Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/487 Esas
KARAR NO : 2018/914
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/11/2015
KARAR TARİHİ : 09/10/2018
Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas ve … Karar sayılı ilanı ile verilen yetkisizlik kararı üzerine gelmekle; yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının …… nolu poliçe ile davalı şirket tarafından yapıldığını, söz konusu aracın ……. 18/05/2015 günü tek taraflı trafik kazasına neden olup ve kaza neticesinde müvekkellerinin oğlu ….. vefat ettiğini, bunun üzerine müvekklierin uğradıkları zararların tazmini için davalı şirkete başvurduklarını, talebin ….. nolu hasar dosyası üzerinden değerlendirilmiş ve sonuç olarak davalı tarafın banka aracılığıyla müvekili .. TL, müvekkili ….. ise 19.318,00 TL kısmi ödeme yaptığını, ancak hesaplanan tutarların düşük olduğundan davalıya başvuru yapıldığını ve hesaplanan tazminatın düşük olduğunu, zira müvekkilinin önemli bir yerde garson olarak çalıştığını, düzenli bahşiş gelirinin olduğunu, sair mali haklar elde ettiğini, tazminatın bu gelirler üzerinden hesaplanması gerektiğini belirttiklerini, davalı şirketin bu talebe olumsuz yanıt verdiğini beyan ederek müvekkili ….. kaza nedeni ile destekten yoksun kalmakla ödenmeyen tazminat alacağının şimdilik 1.000 TL’sinin kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (Davalı sigorta şirketinin toplam sorumluluğunun poliçe limitleri içinde kalmak kaydı ile), müvekkili …… kaza nedeni ile destekten yoksun kalmakla ödenmeyen tazminat alacağının şimdilik 1.000 TL’sinin kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (Davalı sigorta şirketinin toplam sorumluluğunun poliçe limitleri içinde kalmak kaydı ile), karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;……. plakalı aracın, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen,. vadeli. poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak dava konusu somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun kanıtlanması gerektiğini, aleyhde açılan davanın yasal dayanağının ZMMS poliçesi olduğunu, sigorta hukukuna ilişkin hükümlerin TTK’ da düzenlendiğini, TTK’ nın 4. Maddesine göre TTK’ da düzenlenen hususlardan doğan davaların Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlikten reddini talep ettiklerini, davacılardan . tarihinde . TL,. . tarihinde .TL ödendiğini, yapılan ödemelerin taraflar arasında çekişmesiz olduğunu, anılan ödemeler ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini ve davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiklerini, kaldı ki yerleşik Yargıtay kararları gereği, ibranamenin geçersizliğinin ancak açık şekilde eksik ödemenin bulunması halinde ve ibranamenin imzalandığı tarihten itibaren 2 yıl içerisinde ileri sürülebileceğini, bu sürenin hak düşürücü süre olarak öngörüldüğünü, açık şekilde eksik ödemede ise aradaki fark aktüeryal hesaplama kriterlerinden değil; açık şekilde ödenecek tutarın azaltılmasından kaynaklanması gerektiğini, yerleşik Yargıtay kararlarınında açık şekilde eksik ödeme ölçütü olarak “daha önce ödenen miktarın bir katı veya bir katına yakın” tutarda bir miktar fark bulunmasının temel alındığını, ancak dava konusu olayda gerek daha önce ödenen tutarın bir katı veya bir katına yakın miktarda eksik ödeme bulunmaması, gerekse de aktüeryal kriterlere uygun şekilde yapılan hesaplama uyarınca ödemenin gerçekleştirilmiş olması nedeniyle ibranamenin geçerli olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın, delil listesinde yazılı bulunan delilleri taraflarına tebliğ etmediğini, deliller tebliğ edilene kadar delillere cevap verme ve karşı delil sunma hakkını saklı tuttuklarını, destekten yoksun kalma tazminatı mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini, müteveffanın davacılara sürekli ve düzenli bir şekilde yardım ettiğinin somut delillerle kanıtlanamamış olması karşısında davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, diğer yandan kusur durumu belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla, aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini talep ettiklerini, ayrıca, yetiştirme giderinin, destek paylarının ve hesabı etkileyen diğer hususların Yargıtay Yerleşik içtihatlarına uygun olarak dikkate alınmasını talep ettiklerini, ancak her halükarda, müvekkili şirket sigortalısına atfı kabil kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, 6. HMK119. Madde f. Fıkrası gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin açıkça belirtilmesi gerektiği gibi, HMK 119. Madde g. Fıkrası gereğince talep edilen tazminat taleplerinin hukuki sebeplerinin de açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, müteveffanın gelirinin; maaş bordrosu; banka kayıtları yahut vergi levhası gibi resmi kayıtlarla ispatlanması gerektiğini, davacı yanın gelire ilişkin iddialarının hiçbir şekilde belgeye dayalı olmayan; ispattan yoksun iddialar olduğunu, gelirin ispatlanamaması karşısında asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiğini, her halükarda davacının müterafik kusurunun dikkati talep ettiklerini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, ddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının ve davacının desteği müteveffanın, iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasında da açıkça görüldüğü üzere, zarar görenin müterafik kusurunun bulması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, müteveffanın da ehliyetsiz olduğunu bildiği ve emniyet kemerini takmadığı esnada gerçekleşen kazanın neticesinde vefat ettiğini, Davaya kabul etmemekle birlikte dosyada hesap yapılması durumunda bu hususların dikkate alınarak Yargıtayın yerleşik kararları gereği müterafik kusurların dikkate alınarak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini talep ettiklerini, diğer yandan ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduklarının sayın mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, temerrüt