Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/449 E. 2021/348 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/449 Esas
KARAR NO : 2021/348
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler kapsamında müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, bu sözleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak taahhüt edilmiş —- alacağın olduğunu, bunun haricinde tahakkuk eden hakedişinden ——-bakiye kalan alacağın bulunduğunu, fazladan yapılan —- alacağın olduğunu, ayrıca müvekkil tarafından verilen — teminat mektup bedeli zararı İle tahmini olarak nakde çevirme nedeniyle fazladan ödenen — zararın olduğunu öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam ———manevi tazminatın, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında –kapsamı ile imzalanan— sözleşmesinde, sözleşme bedeli olarak— olarak belirlendiğini, ———- sözleşme kapsamında yapılan işlere ilişkin taraflarca birlikte hak ediş belgesi düzenlendiğini, düzenlenen hakediş tutanaklarına uygun olarak davacı tarafından faturalar düzenlendiğini, bu faturaların ödemesi gerçekleşmesine rağmen davacının —– talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının, sözleşme kapsamı dışında fazladan çalışmaya konu — günlük iş bedeli — talep etmiş ise de, bu haksız talebe ilişkin müvekkil tarafından davacıya—-sayılı İhtarnamesiyle cevap verildiğini, ihtarnameye ekli liste İle talep edilen iş bedellerinin —— kapsamında kalan işlere ait olduğu ve sözleşme ile üstlenilmiş olan iş kalemleri için ilave ücret talep edilemeyeceğinin bildirildiğini, çalışanların —– ödemeyen, bu nedenle sözleşme uyarınca haklı olarak banka teminat mektubunun nakde çevrildiğini, sözleşmenin lO.maddesinde, alt işverenin bu sözleşme kapsamında yükümlülüğünü yerine getirmediği taktirde teminat tutarının müvekkili tarafından gelir kaydedileceği ifadesinin yer aldığını, müvekkilinin nakde çevrilen tutar ile ——— davacının çalışanları için teminat mektubu tutarının üzerinde prim tutarı ödemek zorunda kaldığını, manevi tazminat talebinin dayanağının da olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasında yapılan alt işveren sözleşmesinden kaynaklanan tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacı tarafın davalıdan sözleşme nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşması halinde miktarının ne kadar olduğu hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Davalı ile davacı arasında, —–tesislerinde bulunan bazı merkezlerin alt yapı ve üst yapı adaptasyon ve elektrifikasyon işlerinin davacı/taşeron tarafından yapılmasını konu edinen ve—işlerini kapsayan, ———– Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı tarafından—davalı şirkete keşide edilen — yevmiye sayılı ihtarnameye, Davalı tarafından, —davacıya gönderilen —- yevmiye sayılı cevap ihtarnamesi gönderilmiş
Davacı tarafından,— davalı şirkete gönderilen —- yevmiye sayılı ihtarnameye;Davalı tarafından. — davacı şirkete keşide edilen —-yevmiye sayılı cevap ihtarnamesi gönderilmiştir.
Dosya sözleşme uzmanı, 2 elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdii edilerek tarafların ticaret defter ve belgelerininde incelenerek rapor düzenlenmesi istenilmiş olup
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —— havale tarihli raporlarında özetle;
Davacı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden ve yerinde inceleme talebinde de bulunmadığından davacının ticari defterlerinin incelenmesi mümkün olamadığı,
1) Davacı bu davada özetle; “davacı ile davalı arasında 3 adet alt işveren (taşeron) sözleşmesinin akdedildiğini, davacının bu sözleşmelerin konusunu oluşturan işleri gereği gibi yapıp tamamladığını; fakat davalının davacının hakediş alacaklarının bir kısmını ödemediğini; ayrıca davalının, davacının fazladan yaptığı İşlerden kaynaklanan hak ediş alacaklarını da ödemediğini; öte yandan davalının davacının teminat mektubunu da haksız olarak paraya çevirdiğini; bu nedenlerle davacının maddi ve manevi zararlara uğradığını” iddia etmekte ve “davalıdan olan bakiye hak ediş alacaklarının tahsiline ve uğradığı zararların tazminine” karar verilmesini talep ettiği,
