Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/578 E. 2019/392 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/578 Esas
KARAR NO : 2019/392
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 16/05/2017
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———–ait dayanıklı metal kapılar ve aksesuarları, emtia, müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, sigortalı malzemelerin 15/08/2016 tarihli tutanak ile 3 palet içerisinde bulunan sigortalı emtianın hasarlandığını, Ekspertiz Raporu na göre hasar bedeli olan 8.841,11 TL nin müvekkil şirket tarafından sigortalısına 24/11/2016 tarihinde ibraname ile ödendiğini, bunun üzerine sigortalısının haklarına halef olduğunu, nakliye ve hasar kapsamında sahip olduğunu tüm talep, alacak ve dava haklarını devir ve temlik alındığını, davalı taşıyıcı, emtianın teslim alındığı andan, teslim edildiği ana kadar ziya ve zararlardan sorumlu olduğunu, kendilerine yapılan müracaatlara rağmen bir sonuç alınamadığını, müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödenen 8.841,00 TL tazminat bedelinin, ödeme tarihi olan 24/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşıma CMR ve TTK kapsamında yapıldığını, davacı beyanına ve tutanaklara göre hasar———e meydana geldiği veya fark edildiğini, buna göre geçerli olacak TTK m.889 hükmüne göre kusurun açık olması halinde derhal, gizli olması halinde ise yedi (7) gün içerisinde kusurun yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini, kusurun taraflarınca meydana getirildiğinin kabulü anlamına gelmemek üzere, açık kusurun derhal bildirilmemesi nedeniyle dahi eşyaların kusursuz teslim alındığı kabul edilmesi gerektiğini, sözleşme kapsamında söz konusu duruma ilişkin olarak da madde düzenlenmiş ve taşıma kapsamında yükleme/boşaltma işlemlerinin OLMADIĞI imza altına alındığını, söz konusu eşyaların müvekkil şirket sorumluluğunda ve fakat ihbar edilmesini talep ettiği alt taşıyıcı ——— şirketi tarafından taşındığını CMR (Taşıma) senedine göre kusursuz/hasarsız olarak teslim noktasına ulaştırıldığını, haksız ve dayanaksız iddialara dayalı taleplerin reddi ile neticede davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini, karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
HUKUKİ İNCELEME VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu; Dava CMR Konvansiyonundan kaynaklanan rücuen tazminat davasıdır.
Davacı taraf hasara uğrayan emtianın——–numaralı sigorta poliçesi ile nakliyat muhataplarına karşı nakliyat sigortası yaptığını, 10 kap yangına dayanıklı metal kapı ve aksesuarları cinsi eşyalardan 3 paletin taşıma esnasında hasarın vuku bulduğunu, ekspertiz raporu ile tespit edilen toplam zarar bedeli olan 8.841,11 TL nin müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, bunun sonucunda müvekkili şirketin sigortalısının haklarına olduğunu, davacının doğan zarardan sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise hasar konusunda asıl sorumlunun ———k Müdürlüğüne bağlı—– numaralı ambarın olduğunu, dava konusu taşıma CMR ve TTK kapsamında yapıldığı için 7 iş günü içinde kusurun yazılı olarak bildirilmesi gerektiği buna karşılık taraflarına sadece dava dilekçesinin geldiği, CMR hükümlerine göre açık kusurun derhal bildirilmemesi nedeniyle eşyaların kusursuz teslim alındığının kabul edilmesi gerektiği, dava dışı————— Noterliği aracılığıyla gönderdiği ihbarnamede eşyaların hasarsız olarak teslim alındığına dair beyanının bulunduğunu, CMR Konvansiyonuna göre taşımacının sorumluluğunun kg başına 8,33 EURO ile sınırlı olduğunu savunmaktadır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
Buna göre; Öncelikle davaya konu taşımanın hangi mevzuata göre değerlendirilmesi gerektiği hususunun tespit edilmesi gerekir.
CMR konvansiyonu M.1’e göre; Sözlesmede belirtildigi gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karsılıgında yüklerin tasıt ile karadan tasınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır. Bu açıdan —- limanıdan başlayıp ——— Limanında biten davaya konu taşımanın CMR hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
CMR hükümlerine göre Tasımacı, yükü teslim aldıgı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve dogacak hasardan sorumludur.(m.17/1)
Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından degil de, istek sahibinin verdigi talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da tasımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmis ise, taşımacı sorumlu tutulamaz (m.17/2). Ancak bu hususun taşımacı tarafından ispatlanması gerekir.(m.18)
Yapılan incelemede davacının 15.08.2016 tarihli hasar tespit tutanağında emtianın ——– Numaralı geçici depolama statüsünde bulunan ambara indirilirken 3 paletin hasarlı olduğu, yani emtianın hasarlı indirildiği ve bu durumun tutanağa, “3 palet ezik, hasarlı teslim alındı” şeklinde geçildiği ve ilgili kişiler————) tarafından bu hususun imza altına alındığı, eşyaların padova/İtalya limanıdan ———–numaralı geçici depolama ambarına hasarsız olarak teslim edilmediği, bu husustan taşıyıcının sorumlu olduğu, hasarın yükleme ve boşaltma sırasında veya istek sahibinin verdigi talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da tasımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geldiği yönündeki aksi bir durumun taşıyıcı tarafından kanıtlanması gerektiği, taşıyıcının bu hususu ispatlayamadığı, asıl hasarın 4.449,31 EURO olduğu, temin edilen mal faturası kontrol edildiğinde talebin kapının yenisi için yapıldığı, ancak ekspertiz raporunda emtianın tamamında hasarın vuku bulmadığı, sadece %50 oranında değer kaybı olduğu, asıl değerin 14.748,13 TL olduğu, %50 tenzile gidildiğinde ana rakamın 7.373,07 TL olması gerektiği, üzerine navlun bedeli olan 729,63 TL ve %10 ilave bedel konulduğunda toplam zararın 8.841,11 TL olduğu davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüte düşürdüğüne dair herhangi bir tebliğ mazbatası ibraz etmediği anlaşıldığından asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal ticari faizin uygulanması gerektiği kanaatine varılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-8.841,00 TL alacağın 16/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 603,92 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 150,99 TL harçtan mahsubu ile bakiye 452,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.247,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 150,99 TL harç toplamı 2.398,49 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinden İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı. 04/04/2019