Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/403 E. 2018/901 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1305
KARAR NO : 2018/955

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 12/09/2016 tarihinde —- plakalı aracı ile İstanbul’dan Kırıkkale’ye giderken Ankara – Kırıkkale istikametinde (Ankara – Elmadağ 53 km) 80-90 km hızla seyir halindeyken —- plakalı kasasında hayvanlar ve malzemeler olan kamyoneti orta şeritte İlerlerken sollamamak istediğini, geçerken tentesinin olmamasından ve önlem alınmamasından dolayı kamyonetin kasasında bulunan damacana ve iç içe olan saman çuvallarının 2-3 metre önüne düştüğünü, damacananın Ön tamponuna çarptığını, saman çuvalları ve uçuşan samanların aracının ön tarafına dağıldığını, önünde olan kamyonete de sol arkadan gelen plakasını alamadığı bir araca çarpmamak için sağa yöneldiğini ve barlyere çarptığını, daha sonra olayı gören sol arkadaki aracın içerisindekilerin uyarısıyla dikiz aynasından çarpmayı gören kamyonet şoförünün kaza mahalline yanına babası İle birlikte geldiğini, (Kamyonet şoförü kazayı dikizden gördüğü halde olayı gören bir aracın şoförünün uyarısıyla gelmiştir) karşı tarafın polis çağırdığını, polisin yanlarındayken polislerin yardımı İle kaza tespit tutanağı tuttuklarını, Kırıkkale’den gelen polislerin tutanağı karşı tarafın suçunu kabul etmesinden dolayı gerek yok zaten kaza tespit tutanağında her şey açık dediklerini ve imzalamadıklarını, karşı tarafın suçunu kabul ettiğini ve kaza tespit tutanağını kendisinin tuttuğunu ve imzaladığını, aracını 21.000 TL karşılığında almak istediklerini, ancak kendisinin kabul etmediğini, bu esnada ağabeyi olan —- ve kuzeni olan —-‘ın olay mahalline geldiğini, aracını çekici ile aynı gün —–adresindeki servise bıraktığını ve halen serviste olduğunu, karşı tarafın sigorta şirketine 20 Eylül 2016 tarihinde başvurduğunu, 09 Kasım 2016 da —– Sigorta firmasından bir yetkilinin kendisini aradığını, zararının karşılanacağını söylediğini, 14 Kasım 2016 da tekrar aradıklarını, kusurun onlarda olmadığını ve ödemeyeceklerini belirttiklerini ve sonuç olarak zararın karşılanmadığını beyan ile, davanın kabulü ile araçta meydana gelen değer kaybının 10.000 TL ve daha sonra bilirkişi ve ekspertiz raporlarına göre artırılarak kaza tarihi olan 12/09/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen hesaplanarak tanzimini, aracın serviste geçen günlerine ilişkin ikame araç masrafının hesaplanarak tanzimini, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 12/09/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen —- plakalı aracın, —- Sigorta A.Ş. nezdinde —- numaralı 28/04/2016 – 2017 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunmakta olup kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31,000-TL olduğu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketine hasarın İhbarı üzerine açılan hasar dosyası içeriğinin İncelendiğini, dosyaya sunulan sigortalı araç sürücüsünün beyanına göre sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu nedenle öncelikle konusunda uzman bilirkişi marifetiyle kusur konusunda bilirkişi raporu alınmasını ve sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespiti halinde davanın reddini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili sigorta şirketinin Trafik Sigortacısı olup Trafik Poliçesi Genel Şartları kapsamında zarardan sorumlu olduğunu, araçta meydana gelen maddi hasarın tayininde ve sigorta şirketince ödenecek tazminat tutarının belirlenmesinde Trafik Sigortası Genel Şartlarının esas alınması gerektiğini, (Genel Şartların B.2. maddesine göre), davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafın aracında meydana gelen “DEĞER KAYBI” miktarının tespit edilebilmesi İçin Trafik Sigortası Genel Şartlan BK-I’de yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, bu kapsamda, aracın geçmişte başka bir kazaya karışıp karışmadığının tespiti ile bu kaza nedeniyle değer kaybı tazminat? altp almadığının tespiti, aracın km’si, aracın hasar gören parçalarının değer kaybına neden olup olmayacağının tespiti, teminat dışında kalan hallerden birinin olup olmadığının tespiti, davayı kabul manasında olmamak üzere, değer kaybı tazminat hesaplamasında dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan birinin genel şartlara göre eksper tarafından araçta meydana gelen hasar ve onarım şeklinin değer kaybına etkisi 1 ila 5 arasında puanlanması gerektiğini, bunun her hasarda 5 verilecek anlamına gelmediğini, her somut olayda bilirkişi/eksper tarafından hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, somut olayda bağımsız eksper tarafından uygun olarak değerlendirme yapıldığı kanaatinde olduklarını, Sayın Mahkemece de bu hususun göz önünde bulundurulmasını talep ettiklerini, Trafik