2) Davalı ile davacı arasında,—— tesislerinde bulunan bazı merkezlerin alt yapı ve üst yapı adaptasyon ve elektrifikasyon işlerinin davacı/taşeron tarafından yapılmasını konu edinen ve — kapsayan, —– Sözleşmesi — olarak akdedilen —- sözleşmesinin l.b maddesinde; taraflar “…işbu sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, —– kapsamındaki sözleşmelere ve bu işlere ilişkin olarak başka hiçbir tazminat, ödeme alacağının kalmamış olacağını, birbirlerine göndermiş oldukları — yevmiye numaralı ve —— yevmiye numaralı ihtarnamelerin konusunu oluşturan her türlü talepten, karşılıklı olarak vazgeçmiş olacaklarını, en geniş manada ibra, kabul ve beyan etmektedirler” hükmüne yer verildiği, Bu hükme göre; davacının bu davadaki bakiye hakediş alacağı ve tazminat talepleri, işbu —– tarihli son sözleşmeye dayandırılabileceği, zira taraflar bu sözleşme hükmüyle, önceki sözleşmelerden doğmuş alacaklarından dolayı birbirlerini ibra ettikleri,
Son sözleşme konusunu oluşturan işin toplam hak ediş bedelinin— olarak kararlaştırıldığı, Raporun teknik kısmındaki tespitlerden, davacının bu sözleşmenin konusunu oluşturan işleri yapıp tamamladığının anlaşıldığı, Davalı/işveren, işlerin eksik ve/veya ayıplı yapıldığını ispatı yönünde herhangi bir delil de sunmadığı,
3) İşbu — tarihli sözleşmenin akdedilmesinden sonraki dönemde, davacı tarafından davalıya —-tarihli noter ihtarnamesi keşide edildiği, Bu ihtarnameyle; “davacının sözleşme konusu işlerden kaynaklanan bakiye — hak ediş alacağının bulunduğu, bu ödemenin, — edişten bakiye kalan kısım olan — ayında tahakkuk eden bedel olduğu; davalının onayı ile yapılan — boyunca yapılan fazla İslerden kaynaklanan— hak ediş alacağı olduğu* beyan edilmiş ve “önceki bakiye —- olmak üzere toplam —– İçinde ödenmesi” ihtar edildiği,
Ne var ki davacı, yukarıda belirtilen ihtarnamesinde, sözleşme konusu islerden kaynaklanan bakiye—— alacaktan kaynaklanan bakiye tutar olduğunu beyan etmiş olmasına rağmen; dava dilekçesinde, —- alacağı olduğunu beyan etmiştir. Nitekim ——— olarak kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla davacının ihtarnamedeki talebi, sözleşmede kararlaştırılmış olan bedel ile uyumludur. Yani davacı ihtarnamede, son sözleşmeden kaynaklanan toplam —hakediş alacağının bakiye— kısmının tahsilini talep etmiştir. Davacının ihtarnamedeki bu beyanı karşısında kanaatimizce; —- toplam hak ediş tutarının büyük kısmının davalı tarafından davacıya Ödendiği ve bu ödemeler sonucunda davacının az bir bakiye alacağının kaldığı kabulü gerekeceği,
Raporun MALİ KISMINDAKİ tespitlere göre, davalının ticari defterleri usulüne uygun tutulduğu, Davacı ise ticari defterlerini ibraz etmediği, Davalının ticari kayıtlarına göre, davacının davalıdan, bakiye– alacağı kaldığı, bu alacağın, — tarihli son sözleşmeden kaynaklanan —- davacı hak ediş alacağının bakiye kısmı olduğu kanaatine varıldığı,
Davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan son sözleşme ise, —– tarihinde akdedilmiş olup, sözleşmenin l.b maddesinde; “tarafların önceki sözleşmelerden kaynaklanan herhangi bir alacaklarının kalmadığı” açıkça kabul edilmiştir. Sözleşmede yer alan bu hüküm karşısında kanaatimizce; davalının, kesin delil gücüne sahip olan ticari defterlerinde kayıtlı olan — ödemeyi yaptığının, sözleşmenin ilgili hükmü (ibra hükmü) ile ispat edildiği
Sonuç itibariyle, raporda açıklanan gerekçelerle, taraflar arasında akdedilmiş olan —- tarihli sözleşmeden dolayı, davacının davalıdan, davalının kesin delil gücüne sahip olan defterlerinde kayıtlı olduğu gibi, bakiye—-alacağı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
4) Davacı her ne kadar “fazladan iş yaptığını, dolayısıyla da bu fazla işten kaynaklanan hak ediş alacağının olduğunu” iddia etmişse de; bu iddiasını ispat edemediği,
Ayrıca davacı her ne kadar, teminat mektubunun haksız olara paraya çevrilip tahsil edildiğini iddia etmişse de; bu iddiası yerinde görülmediği, Şöyle ki: Raporun MALİ KISMINDA açıklandığı üzere; davalının, davacı adına toplam —- ödemesi yaptığı ve banka ödeme dekontlarını da sunduğu. Davalının,– ödemesini yaptığı –tarihinde davacıya bakiye —cari hesap borcu olup, davalının, davacıya ait nakde dönüştürülen — teminat tutarını,— tarihinde cari hesabına alacak yazdığı— — bu işlemden sonra davalının, davacıya bakiye —— borcunun kaldığı anlaşıldığı,
