Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/451 E. 2018/1190 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/451
KARAR NO : 2018/1190
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili bankanın—- Şubesi ile … arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını, borçlu tarafından borcun ödenmemesi üzerine, borçluya – – Noterliğinin —- tarih ve — yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarname uyarınca da borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmayınca, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından, söz konusu takip dosyası ile talep edilen borcun tamamına, faize, faiz oranına ve yetkiye itiraz edildiğini, Bu nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün—-Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe vaki itirazın iptaline, icra takibinin talep edilen miktar ve temerrüt faiz oranı üzerinden devamına, karşı taraf davalı- borçlunun haksız itirazı sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğü’nün—- E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinde belirtilen faiz oranı ve işlemiş faizin kanuna aykırı olması sebebiyle müvekkilinin haklı olarak itiraz ettiğini, davaya konu icra takibinden gönderilen ödeme emri incelendiğinde yıllık %42,08 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi talep edildiğini, dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde yıllık temerrüt faizi oranının belirtilmediğinin görüleceğini, bu itibarla davacı bankanın, sözleşmede yer almayan bir oranda, keyfiyetine göre temerrüt faizi oranı talep edebilmesine yasal olarak imkan bulunmadığını, bu nedenler muhacevesinde, haksız ve mesnetsiz olaraka açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi —— 13/11/2017 tarihli raporunda; “Davacı bankanın krediyi kullandıran şubesi ——borçlunun ikameti —– olduğundan davalı borçlunun icra takibine yönelik yetki itirazı yerinde bulunmamıştır. Borçlunun 19,10,2016 tarihinde 20.000 TL tutarında 36 ay vadeli nakdi ticari taksitli kredi kullandığı tespit edilmiştir. Kredinin ilk taksitinin vadesi 25.11.2016 olup, aylık kapital faiz oranı %1,49 yıllık kapital faiz oranı %17,88 olarak kararlaştırılmıştır, icra takibine konu edilen kredinin hiçbir taksitinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Davalının taksit ödemesi yaptığı yönünde bir cevabı da bulunmamaktadır Bu durumda icra takibinde talep edilen 20.000 TL asıl alacak hukuka uygun bulunmuştur. Dava dosyasına ibraz edilen kredi geri ödeme tablosunda yıllık %17,88 kapital faizi oranı yer almaktadır. Temerrüt faizi oranının taraflar arasında kararlaştınlmadığı kabul edilmek gerekir. Davanın konusu olan alacak ticari taksit ödemeli krediden kaynaklanmaktadır. Kredinin aylık taksitleri 735,91 TL olup, her taksit anapara, faiz ve BSMV kalemlerini içermektedir. Taksit tablosunda yer alan faiz kalemi kapital faizi olarak değerlendirilmektedir. Temerrüt faizi oranının taraflar arasında kararlaştınlmadığı kabul edildiğinden TBK m. 120,1 ve III hükümleri ışığında karara varmak uygun olacaktır. Temerrüt faizi oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte (25.11.2016 tarihinden itibaren) yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenmek gerekecektir (TBK m. 120,1). TTK 19. Maddesi gereğince taraflardan biri için ticari mahiyette olan iş, arada sözleşme olması halinde diğer taraf için de ticari olarak nitelendirilmek gerekir, Avans faiz oranı üzerinden değerlendirme yapılabileceği düşünülmektedir. Ancak yıllık kapital faiz oranının mevzuat hükümlerine göre belirlenen temerrüt faiz oranından fazla olması halinde (ki olayımızda böyledir) kapital faizi oranının temerrüt faizi için de geçerli olacağına ilişkin T8K m. 120,111 hükmü ışığında, asıl alacağa yıllık % 17,88 üzerinden temerrüt faizi işletilmesi uygun olacaktır. Öte yandan davalının esnaf olduğuna dair bir belge dosyada bulunmadığı için, kapital faizi borcunu ödemekte temerrüde düşen borçlunun icra takibinin başlama tarihinden önce temerrüt faizi ödemesi gerektiği düşünülebilecektir, Zira TTK m. 8 uyarınca her iki taraf için de ticari nitelikteki ödünç sözleşmelerinde bileşik faiz uygulanabilecektir, Davalının kredi borcundan kaynaklanan kapital faizi ve BSMV borcu 21.02.2017 takip tarihi itibariyle 1,259,13 TL olarak hesaplanmıştır. Kapital faizi Kasım 2016-Şubat 2017 dönemindeki taksitlerin faiz kısımları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Davalının kredi taksit borcundan kaynaklanan temerrüt faizi ve BSMV borcu 17.02.2017 noter kat ihtarname tarihi itibariyle 57,68 TL olarak hesaplanmıştır. Hesaplamada Kasım 20l6-0cak 2017 taksit tutarları dikkate alınmıştır. Toplam 20.000 TL asıl alacağa 17 02.2017 hesap kat tarihinden 21.02.2017 tarihine kadar temerrüt faizi işletilebilecek, oranı ise yıllık % 17,88 üzerinden hesaplanmak gerekecektir. Dolayısıyla temerrüt faizi ve BSMV tutarı 41,15 TL olacaktır. Sonuç olarak; takip talebinde olması gereken asıl alacak tutarı 20.000 TL. işlemiş faiz tutarı ise 1.367.96 TL olarak hesaplanmıştır. ” demiştir.