poliçesi Genel Şartlarının A.6 Teminat Dışında Kalan Haller “k” bendini hükmüne göre dolaylı zararların teminat dışı olduğunu, bu nedenle davacı tarafın aracının tamirde kaldığı süre boyunca araçsız kalması nedeniyle uğradığı zararların teminat dışı olduğunu, gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici \ olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin anılan madde gereği reddinin gerektiğini beyan ile, davacı tarafın; “maddi tazminat” talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için, “Kusur ve Hasar Bilirkişi” incelemesi yaptırılmasını ve alınacak raporların taraflarına tebliğ ettirilmesini, davalının yokluğunda yaptırılan tespiti kabul etmediklerini, müvekkili şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—–cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde adresine tebliğ edilmediğini, kendisinin 4 Mayıs 2016’dan beri vatani görevini yapmak üzere-12 aylık- halen askerde olduğunu, dava dilekçesinin babasına tebliğ edildiğini, davacının iddiasına göre kazanın Ankara Elmadağ 53.km sinde meydana geldiğini, olay yeri istanbul olmadığına göre davanın açıldığı İstanbul mahkemelerinin de yetkisiz olduğunu, yetkili Mahkemenin kazanın meydana geldiğif Ankara) Elmadağ Mahkemeleri olduğunu, aldı kl davalı olarak kendi yerleşim yerinin de (Çorum) Sungurlu olduğunu, dolayısıyla davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, öte yandan davacının, dilekçesinde istediği rakamı somut ve net bir şekilde tespit ederek talep etmediğini, o nedenle dilekçenin HMK’ya aykırı bir şekilde düzenlendiği için dilekçenin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi damacana ve saman çuvallarının kendi aracından düştüğüne ilişkin delili de bulunmadığını, trafiğin yoğun bir şekilde seyrettiği karayolunda kazanın sebebinin kendisinden kaynaklandığını sadece davacının İddia ettiğini, kendisinin yolda durma sebebinin arkalarından gelen ve aynı köyden olan —–‘nun kaza yaptığını zannettiklerini, davacının yaptığı kazanın müsebbibinin kendisi olmadığını, kendisinin kusurunun olmadığını, zaten yolun 4 şeritli olup kendisinin en sağdaki şeritten oldukça yavaş bir şekilde iniş aşağı seyrettiğini, aracında da Kurban Bayramı’nda satın aldığı 5 tane canlı hayvan bulunduğunu, o nedenle süratli seyretmesinin olanaksız olduğunu, dolayısıyla olaya nasıl ve kimin sebep olduğunu da bilmediğini, ayrıca, kendisinden kaynaklanmış olsa blle-kabul ettiği anlamına gelmemek üzere davacının aracında meydana gelen hasarın miktarının da, talep ettiği gibi, yüksek, fahiş ve afaki olduğunu, değer kaybının da söz konusu olmadığını, kendisinin de davacının aracını bedel karşılığında almak İstediği hususunun da doğru olmadığını, kendisinin öyle bir teklif de bulunmadığını, davacının damacana ile saman çuvallarının aracından kendi aracının 2-3 metre önüne düştüğünü iddia ettiğini, oysa trafiğin oldukça yoğun ve hızlı seyretmesinin böyle bir güzergâhta imkansız olduğunu, çünkü bu iddianın hem araçlar arasında bulunması gereken takip mesafesine uymadığını hem de fiilen böyle bir durumun imkânsız olduğunu -fizik kurallarına aykırılık gösterdiğini, davacının aracı bir hafta önce satın aldığı ve deneyimi olmadan uzun yola (istanbul’dan Kırıkkale’ye gelmekteydi) çıktığının da anlaşıldığını beyan ile, öncelikle dâvanın yetkisizlik nedeniyle reddini, olmadığı takdirde de yargılama neticesinde de husustan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişiler —– ve —– 23/12/2017 tarihli raporda; 12.09.2016 tarihinde meydana gelen olayda: Kusur yönünden yapılan değerledirmeye göre ; Davacı sürücü —-‘in %20 (Yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı kamyonet sürücüsü —-‘nun %80 (Yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, hasar ve değer kaybı yönünden yapılan değerlendirmeye göre ; 12.09.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, —-plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş sekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu —- plaka sayılı FORD FIESTA TREND 5K 1.25İ 2012 marka-model otomobilin serbest piyasa koşullarında piyasa rayiç değerinin 32500- TL civarında olduğu, davacının —- plaka sayılı FORD FIESTA TREND 5K 1,25i 2012 marka-model aracında 12.09.2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle 4.409- TL değer kaybı oluşabileceği, davacı —-‘nın —- plaka sayılı 2012 model otomobilinde oluşan 4.409-TL değer kaybı tutarının %80’i olan 3.527 TL (ÜcbinbesvüzvIrmivediTL) ‘den, davalı —-‘in 6098 Sayılı Kanunun 49.maddesine göre ve kaza tarihi olan 12.09.2016 gününden itibaren, davalı —-‘nun ise ZMMS Genel Şartlarının A.5 maddesine göre ve 17.11.2016 dava tarihinden itibaren. 3095 savılı Kanunun 1 .maddesine göre yasal faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varmıştır.