Davacı ayrıca, davalının hak ediş ödemelerini zamanında yapması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmişse de; bu iddiası da yerinde görülmediği, Şöyle ki: Davalının, bakiye —- davacı hak ediş alacağını zamanında ödemediğinin anlaşıldığı, Davacı bu alacağının tahsilini davalıdan,—– tarihli ihtarnameyle talep ettiği, Bu ihtarnamenin davalıya tebliği ile birlikte davalı, işbu bakiye davacı alacağını ödemede temerrüde düştüğü, Eğer davacı, davalının temerrüdü nedeniyle zarara (gecikme zararına) uğramışsa, bu zararının tazminini davalıdan TBK.md.118 uyarınca talebe hak kazanacağı, ne var ki davacı, davalının bakiye borcunu ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle zarara uğradığını ispat edemediği, bu nedenle davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat alacağına hak kazanamadığı.
Sonuç olarak,
Davacının davalıdan bakiye—- alacağının bulunduğu; talep gibi dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği; yönünde kanaat bildirilmiştir.
Rapora itiraz neticesinde bilirkişilerden ek rapor tanzimi istenilmiş,
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —– havale tarihli ek raporlarında, kök raporlarındaki görüşlerinde değişiklik yapmamışlardır.
Bilirkişi heyet raporu dosya içeriğine uygun ve denetlenebilir olduğundan mahkememizce de benimsenmiştir.
Davalı ile davacı arasında, —– tesislerinde bulunan bazı merkezlerin alt yapı ve üst yapı adaptasyon ve elektrifikasyon işlerinin davacı/taşeron tarafından yapılmasını konu edinen ve— işlerini kapsayan,—— imzalanmıştır.
Davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan son sözleşme ise——- tarihinde akdedilmiş olup, sözleşmenin l.b maddesinde; “tarafların önceki sözleşmelerden kaynaklanan herhangi bir alacaklarının kalmadığı” açıkça kabul edilmiştir. Sözleşmede yer alan bu hüküm karşısında kanaatimizce; davalının, kesin delil gücüne sahip olan ticari defterlerinde kayıtlı olan —- ödemeyi yaptığının, sözleşmenin ilgili hükmü (ibra hükmü) ile ispat edildiği,
Son sözleşme konusunu oluşturan işin toplam hak ediş bedelinin—olarak kararlaştırıldığı, Raporun teknik kısmındaki tespitlerden, davacının bu sözleşmenin konusunu oluşturan işleri yapıp tamamladığının anlaşıldığı, Davalı/işveren, işlerin eksik ve/veya ayıplı yapıldığını ispatı yönünde herhangi bir delil de sunmadığı,
Davacı her ne kadar, teminat mektubunun haksız olara paraya çevrilip tahsil edildiğini iddia etmişse de; bu iddiasının yerinde görülmediği,
Davacı her ne kadar “fazladan iş yaptığını, dolayısıyla da bu fazla işten kaynaklanan hak ediş alacağının olduğunu” iddia etmişse de; bu iddiasını ispat edemediği, davalının hak ediş ödemelerini zamanında yapması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmişse de; bu iddiası da yerinde görülmediği, davacı, davalının bakiye borcunu ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle zarara uğradığını ispat edemediği, bu nedenle davacının davalıdan ayrıca maddi ve şartları oluşmayan manevi tazminat alacağına hak kazanamadığı değerlendirilerek; Davacının davalıdan bakiye —— alacağının bulunduğu; talep gibi dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1— dava tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.521,49 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 853,88 TL harç ile dava esnasında yatırılan 170,78 TL ve 1.536,97 TL tamamlama harçlarından mahsubu ile fazladan yatırılan 40,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL harç ile dava esnasında yatırılan 170,78 TL ve 1.536,97 TL tamamlama harçları toplamından iade edilecek 40,13 TL harcın mahsubu ile 2.521,49 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 5.870,20 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul- kısmen red oranına göre hesaplanan 4.334,03 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 5.536,88 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ile vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2021