süresinin delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, müvekkili şirketin, araç ehliyetsiz kullanıldığından Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası genel şartlarının B4 maddesi “c” fıkrası gereğince tazminat miktarı kadar işletene rucüen talep hakkı bulunduğunu, davaya konu kazada sürücü konumunda olan ….. Beykoz Cumhuriyet Savcılığfnda vekili ile birlikte yapılan sorgusunda ehliyetsiz olarak aracı kullandığını ifade ettiğini, bu sebeple müvekkili şirketin sigorta ettiren …… rücu hakkı bulunduğunu, davadan önce yapılan ödemelerin kendisine rücu edileceği gibi, davada da bir tutar hesaplanır ve müvekkili şirket ödemek durumunda kalırsa ….. rücu edileceğini, bu sebeple davanın sigorta ettiren …… ihbarını talep ettiklerini, aleyhe açılan haksız ve mesnetsiz davanın görevsizlik nedeniyle reddini, görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın sigorta ettiren ……. ihbarını, davacılara….. tarihinde yapılan . TL’lik ve ….. TL’lik ödemelere ilişkin . .. Şubesi Şube no: … Kasa no.,…..Fiş no:.ve Kasa no. Fiş no:. Dosya No:. sayılı dosya numarası bildirilerek müzekkere ile celbini talep ettiklerini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini, aksi halde celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasını, davacı yanın ibraz ettiği delillerin kendilerine tebliğini, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; 18.5.2015 tarihinde, saat 17:30 sıralarında davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı …..I yönetimindeki . plaka sayılı …. marka .model otomobil ile . yolunu takiben Kavacık istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, sağ taraftan yol dışı kalıp, otomobilinin sağ ön kısımları ile kaldırıma çarparak kaldırım ve demir bariyerler üzerinde sürüklenmesi ve sonrasında ters dönerek sürüklenip tavan kısmı üzerinde durması sonucu, ön koltukta yolcu konumunda bulunan ve araçtan fırlayan …. ölümü ile neticelenen trafik kazası gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
34 AD 2603 plakalı aracın, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, …. vadeli.. poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı tarafın oğlu müteveffa ….’nın . plaka sayılı otomobilde ön koltukta yolcu konumunda bulunduğu, olayın oluş şekli ve müteveffanın araçtan fırladığı hususu da dikkate alındığında, müteveffanın emniyet kemeri takmadan yolculuk yaptığı ve can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, kendi ölümü ile neticelenen olayda, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %10 (Yüzde on) oranında kusurlu bulunduğu gerek ceza dava dosyasında saptanan maddi vakıalar gerekse de mahkememize rapor ibraz eden bilir kişi raporu ile anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 88. maddesi hükmü uyarınca; bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Birden fazla kişinin sorumlu olduğu bu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Davalı Sigorta şirketinin sorumluluğuna ilişkin düzenleme ise, aynı Yasanın 99. maddesinde öngörülmüş olup, madde hükmü aynen; “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar şeklindedir.
Bu yasal mevzuat ve deliller kapsamında somut olayda : Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, 2918 s. KTK’nun 88. maddesi hükmü uyarınca müteselsil sorumluluk olarak düzenlenmiş olduğundan sigortalısının kusuru nispetinde davalı sorumlu bulunduğundan ve dava öncesi yapılan ödemelerin makbuz niteliğinde oluşu gözetilerek dosya aktuer bilir kişiye tevdi edilmiş ve dosya kapsamında bulunan ödeme belgeleri ile davacı ….. tarihinde 13.373,00 TL, davacı ….. ise . tarihinde . TL ödeme yapıldığı, bu ödemeler hesap tarihi itibari ile güncelendikten sonra davacı . nihai .TL, davacı . ise . TL nihai maddi zararının bulunduğu aktuer bilir kişi tarafından rapor edilmiş ancak aktuer bilirkişi tarafından davacılar için hatır taşımasının söz konusu olup olmayacağı yönündeki TBK anlamında her hangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Beykoz 4.Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esasında kayıtlı dava dosyasının tetkiki ile davacı ile dava dışı araç sürücüsü . arkadaş olduğu ve taşımanın her hangi bir ücret karşılığı yapılmadığı davacılarının desteğinin hatır karşılığı taşınmasının söz konusu bulunduğu anlaşıldığından TBK’nın 51. Maddesi maddesi uyarınca, tazminattan uygun bir indirim yapılmasının gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunduğu, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre hatır taşımasında uygulanacak indirim oranının sonuç tazminat tutarı üzerinden en az %20 olması gerektiği ve somut olayda da alt sınırdan indirimin yapılmamasını gerektirir bir nitelik halin bulunmadığı göz edilerek nihai tazminat tutarları üzerinden %20 nispetinde hatır taşıması indirimi yapılmış;
37.885,01 TL*80/100=30.308,00 TL davacı…için,
45.276,21TL*80/100=36.580,96 TL davacı.için destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmiş ve davalıdan bu tutarların tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
TBK’nun 51. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti taktir edilemeyeceğinden davacı yargılama giderinden sorumlu tutulmamış ve davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş aşağıdaki şekilde neticeten hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-36.580,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacı . verilmesine,
2-30.308,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacı. verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 4.569,18 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.634,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.935,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.425.00 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.634,16 TL harç gideri toplamı 3,059,16 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 7.707,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2018