Birleşen İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin —- plakalı aracı ile seyir halindeyken davalı —–‘ nun sevk ve idaresinde —- plakalı kamyonetin tentesinin olmaması ve gerekli önlemlerin alınmamasından dolayı kamyonet kasasında bulunan damacana ve saman çuvallarının düşmesi neticesinde meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin aracının kullanılamaz hale geldiğini, aracın pert bedeli olarak 11.000,00 TL ye satıldığını, bilirkişi incelemesi sonucunda kaza tarihi itibariyle araç bedelinin 32.500,00 TL olarak belirlendiğini, pert bedeli düşülerek 21.500,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar aleyhine açılmış ve halen derdest olan İstanbul Anadolu—- Aliye Ticaret Mahkemesinin— E. Sayılı dosyası ile iş bu davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–Esas —- Karar sayılı 08/05/2018 tarihli ilamı ile dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Asıl dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklanan maddi zararın giderilmesi istemine, birleşen dava ise aracın sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan bedelin ödenmesi istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, sigorta şirketine yazılan müzekkere cevapları, hasar dosyası, bilirkişi raporu, tanık beyanları, Kırıkkale—-. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- D.iş S.lı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Kaza tarihi olan 12/09/2016 tarihinde davacıya ait olan —- plaka sayılı araç ile, davalı—-‘nun sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı —- plaka sayılı araç arasında meydana gelen kazada, davacını aracının hasara uğradığı, yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları, davalı sürücünün de imzasının bulunduğu kaza tespit tutanağındaki davalı beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkte alınarak değerlendirme yapan bilirkişi —- tarafından düzenen asıl ve ek rapora kusur değerlendirmesi yönünden üstünlük tanınarak davacı sürücü —-‘in %20 (Yüzde yirmi) oranında , davalı tarafa sigortalı kamyonet sürücüsü —-‘nun %80 (Yüzde seksen) oranında kusurlu olduğunun mahkememizce kabul edildiği;
Bilirkişi raporunda davacıya ait aracın ikinci el değerinin 32500,00 TL, hasar bedelinin 14827,76 TL, hasarlı fiyatının ise 12000,00 TL olarak tespit edildiği, her ne kadar bilirkişi tarafından aracın tamirinin ekonomik olduğu belirtilmiş ise de, aracın hasarsız ikinci el değeri, hasar bedeli ve hasarlı bedeli dikkate alındığında aracın tamirinin ekonomik olmadığını ve bu durumda davacının, aracın ikinci el değeri ile hasarlı değerinin arasındaki fark kadar (32500,00 TL – 12000,00 TL = ) 20500,00 TL maddi zararının oluştuğunu kabul etmek gerektiği, davalı sürücünün ve sigorta şirketinin bu zarardan kusurları oranında (20500,00%100X80) 16400,00 TL ile sorumlu oldukları anlaşıldığından asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A-) 1-ASIL DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan 170,78 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 134,88 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı—- Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
B-) 1-BİRLEŞEN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 16.400 TL maddi tazminatın davalı —- yönünden kaza tarihi olan 12/09/2016 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi bakımından birleşen dava tarihi olan 03/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1120,28 TL harçtan peşin alınan 367,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 753,11 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 367,17 TL harcın davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL ve 84,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 125,10 TLden kabul edilen kısma isabet eden 95,43 TLsinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı —- Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/10/2018