN —— DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili —-davalı borçlulardan——akdedilen —– istinaden adı geçen şirkete —– kullandırıldığını, diğer davalı borçlunun ise bu sözleşmeleri müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen borçlunun sözleşmesinin feshedilerek, ——- konusu borcun borçlulara bildirildiğini, ancak buna rağmen borcun ödenmediğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında — sayılı dosyası ile alacağın ferileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalı borçluların haksız ve kötü niyetli olarak tüm borca ve faize itiraz ederek takibin durmasına sebep olduklarını, davalı borçluların haksız itirazlarının iptali istemi ile —- dosyasından itirazın iptali davasının açıldığını, yargılaması devam eden bu davada yaptırılan bilirkişi incelemesine ilişkin raporda, bilirkişi tarafından —- — bakiye üzerinden —– tespit edildiğini, icra takibine konu edilen müvekkili banka alacağının takip hesaplarına —- eksik aktarıldığı, bu kapsamda icra takibine konu edilen müvekkili alacağının bilirkişi tarafından hesaplanan bakiyenin —– edildiğinden, sehven takibe eksik aktarılan —- tutarındaki müvekkili —-yapılan —– alınarak — üzerinden—– yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkili banka alacağı ödenmediği için bu defa, —- sayılı takip dosyasındaki alacağa ek takip talebi düzenlenerek borçlulara ödeme emrinin tebliğe gönderildiğini, bu nedenle,—-sayılı dosyası ile açılan davanın, —- konu icra dosyasındaki müvekkili banka alacağına ek olarak düzenlenen —– dosyasına konu edilen takip talebine ait alacağa ilişkin olduğundan, her iki dava arasında fiil ve hukuki irtibat bulunduğundan davaların birleştirilmesi taleplerinin bulunduğunu, davalıların müvekkili bankaya olan borçlarının devam etmekte olduğunu ve asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen anapara, faizler ve tüm ferilerinin tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı borçluların icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibe devam edilebilmesi için davanın açılmasından arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, beyan ederek, öncelikle—- sayılı dosyası ile açılan davanın aralarında fiil ve hukuki irtibat bulunan —-dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamanın —– dosyası üzerinden devam etmesine, davalı borçluların icra takibine itirazlarının iptal edilerek takibin devamına, davalı borçlular aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, birleşen dava için Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde, özetle, taraflar arasında imzalanan —- tarihli—–taraflar arasında imzalanmış —— — yetkili kılındığını, bu nedenle icra takibinin ve davanın yetkisiz icra dairesi ve mahkemesinde yapıldığını,—- sayılı dosyadaki bilirkişi raporunu kabul etmediklerini,——— sayılı dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle birleşen davaya konu icra takibinin mükerrer olduğunu, alacağın likit olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
—- tarihli kararla mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş, yargılamaya mahkememiz—– esas sayılı dosya üzerinden devam olunmuştur.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Davalar, ——kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, gerek asıl, gerekse birleşen davada, taraflar arasında düzenlenen —– kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali isteminde bulunmuş olup, birleşen davadaki istem bu dosyanın birleştiği—–sayılı dosyadaki sözleşmelerden doğan alacağa dayanmaktadır.
Taraflar arasında “davalılarla davacı arasında davaya konu sözleşmelerin imzalandığı, davalıların icra takibine konu edilen borcu ödemedikleri” hususunda uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Taraflar arasındaki sözleşme ——- oluşmadığı, davacının —- uyarınca —– çağrımına ilişkin talep ve icra takibinin usulsüz olup olmadığı,
B-Kefile müracaat hakkının doğup doğmadığı,
C-Kefalet sözleşmesinin şekil şartlarının bulunup bulunmadığı,
Ç-Sözleşmelerin genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığı,
D-Alacağın rehinle temin edilmiş olup olmadığı, rehinle temin edilmişse önce veya yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekip gerekmediği, bu bağlamda ——–sayılı takip dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibin işbu davaya konu icra takibi yönünden mükerrer nitelikte olup olmadığı,
E-Davalıların davaya konu kredi borcu nedeniyle davacı bankaya ne kadar borçları olduğu,
F-İcra takibindeki asıl borç dışında hesaplanan faiz miktarı, faiz oranları, işlemiş faiz ve buna ilişkin oranların doğru olup olup olmadığı,
G-Davacı bankanın, davalılardan isteyebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu,
Ğ-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı,
H-Davanın tam veya kısmen reddi halinde davalıların kötü niyet tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Yetki itirazı: Davalılar vekili gerek asıl, gerekse birleşen dosyada icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
HMK’nin 17. maddesinde;” tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır ” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada, davacı ile davalı asıl borçlu şirket arasında düzenlenen, davalı kefilin müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ——- olacaktır. Ancak bu mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınması kredi verenlerce borçlular ve müteselsil kefillerin —— veya buna ait mal veya değerlerin bulunduğu veya —— nakledildiği yerde görevli ve yetkili olan mahkeme ve icra dairelerine başvurma yetkisini ortadan kaldırmaz. —- düzenlenmiştir.
