Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/492 E. 2018/553 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/492
KARAR NO : 2018/553

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dav adilekçesi ile,davacı şirket tarafından 09.02.2017 de 5 adet kompakt TV/ IV li duş kumandası+ 3 adet panda el duşu sipariş edildiğini, ürünlerin 21.02.2017 de teslim edilen ürünlerin kullanıma bağlı olarak su geçirdiği ve duşa kabin içerisinde kullanılmasının mümkün olmadığının anlaşıldığını, 22.02.2017 de davalı şirket ile görüşülüp ürünlerin ayıplı olmasından bahisle iade faturası da düzenlenmek suretiyle iade edilmek istendiğini, davalı şirketin ürünleri iade almadığını, davalı şirketin birim fiyatını 1.250,00 TL den 5 tanesi 6.250,00 TL olarak faturalandırdığı ürünleri indirim yaparak 450,00 TL birim fiyattan toplam 2.250,00 TL tutarla yeniden faturalandırdığını, bu durumun kendileri tarafından kabul edilmediğini, davalı tarafa 21.02.2017 tarih —- nolu 7.552,00 TL bedelli faturaya istinaden —- bankası —-şubesi —-seri nolu 9.300,00 TL bedelli çek verildiğini, bu çek ile davacı tarafından 1.843,25 TL olan cari hesap borcunu da kapatıldığını, açıklanan nedenlerle 9.300,00 TL çekin davacıya iadesini, 1.000,00 TL zarar bedelinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirkete satılan ürünlerin ayıplı olmadığını, teklif formunda ürünün özel sipariş olması nedeni ile iade edilemez olduğunun belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek ile beraber davaya konu bedelin dışında davalı şirket ile geçmişten gelen 1.843,25 TL bedel ile ayıp iddiasında bulunulmayan 3 adet panda el duşundan dolayı 150,00 TL + KDV daha alacaklı olduklarını ve haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Bilirkişiler —- ortak imzalı raporlarında sonuç olarak, dava konusu malların hangi özellikleri taşıması gerektiği, sahip olması gereken özelliklerinin ve fonksiyonların neler olduğunun malın alıcısı durumunda olan davacı tarafça tam olarak belirlenmemiş olması nedeniyle (Bunun aksini gösteren bir belge dosya da yoktur), koli içerisinden çıkan kullanım klavuzu ve piyasa araştırmasına dayanarak dava konusu malların mevcut durum itibariyle ayıplı olmadıkları kanaatinde olduğumu, Davacı ve davalı şirkete ait 2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, kapanış tasdikleri için yasal sürenin devam ettiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla, ibraz edilmiş olan ticari defterlerinin delil olma ve ispat kuvvetine sahip bulunduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdir Sayın Mahkemenize olduğu, Davacı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten 5.187,79 TL alacaklı olduğu, ihtilafa konu malların ayıplı olması ve bedellerinin iadesinin gerekeceği yönünde bir sonuca varılması halinde davacı şirketin davalı şirketten alacak tutarı 5.187,79 TL + 2.655,00 TL (5 adet TV’li kumanda 450,00 TL 5 – 2.250,00 TL + %18 kdv = 2.655,00 TL) = 7.842,79 TL alacaklı olacağı, Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine istinaden davacı tarafından keşide edilen 9.300,00 TL tutarlı çekin iadesi gerekeceği yönünde kanaat oluşması halinde, (ihtilafa konu malların ayıplı olmasından bahisle iadesi yönünde kanaat oluşması halinde); davacı şirketin davalı şirkete olan cari hesap borcunun 9.300,00 TL (Çek tutarı) – 7.842,79 TL (Cari hesap bakiyesi) = 1.457,21TL olacağı,sonuç ve kanaatine varmışlar ve raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden haklı nedenle dönüldüğünün ve çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ayıplı ifadan dolayı uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacının 09/02/2017 tarihinden davalıya 5 adet kompakt televizyon ve 3 adet panda el duşu siparişi verdiği,—- Bankası —-Şubesi—- seri no lu 9300 TL bedelli 11/09/2017 tarihli çekin davalıya bu sipariş ve cari hesaptan kaynaklanan diğer borcun ifası için verildiği, sipariş konusu ürünlerin 21/02/2017 tarihinde davacıya teslim edildiği, 22/02/2017 tarihinde davacının iade faturası ile ürünleri iade ettiği, ürünlerin davalı tarafından alınmayarak davacıya tekrar gönderildiği, davalının 23/02/2017 tarihinde bedel indirimine giderek yeniden fatura düzenlediği, davacının davalıya 09/02/2018 tarihinde 1843,25 TL ödeme yaptığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıya teslim edilen ürünleri ayıplı olup olmadığı, dava konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu ürünlerin hangi özellikleri taşıması gerektiği, sahip olması gereken özelliklerinin ve fonksiyonların neler olduğunun malın alıcısı durumunda olan davacı tarafça tam olarak belirlenmemiş olduğu, ürünlerin siparişine ilişkin teklifnamelerde buna ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadığı, bilirkişi tarafından ürünler üzerinde yapılan incelemede herhangi bir ayıp tespit edilmediği, davalının bedel indirimine gitmiş olmasının da dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu anlamına gelmeyeceği anlaşıldığından ürünlerin ayıplı olmadığı kabul edilmiştir. Bu nedenle tespit ve tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu incelenen ticari defterlerden de anlaşılmakta olup, davalının bedel indirimine gitmesi nedeniyle, dava konusu çekten dolayı borcun devam edip etmediğinin, etmesi halinde borcun devam ettiği miktarın da irdelenmesi gerekmektedir.
Bilirkişi tarafından, dava konusu çek dikkate alınmaksızın yapılan ticari defter incelemesine göre davalı tarafından yapılan bedel indirimi de dikkate alınarak, davalının davacıya 4112,21 TL borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı ise davalıya 9300,00 TL bedelli dava konusu çek vermiştir. Bu durum davacının dava konusu çekten dolayı 9300,00 – 4112,21 = 5187,79 TL borçlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yine davacı tarafından davalıya 09/02/2018 tarihinde 1843,25 TL ödeme yapıldığı her iki tarafın da kabulüne olduğu, fakat menfi tespit davasında alacak borç durumu dava tarihine göre belirlendiğinden, ödemenin dava tarihinden sonra yapılması nedeniyle bu ödemenin infaz aşamasında diğer bir ifade ile dava konusu çekin tahsili aşamasında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULU ile,
—– Bankası —- Şubesi —- seri no lu 9300 TL bedelli 11/09/2017 tarihli çekden dolayı davacının davalıya dava tarihi itibarıyla 5187,79 TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
– Davacı tarafından davalıya dava tarihinden sonra 09/02/2018 tarihinde ödemesi yapılan ve her iki tarafında kabulunde olan 1843,25 TL ödemenin infaz aşamasında DEĞERLENDİRİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 354,38 TL harçtan peşin alınan 175,90 TL sinin mahsubu ile bakiye 178,48 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 175,90 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL harç, 4,60 TL vekalet pulu, 1.622,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.658,60 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 925,21 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafın kendisini vekil ile temsil ettiği anlaşılmakla AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 31/05/2018