Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/588 E. 2018/1124 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/588
KARAR NO : 2018/1124

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirkete içecek maddeleri satıldığı, malların davalıya eksiksiz olarak teslim edildiği, sevk irsaliyelerinin üstünde davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, 5.073,84 TL. davalının cari hesap borcu bulunduğu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10547 Esas sayılı dosyası ile İcra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından yasal süresi için itiraz edilerek takibin durduğu ve akabinde huzurdaki davanın açıldığı beyan edilerek, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının defterleri üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, düzenlenen rapora göre, davacının davalıdan 5073,70 TL alacaklı olduğunun göründüğü, fakat defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce defter incelemesi için gün tayin edilmiş olup davalı tarafından, belirlenen günde defterler ibraz edilmemiştir.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu———-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10547 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacının defterlerine göre davacının 2016 yılında davalıya 57 adet fatura düzenlediği, davalının BA formlarında ise 48 adet fatura beyan edildiği, bu durumda davacının 9 adet faturadaki malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, fakat mal teslimine ilişkin imzalı irsaliye veya teslim belgesi ibraz edilmediği, yemin deliline de dayanılmadığı, bu durumda davacının davalıdan bakiye alacağının bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin yatırılan 65,13 TL’nin mahsubu ile bakiye 29,23 TL’nin davacıya İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden toplam 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA ÖDENMESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.