—– cümlesine göre; “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”, bu hükme göre, yetki sözleşmesi—– yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece —- sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir.
Ancak her iki sözleşmenin yukarıda zikredilen maddelerindeki “Ancak bu mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınması Alacaklıların borçluların ticaret merkezinde veya buna ait mal veya değerlerin bulunduğu veya —–nakledildiği yerde görevli ve yetkili olan mahkeme ve icra dairelerine başvurma yetkisini ortadan kaldırmaz….” şeklindeki hükme göre müşterinin veya müteselsil kefil/kefillerin yerleşim yerindeki icra müdürlüklerinde icra takibi yapılabilecek olup davalı şirketin yerleşim yerinin bağlı olduğu —- İcra Daireleri ve —— Mahkemeleri’nin de yetkili olduğundan davalı tarafın icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yaptığı itirazın reddine karar verilmiş ve —- tarihli duruşmada açıklanmıştır.
3-İcra dosyaları:
3-a)Asıl davaya konu—– sayılı icra dosyasında, davacı alacaklının, davalı borçlulara karşı —–tarihli takip talebi ile;
—asıl alacak,
—-

—-
— gideri olmak üzere,
Toplam— işleyecek temerrüt faizleriyle birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Borçlular vekilinin ——–tarihli dilekçesi ile —– yetkisine, ödeme emrine, borcun tamamına, ferilerine ve faize” itiraz ettiğinden—–sayılı dosyası ile ilgili takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
3-b)Birleşen—- sayılı dosyasına konu — sayılı dosyasında, davacı alacaklının, davalı borçlulara karşı —
—-asıl alacak,
—-işlemiş akdi faiz,


— ihtarname masrafı olmak üzere,
Toplam —- işleyecek temerrüt faizleriyle birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Borçlular vekilinin —- dilekçesi ile —– yetkisine, ödeme emrine, borcun tamamına, ferilerine ve faize” itiraz ettiğinden;—– sayılı dosyası ile ilgili takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
4-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda birinci bentte belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetlerinden raporlar alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
4-a)—-
4-a-1——-
——Müşteri, —- kapsamında herhangi bir borcunu vadesinde veya vadesinden ——-yapılacak bildirim üzerine eksiksiz olarak ödemediği takdirde, ödenmeyen —keşidesine, ihtarname gönderilmesine, mehil tayinine velhasıl hiçbir kanuni takip ve teşebbüs icrasına mahal kalmaksızın muaccel ve —-olur. Bu halde—— üzerine muaccel olan borcunu faizi ve bilcümle ferileri ile birlikte —-bildirilecek süre içinde ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Aksi halde, ——-olan tüm borçları muaccel hale gelir.” hükmü,
——Müşteri’nin temerrüde halinde —– vadesinde ödenmeyen anapara ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen—— ettirildikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, —- kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın —– ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
4-a-2)Kredilerin kullandırılması: Davacı —- davalı — uyarınca, davalı şirkete,—– numaralı nakit krediler kullandırılmıştır.
4-a-3)—- dava dışı diğer bankalar ile birlikte davacı —- dava dışı diğer borçlular ve davalı —–arasında, dava dışı diğer kefiller ile birlikte dava dışı — davalı —–müteselsil kefaleti ile, —- tarihinde, —–imzalanmıştır.