Bilirkişi Abdullah Barış Koç 12/02/2018 tarihli ek raporunda; “Borçlunun 19.10.2016 tarihinde 20.000 TL tutarında 36 ay vadeli nakdi ticari taksitli kredi kullandığı tespit edilmiştir. Krediye ilişkin aylık kapital faizi oranı %1,49, yıllık kapital faizi oranı ise % 17,88 olarak kararlaştırılmıştır. Davacı banka ile borçlu arasında düzenlenen taksitli ticari kredi ödeme tablosunda kapital faizine ver verilmiş olmakla birlikte yıllık temerrüt faizi oranına yer verilmediği belirlenmiştir. Davacı alacaklı kök raporumuza itirazda bulunarak, 40.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin 10. Maddesindeki hüküm nedeniyle yıllık %42,08 temerrüt faizi talep edildiğini iddia etmiştir. Davacı banka, bu maddede yer alan “işbu madde altında belirtilen şekilde ve yetkili merciler tarafından belirlenen azami hadler mevcut ise bu hadleri aşmamak üzere faiz uygulanabileceği” hükmüne dayandığını ileri sürmüştür. Yine aynı maddede “banka, uygulamakta olduğu faiz oranlarını müşteriye önceden ihbarda bulunmak suretiyle değiştirmeye yetkilidir” ibaresinin bulunduğunu beyan etmiştir. Davacı alacaklı, TCMB’na bildirilen faiz genelgeleri dahilinde temerrüt faizi talep edildiğini, dolayısıyla banka ile müşteri arasında temerrüt faizi oranının kararlaştırıldığının kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Öncelikle, davacının beyan ettiği genel kredi sözleşmesinin 10. Maddesinin metninde bankanın yıllık %42,08 oranında temerrüt faizi talep edebileceği hususu belirtilmemektedir. Ayrıca davacının ilgili dönemde TCMB’na bildirdiği azami faiz oranının yıllık %30 olduğu görülmüştür. Diğer yandan, 10. Maddede “bankanın önceden müşteriye bildirmek kaydıyla uyguladığı faiz oranını değiştirebileceği” belirtilmiştir. Dolayısıyla faiz oranını değiştirmek için müşteriye bildirimde bulunan bankanın mevcut faiz oranını da müşteriye bildirmiş olması gerektiği düşünülmektedir. Ancak genel kredi sözleşmesinde ve özellikle kredi geri ödeme tablosunda bu şekilde bir bildirimin/ibarenin yer almadığı kanısı edinilmiştir. Dolayısıyla, banka ile müşteri arasında temerrüt faizi oranının ayrıca kararlaştırılmadığı, bu nedenle müşteriyle geri ödeme tablosunda kararlaştırılan akdi kapital faiz oranının (yıllık %17,88) temerrüt faizi oranı yönünden de geçerli olması gerektiği kanısına varılmıştır. Buna mukabil, mahkemenizce genel kredi sözleşmesindeki 10. Madde ve devamındaki hükümlerin davacı bankaya TCMB’na yaptığı bildirimde ver alan azami faiz oranını uygulaması hakkını verdiğine karar verilmesi halinde yıllık faiz oranının yıllık %30 üzerinden uygulanması gerektiği düşünülmektedir. Davacı banka tarafından bildirilen ve ilgili dönem için uygulanacak azami faiz oranı olan yıllık %30 üzerinden yapılan hesaplamaya aşağıda yer verilmiştir. Davalının kredi borcundan kaynaklanan kapital faizi ve BSMV borcu 21.02.2017 takip tarihi itibariyle 1.269,13 TL olarak hesaplanmıştır. Kapital faizi Kasım 2016-Şubat 2017 dönemindeki taksitlerin faiz kısımları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Davalının kredi taksit borcunun anapara ödemesinin gecikmesinden kaynaklanan temerrüt faizi borcu 57,29 TL olarak hesaplanmıştır. Yanı sıra TTK m. 8,11 uyarınca her iki taraf için de ticari iş niteliğindeki ödünç sözleşmelerinde bileşik faiz uygulanabileceğinin kabul edilmesi halinde temerrüt faizi 109,24 TL hesaplanmıştır. Bu durumda, temerrüt faizinin yıllık %30 oranında dikkate alınması halinde 21.02.2017 tarihli ödeme emrinde talep edilmesi gereken alacak tutarının 20.000 TL anapara ve 1.378.37 TL faiz+BSMV olmak üzere toplam 21.378,37 TL olduğu kanaatine varılmıştır.” demiştir.
