Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/518 E. 2019/12 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/518 Esas
KARAR NO : 2019/12
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02.07.2013
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 2016/4116 Esas-2017/1636 Karar numaralı ilamı ile verilen bozma kararı üzerine dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan davanın açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işveren ile imzalanan —– tarihli sözleşme ile —————-parsel sayılı taşınmaz üzerine ——————inşaatına ait prafabrik ev taşıyıcı sistem depolama binası prafabrik yapı işlerinin proje sözleşme ve eklerine uygun olarak yapılması işini üstlendiğini, işin tam ve eksiksiz olarak tamamladıktan sonra ————– tarihinde geçici kabul ile davalıya teslim ettiğini, ancak davalı işverenin müvekkilinin ——— hak edişini ödemediğini davalıya gönderilen ihtarnameler ve sözlü talepleri sonuçsuz kaldığını, borcu ödemekten imtina ettiğinden dava konusu alacağı ——– tarihli hak ediş tarihinden itibaren işleyecek reoskont faizi beraber davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 08.11.2011 tarihli sözleşmeye istinaden 5.450.000 TL lik sabit birim fiyati üzerinden anlaştıklarını ve davacının sözleşme konusu işi 5.546.745,70 TL bedelle bitirdiğini söz konusu bu bedele ilişkin tüm ödemelerin zamanında eksik tam olarak davalı tarafından yapıldığını, 5 nolu son hak edişten 96.313 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacının ——— Noterliğinin ———- tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı müvekkili şirketten 133.244,28 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bunun üzerine davacıya Kartal 16. Noterliği aracılığıyla gönderilen 13.12.2012 tarihli ve 34838 yevmiye numaralı ihtarname ile davalı müvekkili şirketin davacıya 37.040,28 TL borcu olduğunu ve bu miktarında banka hesabına yatırıldığını bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirket yerine ———— pirimi yerine ——— TL ve——— TL lik ödemeler yapıldığını, davacı tarafta ——— Noterliğinin ——- tarihli ve ——– yevmiye numaralı bir ihtarname daha gönderildiğini, müvekkil şirketin davacı ile imzaladığı sözleşme uyarınca tamamlar inşaat işi sonrasında iskan izini alınması sırasında kendisinden resmi kurum ve kuruluşlardan ilişiksizlik yazısı istenilmesi nedeni ile söz konusu sözleşme hükümlerine dayanılarak davacının ——– olan 96.313 TL lik borcunun ödendiğini ve bu meblağın davacının alacağına mahsup edildiğinin bildirildiğini, taraflarca imzalanan sözleşmenin ilgili maddelerinde kararlaştırılan resmi kurumlara bildirim madde başlığını taşıyan bölümde yüklenicinin ——– gerekli bildirimleri zamanında yapacağı ve yapması halinde işverenin yaptığı ödemeleri yükleniciye rücü ederek alacaklarından tahsil edeceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olarak kararlaştırılan işini anahtar teslimi olmadığı, sadece prafabrik kaba inşaat işi olduğunu iddia ettiğini, halbuki sözleşme gereğince taşıyıcı sistemini depolama binası yapı işidir ve davacı tarafından aksine bu sözleşme ile davacı tarafın sadece prefabrik kaba inşaat işi olarak sınırlandırılmadığını, davacının iddia ettiği dava değeri kadar hak ediş değerinin ——– primi olarak ödendiğinden davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava,Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin ———– Esasında kayıtlı bulunan davanın hitamında davacı tarafından ikame edilen davanın kabulüne karar verilerek 96.204,00 TL’nin davacının son hak ediş tarihi olan 17.08.2012 tarihinde itibaren işleyecek en yüksek ticari avans ve reeskont faiziyle beraber davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş ve mahkememizce verilen bu karar davalı vekili tarafından temyiz ve karar düzeltme talebine konu edilmiş ve Yüksek Yargıtay 15.Hukuk Dairesi tarafından 2016/4116 Esas,2017/1636 Karar sayılı kararla davalının karar düzeltme talebinin;