—–
—-İşbu Sözleşmenin konusu, Sözleşmenin giriş kısmında unvanı yazılı borçluların alacaklılara olan borçlarının tespiti, vadesinin yeniden yapılandırılması, söz konusu kredi borcunun geri ödenmesi, kredi borcuna uygulanacak faiz, temerrüt faizi ve komisyonların tespit edilmesi ve ödenmesidir.” hükmü,
———Borçluların ve/veya Müteselsil Kefiller, —- Verenlere ödemesi gereken herhangi bir meblağı kesin vadesinde tam ve eksiksiz olarak veya ödenmesi gereken yerde ve ödenmesi gereken para cinsinde ödenmemesi halinde, herhangi başka bir ihtara veya ek süre tesisine lüzum bulunmaksızın temerrüt hali oluşur.” hükmü,
—– maddesinde, —– tahtında herhangi bir temerrüt halinin ortaya çıkması halinde herhangi bir ek süre verilmesine ve ihtara gerek olmaksızın veya ——- ayrıca bir bildirimde bulunulmasına gerek olmaksızın —– kullandırılmış, nakdi veya gayri nakdi kredi ayrımı olmaksızın kredi tutarlarının tümü ferileriyle birlikte temerrüt halinin vukuundan itibaren muaccel hale gelmekle birlikte alacaklıların en az —- onayı ile kredi borcunu geri çağırabilir. Şu kadar ki, krediyi geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren —– içerisinde alınmaması ve bu süre boyunca temerrüt halinin de devam ediyor olması halinde, — Verenlerden her biri—–ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödemesini talep edebilir.” hükmü,
——— kendilerine tanınan hakları kullanıp kullanmamakta bu hakları kısmen veya tamamen kullanmakta serbesttirler.” hükmü yer almaktadır.
4-a-4)——– davalı —-davalı —– müteselsil kefaleti ile — tarihinde —–imzalanmıştır.
—–
—–kaynaklanan borçlarının tespitine, yeniden yapılandırılmasına, teminatlandırılmasına, vadeye bağlanmasına,—– belirtilen şekilde geri ödenmesine, mevcut borçlara uygulanacak faiz ve komisyonların tespit edilmesine, faiz tahakkuk usulünün saptanmasına, bu faizlerin ödenmesine ve bu suretle borcun tahsil ve tasfiyesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.” hükmü,
——- borçlu olduğu konusunda mutabık kalmışlardır.” hükmü,
—– maddesinde, —— belirtilen borç, Borçlular tarafından, bu Protokolün ekinde yer alan geri ödeme planı doğrultusunda —- tarihine kadar ödemesiz, ödemesiz dönem sonrası üçer ayda bir—- —– oranı ile toplam —– ödenecektir.” hükmü,
——– tarafından işbu—- gereğince ödenmesi gereken taksitlerden herhangi bir tanesinin vadesinde ödenmemesi, ——-yüklendiği yükümlülüklerinden herhangi birine aykırı hareket etmesi halinde, herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın borcun tamamı muaccel —- mütemerrit olacaktır. Bu takdirde borcun belirlenmesi ve —-sağlanan her türlü imkan, ——— imzalanan kredi sözleşmelerinin hükümleri doğrultusunda —— şartlarında hesaplanacak alacağı için dilediği hukuki işlemi başlatmakta serbest olacaktır.” hükmü yer almıştır.
———
—–
—-

—-
—-
—-
—-

—-
—-şeklindedir.
4——– arasında, dava dışı diğer kefiller ile birlikte dava dışı —müteselsil kefaleti ile —- tarihinde — imzalanmıştır.
—-
——– —- belirtilen şekilde yeniden yapılandırmayı kabul ve taahhüt ederler.” hükmünü,
—- tarihinde akdedilen—- değiştirilmeyen, ortadan kaldırılmayan ve genişletilmeyen tüm hükümleri geçerli olmaya devam edecektir.” hükmünü içermektedir.
