Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/592 E. 2018/14 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/592 Esas
KARAR NO : 2018/14

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —–” adresinde bulunan bağımsız bölümde kiracı olarak ikamet ettiğini, müvekkil, maliki olduğu konutun içerisinde bulunan eşyaların uğrayabileceği ziya ve hasar rizikolarına karşı, 09,03.2016 tarihinde, davalının yetkili acente “—- SİGORTA POLİÇESİ” imzalandığını, sigorta kapsamına alınan taşınmazın Mahallesi —- Poliçe No; — , mahallesi —- Poliçe No: — mahallesi — Poliçe No: — sigorta poliçesinin teminat kapsamında, konut ve içinde bulunan eşyalar; bina yardım, yıldırım infilak, cam kırılması, terör gibi rizikolar teminat altına alındığını, müvekkilin maliki olduğu sigortalı konut ve eşyalar, 2015 Haziran ayı Tarihinden İtibaren gerçekleşen askeri operasyonlar ve terör olayları sırasında tamamen zayi olmuştur. Değerini tam olarak tespit edemediğimiz büyüklüğündeki 10 konut ve eklentileri yıkıldığını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör olayları başlamadan hemen hemen herkese sigorta poliçesi düzenleyen davalı taraf, hiçbir gerekçe olmadan tek taraflı olarak ya poliçeleri İptal ettirmiş ya da vatandaşların hiçbir zararını karşılamamıştır. Bununla birlikte davalı … şirketleri 1 yıllık poliçe bedellerini de peşin almış bulunduğunu, davalı … şirketi, hasarın meydana gelmesi üzerine yönelttiğimiz tazminat taleplerine herhangi bir cevap vermemiş, İlgili mevzuat ve poliçe gereği ödemekle yükümlü olduğu sigorta tazminatını ödenmediğini, davanın kabulü ile belirsiz alacak davasının zarar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, dosyanın Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, zarar tarihi itibari ile müvekkil şirketin temerrütü söz konusu olmadığı gibi davanın niteliği gereği en yüksek faizi talebi de yerinde olmadığını, bu nedenle davacı tarafın temerrüt tarihi ve faiz tipine ilişkin bu yöndeki taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, eşyam sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalı ile arasındaki eşyam sigorta poliçesi gereği, davacının evinde zarar gören eşyalar nedeniyle tazminat talep etmekte; talebinin dayanağını da davalı ile aralarındaki poliçe oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davacı sigortalı tüketici; davalı sigortacı tüzel kişi konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (benzer nitelikte 17. HD 2016/11459-2017/4884 E-K sayılı ilamı).

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmememesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinni ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2018