Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/523 E. 2018/565 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/523
KARAR NO : 2018/565

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari bir İlişki bulunduğunu, davalı şirketin müvekkil şirketten mal satın aldığını buna karşılık faturalar düzenlendiğini faturalar toplamından bakiye kalan 7.762,85TL bedel ödemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu—-İcra Müdürlüğü’nün —- E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığım, davalı şirket üdeme emrini 08,03,2017 tarihinde tebellüğ ettiğini, davalı haksız ve mesnetsiz bir şekilde borcun tamamına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı borcu ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığı bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf dosyaya herhangi bir dilekçe sunmamıştır.
Bilirkişi —- 21/03/2018 tarihli raporunda; Davacı şirketin, davalı şirkete 2016 yılı öncesinden gelen satışlarının bulunduğu, faturaların irsaliyeli faturalar olduğu, fatura içeriklerinin muhtelif gıda olduğu, fatura üzerinde teslim alan kısımlarında imzaların bulunduğu, takip konusu tutara ait faturaların Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül/2016 dönemlerini kapsadığı, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından gönderilen yazı eki Form Ba ile Haziran 2016 döneminde düzenlenen faturaların bildirildiği, toplamının ise 5.637,51TL olduğu, dolasıyla söz konusu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, diğer taraftan Temmuz-Ağustos-Eylül/2016 dönemi 5 adet toplam kdv dahil 2.267,24TL olduğu, içeriklerinin aynı şekilde muhtelif gıda olması, teslim alan kısımlarının imzalı olması sebepleri ile söz konusu 5 adet faturanın da davalı şirkete tebliğ edildiğinin kabul edilebileceği, bu durumda davalı şirketin faturalara TTK’da belirtilen 8 günlük süre içinde itirazlarının bulunduğuna dair dosyada belge/bilgi bulunmaması ayrıca davalı şirketin takip tarihindeki borcu ödediğine dair ödeme dekontlarını ibraz etmemesi, başkaca da belge/bilgi ibraz etmemesi, ticari defterlerini de ibraz etmemesi sebeplerinden dolayı davacının icra takip tarih itibari ile 7.762, 85TL tutarı davalı şirketten alacaklı olduğu sonucuna varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Ancak, davacı şirketin, davalı şirkete 2016 yılı öncesinden gelen satışlarının bulunduğu, faturaların irsaliyeli faturalar olduğu, fatura içeriklerinin muhtelif gıda olduğu, fatura üzerinde teslim alan kısımlarında imzaların bulunduğu, takip konusu tutara ait faturaların Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül/2016 dönemlerini kapsadığı, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından gönderilen yazı eki Form Ba ile Haziran 2016 döneminde düzenlenen faturaların bildirildiği, toplamının ise 5.637,51TL olduğu, dolasıyla söz konusu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, diğer taraftan Temmuz-Ağustos-Eylül/2016 dönemi 5 adet toplam kdv dahil 2.267,24TL olduğu, içeriklerinin aynı şekilde muhtelif gıda olması, teslim alan kısımlarının imzalı olması sebepleri ile söz konusu 5 adet faturanın da davalı şirkete tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının fatura karşılığı bedelleri ödediğine dair bir delil ibraz etmediği, davacının davalıdan 7762,85 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı takip dosyasında davalıların İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 7762,85 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
4-Alınması gerekli 530,28 TL den peşin olarak yatırılmış olan 132,58 TL’nin mahsubu ile, bakiye 397,70 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, davacı tarafça sarf edilmiş 132,58 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilmiş 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 123,10 TL olmak üzere toplam 759,10 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Bakiye gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/06/2018