4-b)İhtarnameler:
4-b-1)Davalı ——- numaralı —-son ödeme tarihlerine kadar ödenmemesi sebebiyle,—-taraflar arasında imzalanan, raporumuzun —- yazılı sözleşmelerin ilgili hükümlere istinaden, davacı banka tarafından, — tarihinde kat edilerek, —- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, davalı – asıl borçlu —– müteselsil kefili; davalı ——— fazlaya dair hakları ile kanun, sözleşme ve sair mevzuattan doğacak talep ve hakları saklı tutulmak suretiyle,—- şekliyle belirtilmiş olan toplam —- borcun, ödemenin yapılacağı tarihe kadar yıllık ——— birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren — gün içinde ödenmesi, aksi takdirde muhataplar hakkında kanuni takibe geçileceği, bu durumda; muhataplarca, ayrıca dava, takip masrafları ve yasal vekalet ücretini de ödemek mecburiyetinde kalınacağı” ihtar edilmiştir.
Davacının, —– ihtarnamesinde yazılı alacak talebi;
———–numaralı—–ödeme planında belirtilen,— ——–numaralı ——-kalan bakiyesi, taraflar arasında imzalanan, raporumuzun —-ilgili hükümlere istinaden, davacı banka tarafından, —–yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, davalı – asıl borçlu —–müteselsil kefili; davalı —–alacaklının fazlaya dair hakları ile kanun, sözleşme ve sair mevzuattan —– şekliyle belirtilmiş olan toplam —- borcun, ödemenin yapılacağı tarihe kadar yıllık —— oranından işleyecek faizi, faizin — —- ihtarnamenin tebliğinden itibaren —-içinde ödenmesi, aksi takdirde muhataplar hakkında kanuni takibe geçileceği, bu durumda; muhataplarca, ayrıca dava, takip masrafları ve yasal vekalet ücretini de ödemek mecburiyetinde kalınacağı” ihtar edilmiştir.
Davacının, —–yevmiye sayılı ihtarnamesinde yazılı alacak talebi;
——–
4-c)Yapılan tebligatlar ve temerrüt tarihlerinin tespiti:
4-c-1)Davalı – asıl borçlu —- yevmiye sayılı ihtarnameleri, muhatapların —- yazılı,—- adresine gönderilmiş olup, gönderilen ihtarnamelerin; —-tarihinde daimi çalışanı —- imzasına tebliğ edildiği; müteselsil kefil davalı —-adresine gönderilen ihtarnamenin;—– tarihinde ——–imzasına tebliğ edildiği,—— şerhlerinden anlaşılmıştır.
——–tarihinde tebliğ alan asıl borçlu —- müteselsil kefili —-borcunu ödemesi için — verilmiştir. Verilen bir günlük ödeme süresi gözetildiğinde; davalı – asıl borçlu —- davalı müteselsil kefil —– tarihinde temerrüde düştükleri kanaatine varılmıştır.
—- ihtarnamelerinin tebligatları
MuhataplarTebligat Adresi Tebliğ Alan Tebligat Tarihi Temerrüt Tarihi
—–
—–
4—-Davalı – asıl borçlu —- yevmiye sayılı ihtarnameleri, muhatapların —– adresine gönderilmiş olup, gönderilen ihtarnamelerin; —- tarihinde daimi çalışanı —- imzasına tebliğ edildiği; Noterlik tebliğ şerhlerinden anlaşılmıştır.
—- tarihinde tebliğ alan asıl borçlu —ve müteselsil kefili — borcunu ödemesi için — verilmiştir. Verilen bir —–gözetildiğinde; davalı – asıl borçlu —- tarihinde temerrüde düştükleri kanaatine varılmıştır.
—— yevmiye sayılı ihtarnamelerinin tebligatları:
——
———
4-d)Davacı—–alacağının tespiti:
4-d-1)Bilirkişiler —- tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen — raporda, davacı——kayıtlarından; davacı —kat tarihi itibariyle, davalı —- numaralı —– —— ———–olmak üzere toplam—– alacağının olduğu tespit edilmiştir.
——- —– borcu oluşturan hesap hareketleri:
—–
Tarih Borç Alacak Bakiye Açıklama
—–
—-
—-
—-
—-
—-
—numaralı kredi,—- borcu oluşturan hesap hareketleri—
Tarih Borç Alacak Bakiye Açıklama
—–
—-
—-
—-
Davacının, —- alacağı
—-
—–
4-d-2)Bilirkişiler —-yapılan inceleme sonucunda düzenlenen —-tarihli raporda, davacı—– kayıtlarından; davacı —-yapılandırmaya konu —- akdi ve gecikme faizinin —- olmak üzere toplam—-alacağının olduğu tespit edilmiştir.
