Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/382 E. 2018/281 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/382 Esas
KARAR NO : 2018/281

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında —- adresinde —-Sitesinde bulunan A, B ve C blok binaların çatı ve teraslarına püskürtme, köpük şeklinde su yalıtımı yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı tarafından 5 yıl süreli Garanti Belgesi düzenlenerek, 22.09.2015 tarihinde imza altına alındığını,A ve B Bloklarda işçilikten ve davalı tarafından, taraflar arasında mutabık kalınan malzeme dışında başkaca malzeme kullanılmasından kaynaklanan sorunlar meydana geldiğini, defalarca tadilat yapılmasının ayıbın giderilmesi neticesini doğurmadığını, müvekkili müteahhit şirketin daireyi satın alan kişiye tesliminin mümkün olmaması sebebiyle daire sahiplerine 12.000,00 TL kira bedeli ödendiğini, davalı şirketçe iki yıldır süregelen tadilatlarla sorunların giderilememiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından sorunlu alana geçici tadilat yapılması maksadıyla başka bir şirketle anlaşıldığını, bu şirkete söz konusu tadilatın yaptırılması, davalı tarafından müvekkilinin anılan eylemi yapmak zorunda bırakılması sebebiyle de 13.080,00 TL zarar daha doğduğunu, ancak yaptırılmakta olan tadilatın geçici nitelik arz ettiğini, A ve B Bloklarının yeniden yapılması gerektiğini, sözleşme konusu borcu gereği gibi yerine getirmemiş olan davalı şirketin, müvekkili şirketi uğrattığı toplam 25.080,00 TL zararın tazmini gerektiğini, davalı şirket tarafından gereği gibi ifada bunulması için müvekkili şirket tarafından 08.08.2016 tarih ve —sayılı ihtarnamenin gönderildiğini, ancak davalı şirketçe dikkate alınmadığını, müvekkili şirketin mağduriyetinin halen devam ettiğini, fazlaya ve ıslaha dair her türlü hakları saklı kalmak üzere şimdilik; 51.700,00 TL sözleşmeden dönme sonucu bedeli iadesi atacağı, sözleşmeden dönme mümkün olmadığı takdirde, 51.700,00 TL ayıbın giderilmesi bedeli alacağı, sözleşmeden kaynaklı borcun davalı şirketçe gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle müvekkili şirketin yapmak durumunda kaldığı 12.000,00 TL kira ödemeleri ve 13.080,00 TL geçici tadilat bedeli ödemesi olmak üzere toplam 25,080.00 TL ödemeden kaynaklı zarar alacağı olmak üzere şimdilik 76.780,00 TL’nin, dava tarihinden itibaren İşleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalı tarafın taşınır – taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HMK. 119. maddeye göre aykırı okluğunu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinin sonunda davacı tarafça fazlaya ilişkin dava ve talep haklan saklı tutularak, 51.700,00 TL ayıbın giderilmesi bedeli ve 25.080,00 TL ödemeden kaynaklı zarar toplamı olarak 76.780,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi İle birlikte davalıdan alınmasının talep edildiğini, ancak dava dilekçesinde yalnızca 25.080,00 TL alacağın doğumuna ilişkin maddi olaylar ve hukuki gerçeklerin yazıldığını, talep sonucunda talep edilen 51.700,00 TL’nin hangi yasal dayanaklarla ve niçin bu tutarda talep edildiğinin belirtilmediğini, bu nedenle Mahkemeden öncelikle bu husustaki eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesini, bu süre içinde de eksiklik tamamlanmazsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, müvekkil ile davacı tarafın dava dilekçesinde yazılı işin müvekkili tarafından yapılması üzerine anlaştıklarını, müvekkili firmaca bu anlaşmadan sonra işin yapımında kullanılacak malzemelere numune olarak götürüldüğünü ve bu numunelerin kullanılmasına davacı tarafça onay verildikten sonra işin yapımına başlandığını, işin tamamtnın zamanında ve eksiksiz olarak müvekkili tarafından ifa edilerek, 22.09.2015 tarihinde garanti belgesi düzenlemek suretiyle teslim edildiğini, teslim edilmeden önce müvekkili firma tarafından işin kontrol ve denetiminin yapıldığını, ancak, davacı tarafça 08.08.2016 tarihinde {¿şin tesliminden tam 1 yıl sonra) müvekkili firmaya İhtarname gönderildiğini, ancak ihtar süresinde olmadığından söz konusu ihtarnamenin bir hükmünün bulunmadığını, 2 yıldır tadilat gördüğünü İddia eden davacının bu hususta hiçbir belge sunmadığını, davacının sunduğu belgelerin kendisi tarafından hazırlandığını ve yanıltma amacı taşıyan sonardan hazırlanmış belgeler olduğunu, sunulan belgelerin 1’den 4e kadar numaralandırdığını, 2 numaralı gider pusulasının; 09,03.2017, 3 numaralı gider pusulasının; 14.03.2017 tarihli, 4 numaralı gider pusulasının ise; 09.04.2016 tarihli olduğunu, normal şartlar altında 4 numaralı gider pusulasının en sonra tarihli olması gerektiğini, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, müvekkili ile davalı arasında davaya konu taşınmazların belirli konularda yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı tarafça 5 yıl süreli garanti belgesi düzenlenerek 22.09.2015 tarihinde imza altına alındığını, davalı tarafça ifa borcunun gereği gibi yerine getirilmediğini, sözleşmeden dönme nedeniyle bedel iadesi ve uğranılan zarar olmak üzere toplam 76.780 TL’ nin davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ettiği,
Davalı vekilinin, 22.09.2015 tarihinde teslim edilen işin sözleşmeye aykırı olduğu iddiasıyla bir yıl sonra bildirilmiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ettiği,