Bilirkişi Hasan Ünal 30/07/2018 tarihli raporda; Banka’nın takip talebinde belirttiği asıl alacak tutarı ile işbu incelemece bulunan asıl alacak tutarının farklı olduğu, Banka’nın keşide ettiği ihtarnamenin tebliğinden sonra verilen süre dolmadan takibe geçildiğinden, takip tarihine kadar vadesi gelen taksit anapara tutarları için muacceliyet ve temerrüdün oluştuğu, bakiye tutar içini takip tarihi itibarı ile muacceliyet ve temerrüdün oluşmadığı, vadesi gelen ve muaccel olan anap;ın toplamının 1.203,27 TL olduğu, Uygulanan akdi faiz oranının aylık 1,49 (yıllık % 17,88) olduğu, temerrüt faizinin Sözleşme’nin 43.18. maddesine İstinaden yıllık % 4! ,24 olması gerektiği, fakat Bankaı’nın yıllık % 42,08 talep etmesi nedeniyle talebe bağlı kalarak yıllık 42,08 faiz oranı uygulanması gerektiği, talebe: bağlı kalarak, takip arihi itibarı ile faizler ve fer ileri dâhil olmak üzere banka toplam alacağın 2.564,30 tl olduğu, temerrüt Faizi açısından, takip tarihinden sonra tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarına yıllık % 42,08 oranından temerrüt faizi uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varmıştır. Bilirkişi Hasan Ünal 17/09/2018 tarihli ek raporunda; Kök Rapordaki kanaatin dışında bir kanaat oluşmadığını belirtmiştir.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 18/10/2016 tarihinde 40000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı bankanın davalıya 19/10/2016 tarihinde 20000,00 TL tutarlı taksitli ticari kredi kullandırdığı, davalının ilk üç taksidi ödememesi nedeniyle davacı banka tarafından kredi borcunun tamamı muaccel hale getirilerek davalı hakkında İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı,
Davacı banka tarafından davalıya taksitli olarak ödenmek üzere geri ödenmek kaydıyla verilen 20000,00 TL.nin tamamının ya da bir kısmının davacı bankaya geri ödendiğine ilişkin iddia ve delil bulunmadığı, takip tarihi itibariyle üç taksit ödenmediğinden, sözleşmenin 43.1, 43.16, 43.18 maddeleri uyarınca herhangi bir ihtar yapılmadan dahi ödenmeyen taksitlere isabet eden asıl alacak ile sonraki taksitlerdeki asıl alacaklar olmak üzere toplam 20000,00 TL alacağın muaccel hale geldiği (ilk üç taksitteki asıl alacağın ise taksit tarihlerinde muaccel hale geldiği), Bilirkişi —– tarafından alacağın muaccel olmadığı yönündeki tespitin yerinde olmadığı,
Davalının taksitli ticari kredi ödeme planına uyması nedeniyle hükümsüz kalan ödeme planında yazan faiz oranlarının geçerli olmadığı, genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre bilirkişi —– tarafından hesaplamaya esas alınan faiz oranlarının yerinde olduğu, buna göre davacı bankanın, takip tarihinden önce ———- tarihli taksitlere isabet eden ana para bakımından 1218,62 TL akdi ve 77,60 TL temerrüt faizi, 64,81 TL BSMV alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün—— E sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 20.000,00 TL asıl alacak ve 1296,22 TL faiz ve 64,81 TL BSMV bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacak 20.000 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Asıl alacak 20.000 TL ye takip tarihinden itibaren %42,08 oranında faiz UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 1829,41 TL harçtan peşin alınan 259,32 TLharcın mahsubu ile bakiye 1570,09 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 259,32 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL, 4,60 TL vekalet pulu, 1700,00 TL bilirkişi ücreti, 192,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1928,50 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 1918,60 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2563,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 110,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/12/2018