———- borcu oluşturan hesap hareketleri:
—-
Tarih Borç Alacak Bakiye Açıklama
—-
—-
—- numaralı kredi,—-
Tarih Borç Alacak Bakiye Açıklama
—-

—–
Davacının, —-alacağı
—-Toplam—–
4-e)Davacının isteyebileceği ——- tarihinde yürürlüğe giren ————- uygulayacakları faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri ve bu faiz oranlarını—- bildirmeleri esası getirilmiştir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Taraflar arasındaki ——-halinde —– vadesinde ödenmeyen, nakde dönüşen ——- tahakkuk ettirilmiş olan ——tahakkuk ettirildikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, —- uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın — ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükmü yer almaktadır.
Davacı—-tarihinden itibaren, ticari kredi azami genel faiz oranı yıllık —- olarak belirlenmiş olduğundan; bu orana—ilavesi ile bulunan ve muaccel hale gelmiş işbu dava konusu —–uygulanacak temerrüt faiz oranının yıllık—olduğu, davacının bu oran üzerinden faiz uygulama yetkisi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
4-f)Davacı ———- alacağının tespiti:
4-f-1)Asıl davaya konu icra takibi açısından; bilirkişi heyetince kat tarihi itibariyle gecikmeye girmemiş —-, davacı —— uyguladığı yıllık —- hesaplanmış —tarihi öncesine —————-davacı bankanın uyguladığı yıllık —-tarihi sonrasına ait gecikme faizin—- yevmiye sayılı ihtarnamesi masrafı ve — alacak olmak üzere, davacı —davalı – asıl borçlu——- numaralı —- toplam —- alacağının bulunduğu hesaplanmıştır.
Bilirkişiler —– düzenlenen—–tarihli rapordaki bu hesaplama dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli olmakla hükme esas alınmıştır.
4-f-2)Birleşen davaya konu icra takibi açısından; —— üzerinden, — tarihinden – ——- olan —— davacı bankanın uyguladığı yıllık — oranından hesaplanmış ————– – —-oranından hesaplanmış—–asıl alacak olmak üzere, davacı—sayılı takip tarihi itibariyle, ——– bakiyesinden kaynaklanmış, toplam —-alacağının bulunduğu hesaplanmıştır.
Bilirkişiler—– tarihli rapordaki bu hesaplama dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli olmakla hükme esas alınmıştır.
4-g)Dava dışı icra takibinin mükerrer takip olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: —- tarafı olan ipotek alacaklıları bankalar tarafından yetkilendirilen —- sayılı dosyası ile —- tarihinde, —-kapsamında,————– taşınmazların paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Dosyaya sunulan —– davacı —— sayılı icra takibi ile bir ilgisinin bulunmadığı, bu icra takibinde davacı bankanın alacaklı olduğu herhangi bir ipoteğin bulunmadığı, dolayısıyla davalıların savunmasına konu işbu takip dosyasının Mahkememizde görülen davalar açısından mükerrer takip olmadığı kanaatine varılmıştır.
