Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/478 E. 2019/814 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1249
KARAR NO : 2019/868

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 19.10.2018 tarihli dilekçesinde; müvekkil şirketle davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, 60.062,96 TL bakiye borcun ödenmemesi üzerine Anadolu —–.icra müdürlüğünün 2018/26817 E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, İtirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; taraflar arasında 01.01.2013 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile davacı şirketle —- usulü çalışmaya başlandığını, ancak davacının sözleşme koşullarına uymadığını, müvekkil şirketi, ticari işleyişte sürekli zor durumda bırakması nedeniyle müvekkil tarafından 26.11.2016 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, ancak davacının müvekkil mağazalarında satışı yapılmak üzere teslim ettiği bir kısım ürünleri bulunduğundan bu ürünlerin sözleşme kapsamında çözüme kavuşturulması gerektiğini, uyuşmazlığın bu noktada toplandığını, müvekkilinin sözleşme gereği ürünlerin iadesi için kargolama sürecini başlatmışken davacının bu iade süreçlerine itiraz ettiğini, sözleşme gereği iade ürünlerin teslim alınması hususu defalarca davacıya bildirilmiş İse de taşıma maliyetlerinin yüksek olacağından bahisle iadeleri kabul etmediğini, bunun üzerine davacının müvekkiline ihtarname göndererek tüm mağazalarda satılamayan stokların müvekkilin merkez deposunda toplanmasını, buradan da bizzat ürünlerin iade alacaklarını ihtar ettiğini, müvekkilin de buna uyduğunu, iade alınacak ürünleri merkez depoda topladığını ve iade alması için davacıyı bilgilendirdiğini, davacının buna rağmen ürünleri gelip teslim almadığını, depoda teslim almayı bekleyen ürün için tek taraflı 57.606.75 TL fatura kesere ödenmesini talep ettiğini, bunun dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Taraflar 04/09/2019 tarihli sulh sözleşmesi ile mahkememize müracaat etmiş olup 10/09/2019 tarihli oturumda da sulh sözleşmesi tekrar etmişler ve sulh sözleşmesi uyarınca karar verilmesini talep etmişlerdir. Tarafların sulh oldukları anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Taraflarca ibraz edilen 04/09/2019 tarihli sulh protokolü uyarınca davanın KABULÜ ile, 75.000 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 3415,50 (sulh nedeniyle 2/3 oranında) TL karar harcından 725,42 TL’si peşin yatırıldığından bakiye 2690,08 TL harcın protokol gereğince davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Yargılama giderlerinin protokol doğrultusunda taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Protokol doğrultusunda taraflar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5- Yatırılan avansın karar kesinleştiğinde istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.