Davaya konu 22.09.2015 tarihli Garanti Belgesi ile, davaya konu yerde tamir, tadilat, kırma gibi işlemlerin yapılmadığı sürece davalı tarafından 5 yıl garanti verildiğinin hüküm altına alındığı,
08.08.2016 tarih ihtarname ile, davaya konu yapı işlerinin gereği gibi ifa edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
12.01.2018 tarihli heyet bilirkişi raporunda özetle;
Davalı tarafından yapılan—- kaplama su yalıtımı uygulamasının (püskürtme köpük su yalıtımı) gerek ayıplı malzeme kullanılması ve gerekse özensiz işçilik nedeniyle yer yer kabardığı, açıldığı ve alt katlara su geçirmek suretiyle amacına uygun işlev görmediği, ortaya çıkan ayıpların giderilmesine yönelik bakım ve onarım işlemleri yapılmış olup, bu işlemler için yapıldığı belirtilen harcamaların onarım işi olması nedeniyle fiyat ve tutar olarak serbest piyasa malzeme ve işçilik rayiçlerine göre kadri marufunda bulunduğu, bu nedenle davacının tamirat ve ayıpların giderilmesi için talep etmiş olduğu 13.080 TL geçici tadilat bedeli talebinin yerinde olduğu, davalı tarafından yapılan su yalıtımı imalatının ayıplı olması ve çatıdan su akması nedeniyle dairesine taşınamayan —- daire sahibi —-a yapılmış olan 12.000,00 TL kira bedeli talebinin yerinde olduğu, keşif ve inceleme sırasında yapılan tespitler ile davacının A Blok teras çatısında davalı tarafından yapılan mevcut su yalıtımı üzerine iyileştirme amacıyla yapmış olduğu sürme su yalıtımı ile ayıpların giderilebildiği ve su yalıtımının amacına uygun işlevini yerine getirebilecek duruma geldiği görülmüş olup, serbest piyasa malzeme ve işçilik rayiçlerine göre, davacının su yalıtımı için davalıya ödemiş olduğu toplam tutarın % 50′ si kadar bir harcama ile söz konusu imalatları iyileştirebileceği hesap ve tespit edilmiş olduğundan, hak ve nesafet kuralları gereğince davacının davalıdan yapmış olduğu özensiz işçilik ve ayıplı imalatlar nedeniyle talep edebileceği tutarın 51.700,00 TL x % 50 = 25.850 TL olması gerektiği, davacının talep edebileceği tutarların; 13.000 TL + 12.000 TL + 25.850 TL = 50.930 TL olabileceği,
Davalı şirketçe teslimi taahhüt edilen eserin ayıplı olduğu teknik inceleme sonucunca tespit edildiği, dava konusu çatıdaki ayıp, yağmurların yağmaya başlaması ile sonradan ortaya çıktığı, davacı şirket söz konusu ayıplara ancak zaman içinde kullanımda çıkan aksaklılar neticesinde vakıf olduğu, açıklanan nedenlerle, dava konusu eserdeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu,
Dava konusu eserin teslim edilmiş, ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve ayıp niteliği itibari ile gizli ayıp olduğuna göre yüklenicinin ayıba karsı tekeffül borcunun gerçekleştiği, garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili iş sahibi ayıp ihbarında bulunmak zorunda kalmaksızın zamanaşımı süresi içinde ayıbın giderilmesini talep edebileceği (Y. 15. HD 2013/4976- 2014/4282 E-K sayılı ilamı), somut olayda davalının ayıptan doğan sorumluluk hükümleri çerçevesinde davacıya karşı sorumlu olduğu sonucuna varıldığı,
Teknik inceleme sonucunda somut olayda sözleşmeden dönme seçimlik hakkının şartlarının oluşmadığı, bedelden indirimin yerinde olacağı sonucuna varılarak, ayıpların giderilmesi için talep edilebilecek tutarın 25.850 TL olduğu, TBK’ nın 112 maddesi kapsamında verilen 12.000 TL kira bedeli talebi ile tamirat ve ayıpların giderilmesi için talep etmiş olduğu 13.080 TL geçici tadilat bedeli talebinin yerinde olduğu, sonuç olarak somut olayda eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan doğan sorumluluğu hükümleri çerçevesinde davalı yanın davacıya ödemesi gereken tutarın 50.930 TL olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan ödemeye ilişkin belgelerin irdelenmesi ve yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen teknik raporun, denetime elverişli, dayanaklı ve taraf beyanlarını karşılar mahiyette makul olduğu değerlendirilmekle mahkememizce de benimsenmiştir. Yağmur yağması ile ortaya çıkan gizli nitelikteki ayıp nedeniyle, davalının garanti süresi içinde meydana gelen bu ayıptan sorumlu olduğu, mahkememizce de benimsenen teknik raporda belirtildiği üzere TBK’ nın 475/1-1 madde bendi gereğince sözleşmeden dönme şartlarının yerinde olmadığı, bedelde indirim talebinin yerinde olduğu, bu kapsamda talep edilebilecek tutarın 25.850 TL olduğu, genel hükümlere göre belgelere dayalı olarak talep edilebilecek tazminat tutarı (13.080 TL + 12.000 TL) ile birlikte toplam 50.930 TL maddi tazminat isteminin yerinde olduğu değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
Toplam 50.930 TL nin dava tarihinden itibaren işqleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Karar tarihinde alınması gerekli 3.479,02 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.311,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.167,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.594,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.052,04 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.311,22 TL harç gideri toplamı 2.363,26 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 5.952,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 3.102,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2018