4-ğ)Sonuç: Yukarıda açıklandığı üzere, davacı —- arasında, dava dışı —– akdedildiği, —- birlikte davacı —— Arasında, dava dışı diğer kefiller ile birlikte dava dışı —–davalı —- davalı—- imzalandığı, —— dava dışı diğer borçlular ve davalı —- arasında, dava dışı diğer kefiller ile birlikte dava dışı —- tarihinde —- imzalandığı, davalı—– tarafından, ——– tarihlerine kadar ödenmemesi sebebiyle yukarıda yazılı ——edildiği, —— herhangi bir temerrüt halinin ortaya çıkması halinde, borçlulara kullandırılmış kredi tutarlarının tümünün ferileriyle birlikte temerrüt halinin vukuundan itibaren muaccel hale gelmekle birlikte, alacaklıların en az—–onayı ile kredi borcunu geri çağırabileceği, krediyi geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren —–içerisinde alınmaması ve bu süre boyunca temerrüt halinin de devam ediyor olması halinde, —— ihtarda bulunarak kendi kredisinin geri ödemesini talep edebileceği, dosya kapsamından krediyi geri çağırma kararının muacceliyet tarihinden itibaren— içerisinde alınmadığının anlaşıldığı, böylece davacı tarafından önceki sözleşmelere dönülerek, —- hükümleri uyarınca, ihtarnamelerin gönderildiği, icra takiplerinin başlatıldığı,—- belirtilen hususları içerdiği ve kefaletlerin geçerli olduğu, davacının alacağının rehinle temin edilmiş olmadığı,—- esas sayılı takip dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibin işbu davaya konu icra takibi yönünden mükerrer nitelikte olmadığı, davacı—— esas sayılı icra takibi ile bir ilgisinin bulunmadığı ve bu icra takibinde davacı bankanın alacaklı olduğu herhangi bir ipoteğin olmadığının anlaşıldığı, sözleşmelerin genel işlem koşullarına aykırı olmadığı, sözleşme hükümlerinin, davalıların sözleşmeyi ihlal etmesi ve borçlarını ödememesi halinde alacağın tahsiline, borcun tasfiyesine ilişkin olduğu,
Bu nedenlerle davacı—– davalı müteselsil kefil ——ihtarname masrafı olmak üzere toplam — alacağının olduğu, davacının icra ödeme emrinde yazılı faiz talebi arasındaki — davalı – asıl borçlu —- tarihinde temerrüde düşmelerine rağmen, davacının, —- itibaren—- temerrüt faizi hesaplamasından ve talep etmesinden kaynaklandığı,
Birleşen davada;—-ihtarname masrafı olmak üzere toplam —- alacağının olduğu kanaatine varılmakla,
Asıl dosyadaki davanın kısmen kabulü ile; davalı-borçluların —– dosyasına yaptıkları itirazların KISMEN İPTALİ ile; takibin —- ihtarname masrafı olmak üzere toplam—- alacak ile işleyecek faiz yönünden —-asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —-oranında olmak üzere tahsil tarihine kadar işleyecek—–faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin —–uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Birleşen—-sayılı dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile; davalı-borçluların —-dosyasına yaptıkları itirazların kısmen iptali ile; takibin—- asıl alacak, —- ihtarname masrafı olmak üzere toplam—alacak ile işleyecek faiz yönünden —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında olmak üzere tahsil tarihine kadar işleyecek ——– ———–uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
5-İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı taraf, gerek asıl, gerek birleşen dosyadaki davalarda her iki davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir.
——-, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup kabulüne karar verilen kısmı likit olduğundan ve davalıların her iki icra takibine yaptığı itirazları haksız bulunduğundan, daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmamakla, likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak, işlemiş —-toplamları üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının her iki davada davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DOSYADA;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı-borçluların —- esas sayılı icra dosyasına yaptıkları itirazların KISMEN İPTALİ ile; takibin —-ihtarname masrafı olmak üzere toplam ——- —-asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında olmak üzere tahsil tarihine kadar işleyecek—-azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin ——-uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3—–kabul edilen asıl alacak, —-toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan —– inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yargılama masraflarıyla ilgili olarak;
4—– göre alınması gerekli —-harcın, davacı tarafından dava açılırken yatırılan —peşin harç ve icra dosyasına yatırılan —- harç olmak üzere toplam —- harçtan mahsubu ile bakiye —-davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan ——- peşin harç ve icra dosyasına yatırılan —harç olmak üzere toplam —– davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen toplam —- yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan—-davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan —-davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan———- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN—– DOSYASINDA;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı-borçluların —- esas sayılı icra dosyasına yaptıkları itirazların KISMEN İPTALİ ile; takibin —- ihtarname masrafı olmak üzere toplam —— yönünden —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —-oranında olmak üzere tahsil tarihine kadar işleyecek —-oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin—–uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve—-üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan ——– davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yargılama masraflarıyla ilgili olarak;
4—— göre alınması gerekli —– harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak—- gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7————– arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan —–davalılardan müştereken ve müteselsilen, geriye kalan– —- davacıdan alınarak — gelir kaydına,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı-birleşen dava davacısı —davalılar-birleşen dava davalıları vekili — yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —– istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2021