Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/409 E. 2018/485 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/409 Esas
KARAR NO : 2018/485

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23.09.2010
BİRLEŞEN DOSYA DAVA TARİHİ : 27.10.2010
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 2016/4389 Esas-2017/1190 Karar sayılı ilamı ile verilen bozma kararı üzerine yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı-birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket olan —- şirketi ile anlaşmak sureti ile diğer davalı — Şubesinin belirli bölümlerinde bir kısım tadilat işleri ile ilgili olarak anlaşmaya vardıklarını, davalı — firması ile müvekkili arasında şifahi anlaşmaları üzerine Türkcell firmasının bir kısım dekarosyon işlerinin yapıldığını ve teslim edildiğini, işin her aşamasında her iki davalı ile malzeme alımı renk ayarlama ve ölçümler konusunda anlaşma sağlandığını, işin tamamlanarak davalılara teslim edildiğini, hatta Türkcell yetkililerinin cam bir bölmenin rengini istemediklerini bildirdiklerini, bu durum karşısında o camın çıkartılarak Türkcell firmasının istekleri doğrultusunda takıldığını, malzemeleri ve işçiliği kapsayacak şekilde yapılan işlerden dolayı ödemelerin yapıldığını, ancak 08.12.2009 tarihli — irsaliyeli 51.02,38 TL bedelli faturadan 29.320,28 TL bedelin ödenmediğini, itiraz ettiğini, davalı— firması ve işvereni olan Türkcell firmasının işlerinin yapılmadığını iddia ederek kalan bakiye 29.320,28 TL sine itiraz ettiklerini ancak bu alacak ödenmeyince ve itiraz edilince alacağın sabitlenmesi için Kartal —. Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile — D. İş sayılı dosyası ile yapılan işin bedelinin tespit edildiğini ve bu nedenle dava açmak zorunluğunun ortaya çıktığını belirterek müvekkilinin alacağı olan 29.320,28 TL müştereken ve müteselsilen 08.12.2009 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı – Birleşen dosya davacı —vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin — Hiz. A.Ş ile —- adresinde bulunun Plaza binası salonu ile adalar cafede yapılacak olan dekarasyon ve renavasyon işlerinin yapımı konusunda sözleşme yaptıklarını, müvekkili şirket tarafından üstlenilen edinimlerin yerine getirilmesi için müvekkili şirketin davacı taraf ile anlaştığını davacı şirketin mahalde çalışmaya başladığını, üstlenmiş olduğu işi aradan epey bir zaman geçmesine rağmen birçok kısmını yapmadığını, yaptıklarını da eksik yaptığını, davacının bu tutumu karşısında Türkcelle işi zamanın da teslim edemeyeceğini anlayan müvekkili şirketin davacı taraf işi yapmayınca eksik hatalı yapınca başka bir şirkete yaptırdığını, müvekkili şirketin karşı tarafa yapılan kısmın üzerinden 41.000,00 TL ödediğini davacının işi laiki ile teslim etmediğini, davacının ihtar çektiğini, müvekkili şirketin davacının işi gereği gibi yapamamasından dolayı bunu başka firmalara yaptırdığını, ödemeler yaptığını, dolayısı ile açılan davanın haksız ve yersiz olduğundan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen dava ise eksik işlem giderim bedeli ve manevi tazminat alacağının tahsiline istemlerine ilişkindir.
Mahkememizin —- E-K sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı-birleşen dosya davacısı —tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi neticesinde Y. 15. HD’ nin 2015/6159-2016/2646 E-K sayılı ilamı ile;
“Davacı taşeron ile davalı yüklenici —- İnş. Ltd. Şti. arasında diğer davalı …Ş.’nin — Kartal Plaza Şubesi’nin bir kısım tadilat işlerinin yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. Sözleşme şifahi olarak yapılmış olup taraflar bedel konusunda anlaşamamaktadırlar. Davalı yüklenicinin 41.000,00 TL ödeme yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taşeron bir takım eksik ve kusur bulunmak suretiyle işi tamamlayıp teslim etmiştir.
Davacının düzenlediği 26.09.2009 tarih —- sıra nolu 18.295,90 TL meblağlı faturanın davalı yükleniciye tebliğ edilip 6572 sayılı TTK’nın 23/II. maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmediğinden içeriğinin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
08.12.2009 tarihli faturada yazılı imalâtlara gelince, bu faturada yazılı işlerin davacı taşeron tarafından gerçekleştirildiği sabit olup uyuşmazlık bedeli konusundadır. İşin yapıldığı ileri sürülen 2009 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 366. maddesi hükmünce bu halde iş bedelinin KDV’si de içinde olan mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplanması gerekir. Delil tespit dosyasında belirlenen iş bedeli ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunca saptanan bedel arasında fark bulunmasına rağmen bu fark giderilmemiş, 08.12.2009 tarihli fatura tebliğ edilmiş ise de; yüklenici tarafından 8 günlük sürede itiraz edildiğinden içeriği kesinleşmediği halde kesinleşmiş gibi faturalar esas alınarak hesaplama yapılarak sonuca gidilmiştir.
Bu durumda mahkemece konusunda uzman teknik bilirkişiden yapıldığı sabit olan 08.12.2009 tarih —- seri nolu faturada yazılı imalâtların işin yapıldığı 2009 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli hesaplattırılıp bulunacak bu bedele 26.09.2009 tarih — seri nolu fatura bedeli 18.295,90 TL eklendikten sonra bulunacak toplam miktardan davacının temyizi olmaması nedeni ile kesinleşen 8.802,80 TL’lik eksik işlerin giderim bedeli ve ihtilâfsız 41.000,00 TL ödeme mahsup edilip varsa asıl davada kalan miktar üzerinden sonucuna uygun karar verilmesi, davadan önce yöntemine uygun ödeme talepli ihtar bulunmadığı gibi kesin vade de bulunmadığından dava tarihinden talep gibi ticari faize hükmedilmesi gerekirken bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
20.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, yapıldığı sabit olan 08.12.2009 tarih — seri nolu faturada yazılı imalatların işin yapıldığı 2009 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile KDV dahil toplam bedelinin 48.994 TL olduğu, davacının yapmış olduğu imalatlar sebebiyle talep edebileceği toplam tutarın (48.994 + 18.295,90 =) 67.289,90 TL olduğu, bulunan toplam bu miktardan eksik işlerin giderim bedeli (8.802,80 TL) ve 41.000 TL’ lik ödemenin mahsubu neticesinde sonuç olarak kalan davacı alacağının 17.487,10 TL olduğu tespit edilmiştir.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda düzenlenen teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli işbu rapor içeriği mahkememizce de benimsenmiş olup, benimsenin rapor doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile,
17.487,10 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile;
Karar tarihinde alınması gerekli 1.194,54 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 435,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 759,09 TL harcın davalı A4 Mimarlıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan ve davanın kabul oranına göre belirlenen 1.850,83 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 435,45 TL harç gideri toplamı 2.286,28 TL nin davalı — alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
Davalı —tarafından yapılan ve davanın red oranına göre belirlenen 411,64 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı — ödenmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı-davalı —hakkında açılan davaya yönelik feragat nedeni ile red kararı ile asıl dava ve birleşen dosyadaki dava yönünden verilen red kararlarının Temyiz incelemesi neticesinde kesinleşmiş olduğu hususu dikkate alınarak işbu dosyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2018