“Taraflar arasında 08.11.2011 tarihli ————– parsel sayılı taşınmaz üzerine—————-‘na ait prefabrik ev taşıyıcı sistem depolama binası prefabrik yapı işleri konulu sözleşme imzalandığı ve sözleşmenin ——12.3 maddesinde; “Yüklenici, Sözleşmenin imzasından sonra, ———- ———— Kurumu, ——–Daireleri ve benzeri diğer resmi kurumlara gerekli bildirimleri zamanında yapar; yapmamasından doğabilecek her türlü sorumluluk yükleniciye aittir.” düzenlemesinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Somut olaydaki davada davacı taşeron davalı yüklenici olduğundan sözleşmenin ———– maddesinde kararlaştırılan yükümlülük davacı taşerona aittir. Bu maddeye göre ———- işlemlerinden davacının sorumlu olduğu kabul edilmiş olup davalı yüklenici, dava dışı iş sahibi ile olan ilişkisinde; iş sahibinin ———— ödediği 41.239,49 TL’nin alacağından mahsup işlemi yapılarak ödendiğini ve buna ilişkin defter kayıt suretini sunduğunu bildirmiştir. Dosya kapsamından da davalının, 22.01.2014 tarihli dilekçesinin ekinde belirtilen mahsup işlemine ait olduğu ileri sürülen mahsup fişini sunduğu anlaşılmıştır. Davalının davacı adına ——- ödemesi yapıldığı iddiası, mahsup itirazı niteliğindedir. Mahsup itirazının karşı dava şeklinde ya da ayrı bir dava ile talep edilmesi sürülmesi zorunlu olmayıp, kanıtlanması koşuluyla itiraz niteliğinde olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilip hesaplanarak karşı tarafın alacağından mahsubu gerekir.
Davalı, 22.01.2014 tarihli dilekçesinin ekinde mahsup işlemine ait olduğunu ileri sürdüğü mahsup fişini ibraz ettiğinden; mahkemece, davalı ile dava dışı iş sahibinin buna ilişkin kayıtları üzerinde inceleme yapılarak dava dışı iş sahibi tarafından yapılan ödemenin davacının sorumluluğunda kalan kısmının davalı alacağından mahsup edilip edilmediği hususunda uzman bilirkişiden rapor alınıp mahsup gereken prim borcunun bulunduğunun anlaşılması halinde bu miktarın davacı taşeron alacağından düşülerek sonuçlandırılması, davalıdan mahsup sureti ile tahsilat yapılmamış olması halinde davanın şimdiki gibi kabulüne karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, davada talep edilen alacak için avans faizi talep hakkı bulunmasına rağmen davacı seçimlik hakkını reeskont faizi talep etmek suretiyle kullanmıştır. Seçimlik hak bir kez kullanılabilir. Islah suretiyle de değiştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece kabul edilen alacağın reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi yerine ticari avans ve reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçeler ile bozulması gerekirken düzeltilerek onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalının karar düzeltme talebinin kabul edilerek——- gün —– Esas, ——- Karar sayılı düzeltilerek onama ilâmının kaldırılarak kararın bozulması uygun bulunmuştur.” Gerekçeleri ile kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce de Yüksek Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin mezkur kararı üzerine dava 2017/518 Esasına kaydedilerek taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve 21/09/2017 tarihli celse de bozma ilamının dosya kapsamına uygun bulunuşu nedeni ile uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda da inceleme günü verilmiş ve bilir kişi görevlendirilmiş ancak davalı vekili tarafından ticari defterlerin yerinde incelenmesi amacı ile hazır edilemediği bildirilmiş ve yeniden inceleme günü belirlenmiş buna dair ara karar 3.kişi ———-ve davalı vekiline ayrı ayrı tebliğ edilmiş ancak davalı ve 3.kişi tarafından defterler yine ibraz edilmemiştir.
Nitekim bu husus bilir kişi tarafından 03/12/2018 tarihli rapor da açıkça belirtilmiştir.
Bu şekilde yargıtay bozması gereğince davalı ve dava dışı ———— ticari defterlerini ibraz etmemeleri nedeni ile HMK 222 maddesi gereğince davalının defterlerini ibrazdan kaçınmış olduğu ve defterlerindeki kayıtların lehine delil teşkil etmeyeceği anlaşılarak davacı tarafından ikame edilen davanın mahkememizce kabulüne karar verilmiş ve davacı talebi ile bağlı kalınarak reeskont faizinin davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
96.204,00 TL’nin 17.08.2012 tarihinde itibaren işleyecek reeskont faiziyle beraber davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile;
Karar tarihinde alınması gerekli 6.571,69 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.642,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.928,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.470,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.642,95 TL harç toplamı 5.112,95 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.446,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflara gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/01/2019