Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/576 E. 2023/892 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/576
KARAR NO : 2023/892

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 16.03.2012 günü —-plakalı hususi otomobili ile seyir halinde iken —– plakalı kamyonet ile karıştığı trafik kazasında yaralandığını, kazaya karışan—- plakalı aracın davalı—– ZMSS poliçesi ile sigortalandığını, tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200 TL (Sürekli/Kalıcı İş gücü kaybı nedeniyle 100 TL mutad iştigalinden geri kaldığı ve çalışmayarak Geçici iş göremez hale gelmesi ve gelir kaybına uğraması nedeniyle de 100 TL) maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, davaya konu talep zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, kaza tespit tutanağında olay tarihi 16.03.2012 olarak belirtilmesine rağmen iddianamede davacının karıştığı kazaya yönelik suç tarihi 29.03.2012 olarak belirtildiğini, bu çelişkinin giderilmesi ve kaza tarihinin netleştirilmesi gerektiğini, davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını, davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, kaza tarihinin çelişkili olması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyetti bulunmaması nedeniyle davanın reddini, aksi halde, davanın—– ihbarını, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasını talep etmistir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde ZMSS kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamında, davalı vekili 13/09/2023 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olup birbirlerini ibra ettiğine dair beyanda bulunmuş, dilekçe ekinde 22/08/2023 tarihli İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması başlıklı belgeyi sunmuştur. Davacı vekilince sunulan 16/10/2023 tarihli dilekçe ile davalı ile yapılan sulh anlaşması uyarınca sulh olunduğuna dair beyanda bulunulmuştur. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde sulh ve ibraya yetkisi olduğu anlaşılmıştır.Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu, beyan edilen sulh anlaşmasına göre iş bu davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden vazgeçtiklerinden bu hususlarda da karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle konusuz kalan DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 238,45 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere ilgili taraf vekillerinin yokluğunda, verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.